Bodrum'un Bakir Koylarından; Mazı Köyü...

Çakılyalı Koyu

Bu yıl pandemi nedeniyle tatil kararları da çok zaman tartışıldı. Gidilebilir ama bu yıl gitmesek de olurlar günlerce konu oldu. Ben arkadaşlarla kapalı grup olarak bir tekne gezisini tercih ettim, bir cesaret gittim, geldim. Kardeşlerimden biri çok önceden rezervasyonu olmasına rağmen cesaret edemedi. Diğer kardeşim Eylül’e kadar bekledi. Hem evlerde bunalmışlığın etkisi hem de pandemi ile birlikte yaşama konusunda kazanılan tecrübelerin verdiği güvenle, fazla temastan uzak olacak şekilde sakin bir yere gitmeye karar verdiler.

Sakin bir yer deyince de bizim ailede ilk akla gelen yer Mazı; Bodrum’un nadide bakir koylarını saklayan köyü. Yerleşim olan iki koyundan biri Çakılyalı, diğeri Hurma. Çakılyalı Koyu’nda; sadece sakinlik, tertemiz deniz, mis gibi hava, denize sıfır pansiyonlar var. Bakkal dahi yok, o derece zamandan uzaklaşma hissi verdiği için normal hayatınıza dair tüm şartelleri kapatıp, sadece oranın imkânlarıyla başka bir zamana gelmiş gibi dinlenebiliyorsunuz.


Pansiyonlarda, 3 öğün yemek ve 5 çayı var. Yemekleri ancak evinizde böyle güzel yapabilirsiniz. Sizi ailelerinden biri gibi ağırlıyorlar. Temizlikte hassaslar. Pansiyonlarda mutlaka bir bahçe var. Zamanına denk gelirseniz, bahçedeki ürünlerden yapılmış yemekleri yiyebilme şansınız da oluyor. Ege’ye özgü kabak çiçeği dolması da bunlardan biri. 

Kabak Çiçeği Dolması

Her akşam balık, tavuk ve köfte seçeneği mevcut. Yanında da mutlaka bir meze, pilav çeşitlerinden biri ve efsane patates kızartması.. Neden efsane, dondurulmuş patates kullanılmıyor ve evlerimizde yaptığımız gibi ama tabii çok daha fazlası, tek tek soyulup, ince ince doğranıp, birkaç su yıkandıktan sonra bol yağda kızartılıyor. Yemek sonrası tatlı ya da meyve ikramı da mevcut.


Yerli halk atadan kalma yerlerini değerlendirerek yapmışlar pansiyonlarını. Koyda hiçbir pansiyon yokken, bizim Çiçek Pansiyon bir restoran işletirmiş Çakılyalı’da. Bir gün bir yat gelmiş, yanaşmış. Fransız bir grupmuş. Çiçek Pansiyon’un babası Hüseyin Amca ile güzel, uzun bir dostlukları olmuş. Restoranın pansiyona dönüşmesinde de bu dostluğun getirdiği teşvikin büyük etkisi varmış, hatta isim babası olmuşlar bu Fransızlar pansiyonun.


Kızılderililer, birinin iyiliği için “her şeyin yeterli olsun” derlermiş; ne az ne de fazla, yeterli. Mazı, her şeyin yeterince, kararında yaşandığı bir yer. Yemekler yeterli, deniz yeterli, hava yeterli, insan yeterli, huzur yeterli… Kumsalda sadece pansiyonların cılız ışıkları olduğu için geceleri de yıldızları izlemek, kayan yıldızlarla dilek dilemek de romantik beklentileri olanları cezbetmek için yeterli. Yürüyüş seviyorsanız, sahili bitirdikten sonra minik bir yokuş çıkıp, zeytinlikler içinden yürüyerek, başka bakir bir koya da varabilir, burada tamamen doğa ile baş başa kalabilirsiniz. Denizin temizliğine, verdiği genişlik hissine kapılıp kendinizi suya bırakmama şansınız yok. Ayrıca küçük bir de göl, yolun sonunda sizi bekleyen sürprizlerden. Yine yürüme mesafesindeki Hurma Koyu’na günlük ihtiyaçlarınız için gidebilirsiniz. Bakkalların, küçük restoranların olduğu, el yapımı halı da alabileceğiniz şirin bir koy burası da.


Daha önceki gidişlerimizden bu anıları hatırlayarak, pandemi döneminde de sakin ve huzurlu bir tatil için Mazı’yı tercih etmişti kardeşim ve ailesi. Ben de gitsem diye içim gidiyordu; işlerin de en yoğunlaştığı dönem Eylül olduğu için hafta içi gitmek mümkün değildi ama ne olursa olsun hafta sonu gidilmeliydi. Buna göre bir plan yaptım ve diğer kardeşimin oğlu ile birlikte gittik.

Havalimanı pandemi koşullarına uyumlanmıştı. Maske, mesafe ve hijyen şartları uygulanıyordu. Uçakların tam kapasite oluşu şaşırtıcı olmakla birlikte, uçağa binişler ve inişler için mesafe kuralı uyarıları yapılıyordu. Uçak içine kabin bagajı alınmıyordu; böylece uçağa yerleşimde ve çıkışlarda yaşanan temaslar engellenmişti.

Bodrum Havalimanı’ndan taksi ile bir saatte kolayca Mazı’ya ulaştık. Kardeşim ve ailesi ile birlikte pansiyon ailemizden ablalarımız da bizi dört gözle bekliyordu. Bolca özlem giderdikten sonra dinlenmeye çekildik. Sonrasındaki iki günde, hep birlikte koyun tadını çıkardık.


Çocukları güvenle sahile bırakabilmek, denizdeki oyunlarını izlemek, dondurma arabasını beklemek, gün batana kadar güneşten, denizden şifalanmak, kahve eşliğinde pansiyon ailemizden Semra Ablayla, Gönül Ablayla bol gülmeli sohbetler etmek ve tadı damağında yemeklerle hafta sonunun da sonuna geldik. 


İşlerin yoğun olduğu bir döneme denk geldiğini söylemiştim; sahilde yıldızların altında, romantik romantik oturup iş yaparak da Mazı’nın tadına bakma şansım oldu tabii. Ama sağlık olduktan sonra, her şekilde anın keyfine varmak bizim elimizde, değil mi? J

Arzu Sert

19.10.2020

(Fotoğraflar; instagram: @kitapdegirmendere)

Yorum Gönder

6 Yorumlar

  1. Çok özendim ve merak ettim. Seneye birlikte gitmek umuduyla.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Tamamdır, seneye birlikte de gidiyoruz ins :)

      Sil
  2. Çok güzel olmuş Arzu, diline sağlık.

    YanıtlaSil
  3. Ordaki ortami cok iyi yansitmissin Arzu'cum. Tek eksik bizlerin de orada olamamasi. :)) Sakin bir yer gibi gorunuyor bir dahakine insallah grup olarak gider enerji depolariz. Bu arada senden yeni kesifler bekliyoruz. :))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet Sefik Abicim, seneye mutlaka ekip olarak gidelim :)
      Yeni bir kesif var, yakında geliyor ins :)

      Sil