Sokak Köpekleri | Hayat40tansonra

Sokak Köpekleri

Sanırım Aralık ayının ikinci haftasıydı. Sadece İzmit'te değil tüm Türkiye'de kısa süreli de olsa manşet olan bir haberi okumak zorunda kaldık:-(( Çok detaya girmeden kısaca olaydan bahsedeyim;

İlk günkü haberler "bir psikopatın gece boyu İzmit'te 3-4 mahalleyi dolaşarak, elinde zehirli iğne ile sokak köpeklerini öldürdüğü, ayrıca bir çok köpeğinde kaybolduğu" yönündeydi. Köpeklerin kaybolduğu şu şekilde anlaşılıyor. Benim yaşadığım mahallede de bir çok sokak köpeği mevcut ve her gün bunları düzenli olarak sadece belli yerlerde besleyen gönüllüler/ hayvan severler var. Haliyle bir eksilme yada kayıp olduğunda hemen farkına varabiliyorlar.

Bir gün sonra ki haberlerde ise durum "köpek katliamını İzmit Belediyesi Veterinerlik İşleri Müdürlüğü çalışanı 4 kişinin yaptığı" yönünde idi. Gözaltına alındıkları ve suçlarını itiraf ettikleri, ayrıca belediye tarafından da açığa alındıkları da ilave haber olarak yayınlandı. 

Bizim Bahçenin Köpeği

Tabi "gece gece aynı kurumda çalışan 4 tane adamın ne işi varmış mahalle aralarında" diyorsunuzdur tahminimce. Sokak köpeklerini hayvan barınağına sevk etmek maksadıyla zaman zaman yapılan rutin bir faaliyet, bu sefer nedenini bilmiyorum ama bayıltmak maksadıyla kullanılan iğneler 3 hayvanın ölümüne sebep olmuş. Kaybolduğu düşünülen hayvanlar ise hayvan barınağına sevk edilmiş. 

Tabi bunlar basında yer alan haberler. Yaşadığım mahallede herkes tarafından tanınan ve gerçek bir hayvan sever olan bir abi böyle olmadığını düşünüyor. Bunun bilinçli olarak yapıldığını, hayvanların bilerek zehirlendiğini söylüyor. Tabi ben bu kısmını açıkçası bilemem. 

Mart ayının ilk günü sokak köpeklerini çekmek için dışarı çıktığımda bu abi ile tamamen şans eseri tanışma fırsatı buldum ve zaten aklımda olan bu yazı için bana harika bilgiler verdi. 

Sokak Köpekleri

Bu arada tanışmamız kendisinin sokak köpekleri ve kedilerini beslemesi, benimde kendisinden izin alarak çekim yapmam esnasında oldu. Kendisi her gün 4-5 saatini bu işe ayıran bir emekli. Arabasının bagajında taşıdığı mamaları daha önceden belirlediği alanlara götürüp hayvanları resmen elleri ile besliyor. Benim en çok hoşuma gidense, bu işlemi yaptıktan sonra etrafta en ufak bir çöp vs. bırakmayıp tekrar arabasına koyması oldu. Hem hayvan sever hemde çevre bilinci çok yüksek bir insan. 

Ondan aldığım bir kaç bilgiyi yada düşüncesini sizlere iletmek istiyorum;

En kızdığı konuların başında, resmi makamların (belediyelerin) bu konuda destek olmaması. Seçim zamanı vaatler verip sonra sözlerini tutmamaları. Görüş, fikir ayrımı yapmadan buna tüm belediyeleri dahil ediyor. Yani bu konuda bir siyasi görüş ayrımı yapmıyor.

Kendisi imkanı olduğu için her gün 100-150 tl. arası mama masrafını kendisinin sağladığını, ayrıca yaralı hayvanlar içinde ciddi masraf yaparak veteriner işleri ile de uğraştığını anlattı bana. (Bu arada mamalar için kullandığı köpük tabak masrafı ile benzin masrafını saymıyorum.)  Bununla ilgili belediyeye sürekli başvurduğunu (para için değil, mama için) ama sürekli toplantıda olan yetkililere ulaşamadığından şikayet etti. En can alıcı cümlesi ise "Ben ömrüm ve maddi imkanım yettiği sürece yaparım ama sonra..."

