En Heyecanlı Macera; Müflis Dere Kanyonu

Fotoğraf Kaynak: Kocaeli Dağcılık ve Doğa Sporları İhtisas Kulübü

Uzun zamandır, gezi arkadaşlarım Müjgan ve Şefik Abiyi, Kocaeli Dağcılık Kulübü ile tanıştırmayı istiyordum; çünkü hem kendi memleketimin kulübü hem de oradaki arkadaşlarım da çok kıymetli dağcılar. Bu iki grubun karışımından enteresan maceralar çıkar diye düşünüyordum, nitekim de öyle oldu.

Kocaeli Dağcılıktan Başkan Mehmet ile Sinan neredeyse çocukluk arkadaşı ve kulübün kurucuları. Cevat ve Ahmet Abi de yine yönetim kurulundan, sağlam dağcılar. Tur ekibinde başka tecrübeli dağcılar da var; bizim gibi dağlara, kanyonlara bulaşmış ama bu defa başına ne geleceğini bilmeyenler de. Gideceğimiz yer Müflis Dere Kanyonu. Kocaeli’nin belki de en derin ve en serin kanyonu. Başkan Mehmet’e göre de buraların en güzel ve en eşsiz rotası. Manisa’dan sadece bu tur için gelen, kanyon meraklısı arkadaş Ahmet de bu nedenle gelmiş ve çok heyecanlı.

Fotoğraf Kaynak: Kocaeli Dağcılık ve Doğa Sporları İhtisas Kulübü

Orman içinde güle oynaya yürürken, ilk şelalenin serinliği hissedilmeye başladığında, ilk inişe geldiğimizi de anlıyoruz. Aşağıya bir bakıyorum ki 30 metre rahat var; harika bir şelale ve sağ salim inmeyi başarırsak, yukarıdan aşağıya bir duvak gibi süzülmesini de izleyebileceğiz.

Sinan, şelalenin yan yamacında hiç su olmayan rotayı buluyor ve ipi ayarlamaya başlıyor. Kasklar, kemerler takılıyor, kontroller yapılıyor. İlk iniş Cevat’tan; tabii daha önce de gelmiş birkaç kez ve aşağıda, inenlere destek vermek üzere beklemeye başlıyor.

Fotoğraf Kaynak: Kocaeli Dağcılık ve Doğa Sporları İhtisas Kulübü

Hanımlar önden diyerek, Müjgan ve beni hazırlıyorlar. Heyecanlıyız tabii, korku da var elbet. Ancak benim cesur ve zeki arkadaşım Müjgan, önden başlıyor inişe. Daha önce bu şekilde bir iniş yapmamasına rağmen, usta dağcılara taş çıkartacak bir performansla iniyor aşağıya bir çırpıda. Cevat’ın; dizleri bükme, bacaklar düz, sağ el emniyet kilidinde, sol el diğer ipte, yavaş yavaş ipi sal ve geriye doğru yürü komutlarının ve tecrübesiyle güven veren sesinin de etkisini yadsıyamayız tabii.

Fotoğraf Kaynak: Kocaeli Dağcılık ve Doğa Sporları İhtisas Kulübü

Sıra bende; normalde yürürken insan, kafasında bir sürü iş halleder ya da âşıksa mesela akılda o olur ya da zorlu zamanlarda, hayal patikalarında çıkmazlara girer, bir sürü düşünce ile boğuşur durur. Şimdi ise o uçurumun başında duruyorum ve tek düşündüğüm; kendimi ipin ve kemerin güvenliğine bırakıp, arkaya yaslanmak, dik yürüdüğüm yeryüzüne bu defa bir ipin ucunda, neredeyse paralel olmak ve geriye doğru ilk adımı atmak. Sonra diğer adım, sonra diğeri, sadece bu, sadece bir sonraki adımı düşünerek ilerlemek; işte anda kalmak dedikleri... Daha önce Kocaeli Dağcılığın kaya inişi eğitiminden geçmiş olsam da yükseklik, ana bolca heyecan katmak için de gayet yeterli. Tabii bir de içimden, bu gidişin dönüşü yok, sonrasındakilerin de bundan aşağı kalmayacağı kesin diyorum ama artık aşağıdayım. 

Fotoğraf Kaynak: Kocaeli Dağcılık ve Doğa Sporları İhtisas Kulübü

Güzel bir iniş yapmanın sevinç ve mutluluğunu yaşarken, sırada Şefik Abi var. O bize göre biraz daha tecrübeli olduğundan, çok daha rahat geliyor yanımıza. Bir yandan solumuzda duvak gibi süzülen şelaleyi izlerken, bir yandan da diğer inişlere bakıyoruz ki biraz daha taktik alalım. Derken herkes indikten sonra, Sinan da ipi aşağıdan alabileceğimiz şekilde ayarlayıp iniyor. 

