Eriklitepe Tabiat Parkı Gezisi | Gölcük | Hayat40tansonra

Sizleri muhtemelen bu blogda bugüne kadar okuduğunuz ve bu günden sonra da okuyabileceğiniz en kısa gezi yazısı ile baş başa bırakıyorum:-)

Eriklitepe Tabiat Parkı

Genel;

2011 Yılında Tabiat Parkı olarak ilan edilen bu bölgenin şu anki haliyle ne kadar zamandır hizmet verdiğini tam olarak bilmiyorum. Ama özellikle son birkaç yıldır sosyal medyada boy boy fotoğraflarını, hikayelerini görmeme, ismini çok duymama rağmen gitmek için bir türlü fırsat bulamadığım Eriklitepe Tabiat Parkını en sonunda 2020 yazında gezme şansı buldum. Sizlere de bugün Hayat40tansonra'da bu gezimden kısaca bahsetmek istiyorum. 

Öncelikle belirtmek isterim ki alan herhangi bir özel işletmenin kontrolünde değil, tamamen Gölcük Belediyesi'nin (Kocaeli) işletme ve kontrolünde, haliyle de çalışanlar aslında belediye çalışanları. Pandemi nedeniyle epey bir boş. Ama biliyorum ki öncesinde çok ziyaretçi ağırlayan bir yerdi.

Gördüğüm fotoğraflar sonrasında açıkçası beklentim epey bir büyüktü. Doğa içerisinde epey yürüyüş yapacağımı ve bu yürüyüş esnasında harika manzaralar ile karşılaşmaya kendimi fena adapte etmiştim:-)) Geçelim detaylara; 

Ulaşım;

Eriklitepe Ulaşım

Ulaşımı her zaman olduğu gibi Google Maps'ten faydalanarak yapıyoruz:-)) İzmit merkezden yaklaşık 30 km. ancak yollar çok iyi olmadığı için 45-50 dakikayı bulan bir yolculuk yapmanız gerekiyor. Yollar bol virajlı ve rampa, dikkat edilmesi gereken husus ise çevrede aşırı derecede fazla besi çiftliği olduğu için başı boş gezen çok fazla büyükbaş hayvan olduğu. Tabi virajları hızlı ve sizin şeridinizden alan başı boş diğer büyükbaşları da dikkate alın mutlaka... 

Bu arada Kartepe'ye çıkanlar bilir, yol kalabalık olsa dahi doğa içinde yaptığınız yolculuk sizi yormuyor ama burası için aynı şeyi söylemek mümkün değil. Yolculuktan çok keyif alamıyorsunuz ne yazık ki.

Eriklitepe Girişi

Dikkatli bir yolculuk sonrası sizi girişte büyük bir otopark bekliyor. Daha önce gördüğüm fotoğraflarda aşırı kalabalık nedeni ile yol üzerinde araçlar vardı, tabi ki her zamanki tavsiyem burası için de geçerli; hafta içi gelmeye çalışın. Giriş ve diğer birçok hizmet düşükte olsa ücretli ancak şu dönemde kimse olmadığı içi sadece mangal ücretli, en azından benden kimse bir şey istemedi:-)

Keşfet;

İçerisinde konaklama için kır evi olarak tabir edilen moteller, çadır ve karavan kampçılığı için alan, mesire alanı (ateş yakmak serbest), yürüyüş alanı olarak tanımlanan ama çok anlamı olmayan ve çevresi tel örgülerle çevrilmiş bir alan, son olarak da çocuk park alanları olan, ama aslında çokta geniş araziye kurulmamış bir tabiat parkı. 

Hemen her yer tel örgü ve çitlerle çevirili. Giriş kısmından sonra kuzeye doğru beton bir yol yaklaşık 2-3 km. kadar devam ediyor ama sağı ve solu tel örgü ile çevirili olduğu için ormanlık alana giremiyorsunuz ve dosdoğru İznik/ Bursa'ya bağlanan eski yola ve tabiat parkının çıkışına ulaşıyorsunuz. Unutmadan içeride market, lavabo ve mescit mevcut.