Sokak Köpekleri

Diğer bir kızdığı konu ise klavye başından hayvan severlik yapanlar... Beni buna dahil etmemiştir diye ümit ediyorum:-)) Kastı anladığım kadarı ile şuydu; arada bir dostlar iş başında görsün, reklam olsun diye sokak hayvanlarını besleyip, sonra klavye başına geçip en hararetli hayvan hakları savunuculuğu yapanlara inanılmaz kızıyor. Hatta dönüp dönüp bu konuya geldi desem yeridir. Birde geçici hevesle hayvan sahiplenip, bir süre sonra hevesi geçti diye sokağa salanlara çok kızıyor. Çünkü bu tarz hayvanların dışarıda çok yaşayamadığını tecrübe etmiş.

Barınaklarla ilgili çok ciddi bir eleştirisi olmadı ama tabi şartların istenilen seviyede olmadığını söylemeden de geçmedi.

Kızdığı konuların yanında en çok üzüldüğü konunun ise soğuk havalarda hayvanların verdiği yaşam mücadelesi. Bununla ilgili de en büyük isteği de bu tarz zamanlarda apartman bodrumlarının tamamı olmasa bile en azından bir tanesinin dışarı bakan penceresinin açık bırakılması ve bu zamanlarda hayvanların barınacak yerlerinin olması. Bu arada kendisi de bir apartman sakini ve kesinlikle normal apartman katlarına yada girişlerine alınması gibi bir şeyi de dile getirmedi. Sadece bir bodrum dairesi bile o çevrede ki hayvanlara yeter dedi.

Kendisine sokak köpeklerinin saldırılarını sorduğumda bu konuya açıkçası çok girmedi, sadece hayvanların aç olduklarında bu tip şeylerin olabileceği yönünde cevap verdi.

Sokak Köpekleri

Bu ayaküstü (yaklaşık 1 saat) sohbetimiz sonrası yeniden dönelim konumuza:-)

Özellikle benim yaşadığım mahallede ki en ciddi problem toplu köpek saldırıları. Zaten bu konuda sürekli bir olay çıkmasının asıl sebebi de bu. Sabahları yürüyüş yaparken, grup halinde dolaşan sokak köpeklerinin saldırısına uğrayıp hastanelik olan birçok orta yaş üzeri erkek ve kadın var. Bireysel köpek saldırısı çok az ama grup halinde sokak köpeklerinin saldırısına uğrayan insan sayısı da azımsanmayacak seviyede. 

Bu sebeple de herkesin sokak köpeklerini sevmesini beklemek biraz haksızlık olur. Bir şekilde insanlarda yaşadıklarından dolayı köpek fobisi olmuş olabilir. Bende bir hayvan sever olmama rağmen her ne şekilde olursa olsun kalabalık bir köpek grubu karşısında paniğe kapılmamam mümkün değil.

Hal böyle olunca da gelen şikayetlerin arttığı zamanlarda sanırım hayvanların toplanıp en yakın hayvan barınağına götürülmeleri söz konusu. Tabi bu faaliyet geceleri yapılıyor çünkü hayvan hakları savunucuları hayvan barınaklarında şartların iyi olmadığını düşünerek bu toplama faaliyetinin gündüz yapılması durumunda engel oluyorlar. Her iki grup için de ne tarafından tutsanız sıkıntılı bir durum. 

Sokak Köpekleri

Olayı kısaca anlatayım dedim ama epey bir uzattım sanırım:-)) 

Çok kısa olarak da bu konu ile ilgili bir kanun maddesinden bahsetmek istiyorum ki bununda pek çok kişi tarafından bilinmediğini düşünüyorum;

Hayvanları Koruma Kanunu, Madde 6.; (mevzuat.gov.tr.'den alıntı yapılmıştır)

Sahipsiz veya güçten düşmüş hayvanların en hızlı şekilde yerel yönetimlerce kurulan veya izin verilen hayvan bakımevlerine götürülmesi zorunludur. 

Bu hayvanların öncelikle söz konusu merkezlerde oluşturulacak müşahede yerlerinde tutulması sağlanır. 

Müşahede yerlerinde kısırlaştırılan, aşılanan ve rehabilite edilen hayvanların kaydedildikten sonraöncelikle alındıkları ortama bırakılmaları esastır.

Yani bu köpeklere neden belediye sahip çıkmıyor, neden hepsini toplayıp barınaklara götürmüyor diye belediyeleri suçlamamak lazım.

Asıl konumuz ise sokak köpekleri ile ilgili yanlış bilinenler. Gelin madde madde kısaca göz atalım isterseniz. (Bazı madde başlıkları alıntı, içerikleri bana aittir.)