Fotoğraf Kaynak: Kocaeli Dağcılık ve Doğa Sporları İhtisas Kulübü

İp toplanıyor ve ilk şelaleyi geride bırakıp, serin suların içinden devam ediyoruz. Temmuz ayının ortası aslında ama kayalar çok yüksek ve güneşe de geçit vermediklerinden, serinlik ilerleyen metrelerde soğukluğa dönüşmekte. Üşümeyi hiç sevmeyen ben ve bazı arkadaşları, bu durum zorlasa da dedim ya bu yol ya ileri ya ileri, gerisi yok, yan yolu yok… Sağ, sol dimdik kaya, önce biraz dere, sonra şelale, sonra yine biraz dere, sonra şelale. İlk etap denilen rotayı tamamlamak ve bir yan yola varmak için en az 5 şelale inmek gerekiyor.

Yine bir başkasının başına geliyoruz. Muazzam bir güzellik. İki şelale arka arkaya ve arada minik bir gölet, ikincinin sonunda da büyük bir gölet. Doğrudan şelalenin içinden, tam ortasından, suya iniş. 

Taşlar yosunlu ve kaygan. Tam dik basmak şart. Mehmet, bu istasyonları kendisinin kurduğunu, kazıkları kendisinin çaktığını anlatıyor, bir yandan da ipleri ve kemerleri tekrar kontrol ediyor. 

Fotoğraf Kaynak: Kocaeli Dağcılık ve Doğa Sporları İhtisas Kulübü

Fotoğraf Kaynak: Kocaeli Dağcılık ve Doğa Sporları İhtisas Kulübü

Fotoğraf Kaynak: Kocaeli Dağcılık ve Doğa Sporları İhtisas Kulübü

Buraya kadar gelmiş olmanın verdiği özgüven, motivasyon sağlasa da her bir şelale kendine özgü bir rotadan iniş veriyor, dolayısıyla önce onu anlamak gerekiyor. Hatta herkes kendi rotasını bile çizebiliyor. Kaderin sunduğu yollardan birini seçmek gibi adeta. Buraya kadarını çözdüysen; sırada, suyun önce yüzüne vurup, vücudundan geçerken, şelale ile bütünleşme duygusunun muhteşem hayali yanında, soğuğu da artık iliklerine kadar hissedecek olmanın titremesi ile kaplanıyorsun. Tam bu atmosferde önce minik gölete, hız kesmeden de büyük gölete iniyoruz. 

Fotoğraf Kaynak: Kocaeli Dağcılık ve Doğa Sporları İhtisas Kulübü

Burada kısa bir molayla biraz enerji toplayıp, bir şeyler atıştırdıktan sonra diğerlerine devam ediyoruz.

Fotoğraf Kaynak: Kocaeli Dağcılık ve Doğa Sporları İhtisas Kulübü

Hedefteki son şelale ise üç aşamalı. Sonunda yine bir gölete iniyoruz ama bu defa gölet bir de kayadan pencereye açılıyor, manzara enfes ve merak uyandırıcı çünkü pencerenin gerisi seçilmiyor. Tarihi eski yerleşimlerdeki şehir kapılarını andırıyor ama tam olarak doğanın taşlarla yaptığı bir geçit aslında. 

Fotoğraf Kaynak: Kocaeli Dağcılık ve Doğa Sporları İhtisas Kulübü

Tezahüratlar arasında son inişimizi yaparak, şehrin çıkışına geliyoruz. Sonunda sır çözülüyor ve çıkışta kayadan geniş bir yamaçla buluşuyoruz; artık su bir duvak gibi süzülerek değil, bir ahtapot gibi yamaçta bir sürü kol yaparak gidiyor. Vardığı yeri görmekse mümkün değil, rotanın bundan sonrasını bir sonraki sefere saklayıp, oldukça da dik olan yamaçtan yan yola geçmek için yengeç gibi yan yan dört ayak patikaya varıyoruz.


 


Video Kaynak: Kocaeli Dağcılık ve Doğa Sporları İhtisas Kulübü

Hedefe varınca adrenalin de düştüğünden, yorgunluk kendini hissettirmeye başlıyor. Bu arada Şefik Abinin çanta da sulara kapılıp gidiyor; ama Şefik Abim, bizi hedefe ulaştırmadaki centilmenliklerinin yanı sıra, halen nasıl yaptığını anlamadığımız bir çeviklikle, hızla gözden kayboluyor, aşağıya iniyor, çantayı buluyor, alıyor ve geri yanımıza yetişiyor.