Mesire Alanı

Çıkışa doğru bir seyir tepesi ve yürüyüş parkuru tabelası var ama sakın onlara aldanıp takip etmeyin. Aslında güvenlik görevlisi arkadaş gitme diye beni uyarmıştı ama merak işte. Velhasıl bir şey yok, bende uyarayım sizi şimdiden eğer giderseniz:-))

Girişte sağ tarafta kır evleri ile mangal yapılan bölge var. Aynı zamanda burada çocuk oyun alanı olan ve Macera Parkuru diye adlandırılan bir bölge daha var. Benim gittiğim tarih itibari ile o alanda çalışma vardı.

Mangal alanının hemen bitişiğinde, buradan yine tel örgülerle ayrılmış:-) ve diğer yerleri yine tel örgü ile çevirili:-) demir bir kapıdan geçerek girilen bir alan daha var ve sanırım burası yürüyüş parkuru olarak adlandırılıyor:-)) Ormanya'da ki yaban hayvanlarının yaşam alanını çok andırıyor. Ama ona göre çok daha küçük.

Fotoğraflara Kanmayın:-)

Ben çok şey yapacağımı hayal ederken, hiç bir şey yapamadan geri döndüm:-)) Benim anladığım kadarıyla burası tabiat parkından ziyade mesire alanı olarak düşünülmüş ama doğa içerisinde olduğu için adına tabiat parkı denilmiş. İçeride bana göre mangal yapmak dışında yapabileceğiniz bir şey yok. Bunun içinde bu kadar zahmetli bir yol çekilir mi? Tamamen ne sevdiğinize bağlı:-)

Buranın kışın çok güzel olduğu da söylenen başka bir şey. Bu doğa alanının karlarla kaplı olduğunda daha cazip bir yer olduğu açıkçası belli. Ancak resmi internet sitesinde yazılan kayak alanını ben ne yazık ki çok dolaşmama rağmen bulamadım. Yazıldığına göre illa ki bir yerlerde vardır:-))

Keşfet kısmında inanın bundan daha fazlasını yazacak bir şey yok. Her yer tel örgü ile ayrılmış ve çevrilmiş. Belki ilerleyen yıllarda daha iyi duruma gelir.

Tavsiyeler;

Gelelim yazımın sonuna; Bu kadar kısa bir gezi yazısı bu blog sayfasında bulabileceğiniz bir şey değil aslında:-) Burası tahminim Kartepe'ye alternatif bir cazibe merkezi olarak düşünülmüş ve yapılmış. Birçok insana da istihdam alanı olmuş. Ancak Kartepe ile kıyaslamak mümkün değil. Belki 3-5 sene sonra belli bir seviyeye gelir. 

İkinci kez gidilir mi sorusuna benim cevabım "HAYIR". Yapılacak zahmetli yolculuk sonrası hayal kırıklığına uğrayarak dönme ihtimaliniz çok yüksek. Kötülemiyorum ama benim tercih edeceğim bir yer değil, sonuçta emek ve para harcanarak yapılmış, devlet kaynakları ile idame edilen, birçok insana istihdam alanı olmuş bir yer, saygı duymak lazım. Ama benim aktivite ve eğlence anlayışıma uyan bir yer değil.

Son olarak aklınızda bulunsun, ben yalnız olduğum için güvenli bulmadım ama grup halinde gitmeniz durumunda, buradan yaklaşık 15 km. mesafede ve İznik sınırları içerisinde Tacir Kanyonu isimli bir bölge var ve burası ile ilgili yorumlar genelde olumlu, giden olursa lütfen bana da bilgi versin:-))

Tüm Arkadaşlarımın Ramazan Bayramını en içten, samimi dileklerimle şimdiden kutluyorum, Mutlu Bayramlar:-)