1. İnsanlara Saldırıyorlar: 

Eğer karşınıza çıkan sokak köpeği agresif bir yapıya sahip değilse, böyle birşey aslında yok. Onları da birer birey gibi düşünün. Sizin çevrenizde her an kavga etmeye hazır tipler, incir çekirdeğini doldurmayan sebeplerle birbirine saldıran insanlar yok mu? 

Zaten emin olabilirsiniz ki sokak köpeklerinin büyük çoğunluğu insanlardan gördükleri eziyet yüzünden yeterince korkak hale gelmiştir:-( Eğer bir sokak köpeği size tepki veriyorsa ya korkmuştur yada saldırmak, rahatsız etmek anlamında ilk adımı siz atmışsınızdır.

Sokak Köpekleri

Unutmadan bir kaç önemli bilgi daha vereyim. Eğer köpek saldırısına uğrarsanız; Yüksek sesle bağırmanın yada ÜZERİNE DEĞİL ama onun bulunduğu yöne bir şeyler fırlatmanın faydalı olabileceğini unutmayın. Baktınız bunlar işe yaramıyor:-)) İlk yapmanız gereken hayvanın dikkatini çekecek birşey bulmanız. Vücudunuzda can alıcı bölgeleri ısırmaması için elinizden geleni yapmaya çalışın. Varsa kolunuza bir şey sarıp onu yada çanta vb. şeyleri ısırmasını sağlayın. 

Bu arada kesinlikle kol içinizi ısırmamasını sağlayın. Malum bu bölge can alıcı damarlar anlamında zengin ve sıkıntılı bir yer. Son olarak sürekli savunmada kalmanın işe yaramayacağını da aklınızda tutun.

Tabi bu dediğim YANLIŞ ANLAŞILMASIN, yapı itibari ile agresif bir köpek tarafından saldırıya uğramanız durumunda bu yöntemleri deneyin. Yoksa durduk yerde hiçbir köpeğin size, siz birşey yapmadan saldırmayacağını unutmayın.

2. Her Arabaya Saldırıyorlar: 

Bu hayvanlar bildiğiniz gibi etçil oldukları için ister istemez bir avlanma dürtüsüne sahipler. Doğal olarak da kendilerinden hızla uzaklaşan, hızlı hareket eden nesnelere karşı bir tepki gösteriyorlar. Tabi ki yakaladıkları arabaları, bisikletleri yada motosikletleri yemiyorlar:-)) Burada onlar için önemli olan bu dürtülerini gidermek. 

Bunun yanı sıra kendi alanları olduğunu düşündükleri bölgeyi koruma iç güdüsü de bu tepkiye başka bir örnek. Tabi burada da en önemli etken hızla uzaklaşan veya kaçan bir şey görmelerinde bu içgüdünün devreye girmesi. 

Agresif yapıya sahip olmayan köpekler havlamaktan ve koşmaktan öte birşey yapmayacaktır. Ancak agresif yapılı köpeklere bisiklet yada motor üzerinde denk gelirseniz kendinizi savunmaktan başka yapabileceğiniz bir şey olmadığını da her zaman aklınızda tutun.

3. Sokak Köpekleri Mikrop Yuvasıdır:

Gün içerisinde (en azından pandemi öncesinde) dışarı çıktığınızda nerelere dokunduğunuzu, nerelere bastığınızı şöyle kabaca bir düşünün? Bu bile aslında bu sorunun cevabı olacaktır. Eğer gerçekten çok hasta değilse inanın bizden bir farkları yok. Bu yüzden dokunmak yada sevmek ile hastalık kapmazsınız. Tabi dediğim gibi ağır hastalık belirtisi göstermiyorsa. 

Birde bu konuda rahatsızlık veren bir davranışı da yazmak istiyorum, en azından benim gördüğüm bir husus. Yukarıda yazmıştım, hayvanları seven ama bir şekilde fobisi olan bu yüzden de yaklaşmak istemeyen onlarca insan var. Fobisi olmayanların her önüne gelene "gel bir sev, dokun, korkma bir şey yapmaz" şeklinde ki ısrarlı davranışları herkeste aynı etkiyi göstermediği gibi sizin yapacağınız masumane ama ısrarlı tavır insanların hayvana tepkisine bile sebep olabilir. Bence bu konuda dikkat edilmeli ve ısrarlı davranılmaması gerekir diye düşünüyorum..  