Damdan düşenin halinden, damdan düşen anlar derler. Başka hiçbir çıkışın olmadığı, tek yolun önünde sıralanan o şelalelerin içinden geçmek olduğu bu zorlu yoldan; herkesin bir diğerini, gücü ölçüsünde destekleyerek, tam bir ekip ruhu ile çıkmış olmanın verdiği keyif bile buna değerdi dedirtmeye yetiyor.

Üstelik bir de muhabbet dönüyor ki Müjgan ile benim, keyfimiz katlanıyor. Ne mi? Mehmet’in bildiği kadarıyla bu kanyonu geçen ilk kadınlar olabilirmişiz. Hadi ilk olmayalım da nadir olalım. Cevat da bizi turda ilk gördüğünde şaşırmış; daha önce gittiğinden bu kanyona, tecrübe durumumuzu da bildiğinden, nasıl yapacaklar diye düşünmüş kendince. Sonunda da özellikle Müjgan’ın daha önce hiç benzer bir tecrübesi olmadan tıkır tıkır rotayı tamamlamasına şaşıyordu. Biz de memnuniyetle tüm tebrikleri kabul ettik.

Fotoğraf Kaynak: Kocaeli Dağcılık ve Doğa Sporları İhtisas Kulübü

Merakla ve heyecanla başladığımız bu zorlu rota, her bir anını bize sonuna kadar hissettirdi. Üzerinden 5 yıl geçmiş olmasına rağmen, bunu yazmak istediğimde, neler çıkabileceğini bilmezken, nasıl bir derine yazılmışsa, sanki durduğu yerden alıp okurcasına çıkıverdi.

Arzu Sert

1 Aralık 2020

Fotoğraf ve Videolar: Mehmet DEMİR - Şefik YILMAZ - Ahmet VURGANER

                               Sinan FAKİR

Dağcılık ve Doğa Sporları için detaylı bilgi ve iletişim kurabileceğiniz adres : 

http://kocaelidagcilik.com/ (Kocaeli Dağcılık ve Doğa Sporları İhtisas Kulübü)

Yorum Gönder

8 Yorumlar

  1. Arzu’cum çok güzel anlatmışsın. Yaşadığım en heyecanlı kanyon geçişiydi. Geçiş yöntemleri benim için sürpriz oldu. Zorlandım diyemem ama epey suluydu.:)) Önceki yazıların gibi akıcı ve bir çırpıda o anları tekrar yaşayıp bitirdim. Yeni doğa yürüyüş ve gezilerinde devamını getiririz umuyorum.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sefik Abicim, cok tesekkurler.. Eşsiz bir tecrubeydi, tekrarlamak dileğiyle :)

      Sil
  2. Ne güzel anlatmışsın o gün yaşadığımız heyecan ve mıtluluğu. Bu kadar zaman sonra her ayrıntıyı hatırlaman olağanüstü. O gün hissettiklerimden daha derin güzel ve farklı görmemi sağladın.Benim en zorlu parkurumdu ama sizlerle birlikte ( Şefik bey ve sen canım arkadaşım) göze alamayacağım macera sanırım yok☺️ Yine yapalım çok özledim. Ama sen yine yaz hep yaz. Çünkü o kadar güzel anlatıyorsun ki o tarifsiz duyguları tekrar yaşıyorum.Sen iş mi değiştirsen? 😉

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Müjgancım, söylediklerine vesile olmaktan cok mutlu oldum ☺️ Daha nice maceralara inş birlikte..🙏 İş değişikliği de neden olmasın diyorumm ☺️

      Sil
  3. Çok güzel bir yazıydı. Trekking, dağcılık ve kamp yapmak merak ettiğim ama henüz cesaret edemediğim şeyler. Darısı başıma diyeyim :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok tesekkurler Sevda Hanım. Önce konforlu ve şehre yakın kamp alanlarından başlayabilirsiniz; toprağın, ormanın tadını bir kere alınca ve oralarda içinize merak duygusu da girince, cesaret kendiliğinden gelir..;)

      Sil
  4. kanyon çok severim yaa, ülkemizde de yurtdışında da çok iyi kanyonlar gördüm, kocaeli tarafını hiç bilmiyom ama aklımda olsun saoool :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kocaeli Doğa Turizminde Ülkemizin en çok turist ağırlayan şehirlerinden. Yaşadığım şehrinde reklamını yapayım arada:-))

      Sil