Diğer maddeye geçmeden, her kaşınan köpeğin uyuz olduğunu da düşünmeyin. Eğer vücudunda aşırı tüysüzlük yada kızarmış yaralar yoksa büyük ihtimalle tüy dökme mevsiminde olan bir hayvandır.

4. Köpek ve Kedilerin Husumeti: 

Sokak Kedileri

Tabi ki aralarında bilinen anlamda husumet yok. Bir arada büyümemiş yetişkin bir kedi ve köpeğin birbirlerine karşı agresif davranmaları çok doğal çünkü her ikisinin de doğası, yaratılışı farklı ve AYNI DİLİ konuşmuyorlar. 

Biz insanlar bile aynı dili konuştuğumuz halde anlaşamaz/kavga ederken onların ki normal değil mi? Misal mutluluğunu ifade eden bir köpeğin kuyruk sallaması, kedi camiasında saldırı hazırlığı olarak algılanıyor. Haliyle de aralarında bir gerginlik oluyor. 

Sokak Kedisi

Ancak küçük yaşta, özellikte evde beraber büyüyen kedi ve köpeklerde bunu görmüyoruz. Neden? Çünkü aynı dili konuşmayı öğrenip dost oluyorlar. İnanın ibret alınacak bir durum bu:-)

5. Ezan Sesine Havlama: 

Bu konuda gerçekten de çok ilginç inanışlar var:-)) Ama bunlardan hiç bahsetmeyip, olaya bilimsel olarak yaklaşacağım. Bildiğiniz gibi köpeklerin kulakları insanlara göre çok daha hassas. Ve bizim duyamadığımız frekansta ki bir çok sese karşı çok daha duyarlı. (1000 kat daha duyarlı olduğu söyleniyor.)

Eğer dikkat ettiyseniz aslında köpekler Ezan başlamadan önce ulumaya başlarlar. Çünkü ezan okunmadan önce camilerde ilk olarak hoparlörler açılır:-)) Ve bizim duyamadığımız frekansta çıkan bu ses/cızırtı köpekleri haliyle rahatsız eder. Rahatsız eden Ezan sesi değil, öncesinde hoparlörden çıkan cızırtıdır.

Kendilerini tehlikede hissetmeleri nedeniyle de diğer hemcinslerini uyarmak maksadıyla ulumaya başlarlar. Yani bunun Ezan ile uzaktan yakından alakası olmayıp tamamen farklı frekansta çıkan hoparlör cızırtısına bir tepkidir. Ayrıca bu durum sadece Ezan da olmaz, ambulans, itfaiye gibi araçların sirenlerine de benzer tepkiler gösterirler.

6. Sokak Köpekleri Üşümez: 

Bu da yanlış bilinen hususlardan biri. Eğer doğuştan soğuğa dayanıklı bir ırk değilse üşürler. Hem de çok.. Pek tabi ki üşüme seviyeleri bizimle aynı değil ama bir çok ırkın üşüme seviyesi bizimkine çok yakın. Bu konuda özellikle tek katmanlı tüy yapısına, açık renk tüye sahip köpekler ile yaşlı ve hasta köpekler bizim üşüdüğümüzü hissettiğimiz havalarda üşür. 

Sokak Köpekleri Soğuk Havada Üşür

Bunu nasıl anlarsınız peki? Eğer soğuk havalarda kıvrılarak uyuyorlarsa, başlarını patilerinin arasına alarak yatıyorlarsa ve yorgun/sürekli uyku halindeyseler bilin ki bizim gibi üşüyorlardır. Evde beslenen hayvanlar için bu konu çok sıkıntı olmasa da dışarıda yaşayan hayvanlar için ciddi problem. Bu yüzden onlar için yapılacak en iyi şey özellikle kışın su kaynağına ulaşmalarını sağlamak ve uygun yerlerde mama, yiyecek vermek. 

Bu arada sokak kedileri için de aynı durum söz konusu. Normalde kedilerin vücut ısısı insanlardan fazla olduğu için hep sıcakmışlar gibi gelir ama sadece 1-2 derece fazladır. Yani sıcağa dayanıklı olsalar da soğuğa karşı hassastırlar ve üşürler. Hatta çok soğuk havalarda kedi ölümleri köpeklere göre çok daha fazladır.

Bunlar benim ilk aklıma gelenler ve genelde yanlış bilindiğine inandığım hususlar. Eğer varsa sizin de eklemek istediğiniz ilave bilgiler yada bu yazdıklarımdan yanlış olduğunu düşündükleriniz yorumlarda dinlemek cevaplamak isterim:-) 

Dünya çapında bir kaç istatistiki bilgi daha vererek yazımı sonlandırmak istiyorum;

Bugün tam olarak tahmin edilemese de dünya çapında 200-600 milyon arası sokak köpeği olduğu tahmin ediliyor.

Sokak köpeklerinin ortalama yaşam süresinin 1-4 yıl olduğu biliniyor. Diğer evcil hayvanlara göre bu süre epey düşük.

Her yıl yaklaşık 55 bin kişinin kuduz olan köpekler tarafından ısırıldığı için öldüğü ve bu ölümlerin %95'inin Asya ve Afrika kıtasında yaşandığı tespit edilmiş. Ayrıca ölümlerin %60'ı, 15 yaş ve altı çocuklarda meydana gelmiş.

Burada ufak bir parantez açarak bir sokak köpeğinin kuduz olduğuna dair işaretler nedir, isterseniz kısaca bundan da bahsedelim; Az önce demiştik ya "siz saldırmadan hiçbir sokak köpeği durduk yerde size saldırmaz". İşte bu sebeple aşırı saldırganlık gösterip, ısırma konusunda ısrarlı davranan sokak köpekleri karşısında ciddi anlamda korkmamız gerekiyor. Buna ilave olarak hayvanda aşırı kasılmalar, ağızdan salya akması ve yutkunma güçlüğü gözlemliyorsanız yine çok dikkatli olmak zorundasınız. Çünkü dünya genelinde kuduz tedavisi konusunda çok ama çok az gelişme var. Ve istatistikler kuduz olan insanların %92 oranında öldüğünü gösteriyor.

Bu arada diğer bir problem ise sokak köpeklerinin aşırı çoğalmaları konusu. Bu konuda Hayvan Hakları Savunucularının da kısırlaştırma yöntemini savunduklarını biliyorum. Eğer yanlış biliyorsam lütfen beni uyarın ve yazının bu kısmına düzeltme yapayım. Kısırlaştırma esnasında hayvanların aşılanabileceği ve böylelikle de muhtemel hastalıkların önüne geçilebileceği de ayrı bir gerçek.

Sadece sokak köpekleri değil, diğer sokak hayvanları içinde benzer şeyler söz konusu. Bu sebeple yanlış bilinen bazı gerçekleri başkalarına da anlatmakta, onlarında bilinçlenmesi ve duyarlı olması konusunda, saçma inanç ve fikirlerin yayılmasına engel olmakta fayda olduğunu düşünüyorum.

Vakit ayırıp okuduğunuz için şimdiden teşekkür ederim. 15 Bin yıllık dostluğumuz olan başta sokak köpekleri olmak üzere diğer sokak hayvanları için belirlenmiş yerlere beslenmeleri için bir şeyler bırakmayı ve bunu mümkünse çocuklarınız ile birlikte yapmayı unutmayın:-)) Ayrıca kısa süreli hevesler uğruna bir hayvanı sahiplenip, hevesiniz geçtiğinde onları kimsesiz bırakmayın. Sokak köpeklerinin üzüntüden intihar ettiği bilimsel olarak ispatlanmış bir gerçek... 

Yorum Gönder

65 Yorumlar

  1. Boa tarde meu amigo, parabéns pela matéria, infelizmente o número de animais abandonados, aumentou na pandemia.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. infelizmente, concordo totalmente com você:-( Nesse caso, cabe a nós ajudar...

      Sil
  2. Evde hem köpek hem kedi var :) iş yerimin önünde de bir çok kediye bakıyorum. Inandigim tek şey hayvan sevmeden geçen günler kayıp zamandir

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Süpersiniz:-) Tüm sokak hayvanlarının ilgiye ihtiyacı var ama sanırım kediler bu konuda biraz daha bakıma muhtaç. Teşekkür ederim vakit ayırıp okuduğunuz için:-)

      Sil
  3. Uzun uzun, güzel açıklamışsınız. Ellerinize sağlık. Tanıştığınız kişi de ne kadar duyarlı, iyi bir insanmış. Elimizden geleni yapmalıyız hepimiz.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet tanıştığım kişi gerçekten değerli ve özel bir insandı ve onu tanımak benim için büyük şansa oldu:-)) Hatta aralarda beraber yapacağız bu işi:-) Çok teşekkür ederim.

      Sil
  4. Sokak hayvanlarına şiddet çok fazla malesef. Bizim ev okul yolunda. Yıllar önce çocukların bir kısmı bir sokak köpeğine dadandı. Balkondan farketmiştim; taş atıp duruyorlar. Çocukların geçiş zamanları günde 3 kez bahçede nöbet tutmuştum o ara. Sonradan öldü sanırım ortadan kayboldu. Parkta yürüyüş yaparken de bolca olan köpeklerin bazen tek bir kişiye havladığını görüyorum. Mutlaka o kişiden şiddet görmüşlerdir. Onca insan yürüyor kimseye dokunmuyorlar. Kedilerse hiç pis değil. nasıl temizleniyorlar öyle. Bahçeli bir evde yaşadığımız için sürekli yavrulamaya gelenler oluyor. Bir kez pire sorunu yaşadık, ilaç falan aldık. Ama bir kısım insan hayanlara koydukları yemi sokakta gelişi güzel atıveriyor. Belli yerlere ve daha temiz koşullrda konmalı diye düşünüyorum.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Şiddet olayı sanırım sevgi ve merhamet ile ilgili, bu duygulardan yoksun olunca dediğiniz gibi hoş olmayan manzaralar ile karşılaşıyoruz... Her geçen gün bilinç artacak diye ümit ediyorum. Çok teşekkür ederim değerli yorumunuz için:-)

      Sil
  5. Yine can alıcı bir konuya değinmişsiniz öncelikle teşekkürler bu yazı için, emeğiniz için...
    Hayvan sevmeyen insan sevemez mantığındayım hangi hayvan olursa olsun... Biz mahallemizde kedi besliyoruz çünkü çok fazla var, çatı katına çıkıp soğuklarda orada yatıyorlar, mama ve su veriyoruz elimizden geldiğince. Köpekte var mahallemizde, belediye çöp konteynırlarını sadece belirli yerlere taşıdığı için daha çok o bölgedelerde ancak hususi mama alıp vermeye çalışıyoruz yine de. Keşke herkes bu bilinçte olsa... Taş alıp atanda gördüm ki hayvanın canını korumak için sonrasında tepki göstermesi sanırım normal. İnsanlar biraz empati yapabilse bence herkes yardım edebilir onlara ve bir şeyler yapabilir.
    İşte böyle yazılarla belki farkındalıklar sağlanabilir, çocuklara değil de çünkü çocuklar zaten hayvanları seviyor... Büyüklere projelerle davranış kazandırılabilir. Tabi ki de herkesin durumu olmayabilir onlara bakmak ve mama almak için ama bu durumda belediyeler devreye girebilir. İnsanlar sevgilerini gösterseler bile hayvanlardan bunun karşılığını alırlar...
    Kusura bakmayın biraz uzun oldu ama bu konuda çoğu insan gibi çok doluyum ve üzülüyorum :(
    Teşekkürler yazınıza tekrardan.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok teşekkür ederim değerli yorumunuz için:-) Yorumunuzun her kelimesine katılıyorum, özellikle de hayvan sevmeyen insan sevemez kısmına ve çocukların zaten hayvan sevdikleri kısmına. Umarım daha çok insana ulaşıp, az da olsa farkındalık sağlayan bir yazı olur. Tekrardan teşekkür ederim:-)

      Sil
  6. Korku kültürü,sokak hayvanlarına bakış açısını da olumsuz etkiliyor.Sizin yazdığınız gibi farkındalık yazıları önemli...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Korku kültürü konusunda kesinlikle haklısınız. Çok teşekkür ederim vakit ayırıp okuduğunuz için.

      Sil
  7. Sizin paylaşımlarınız herhangi bir konu hakkında kabataslak bilgim olsa da yapmış olduğunuz açıklamalar sayesinde ayrıntılı fikir sahibi olmamı sağlıyor bu çok güzel .
    Emeğinize sağlık harika bir paylaşım olmuş.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok teşekkür ederim, gerçekten çok mutlu oldum yorumunuza. Arada yazdığım güncel yaşam yazılarına böyle olumlu tepki verilmesi benim adıma çok mutluluk verici:-)

      Sil
  8. Öncelikle; yaşanan bu olayla ve hayvanlarla ilgili her türlü soruya yanıt bulunan her bakımdan objektif ve aydınlatıcı bir yazı hazırladığınız için kutlarım. Örneğin ben ezan sesine havlamanın nedenini şu an sayenizde öğrendim.
    Belirttiğiniz şekilde nasıl ki insan hakları evrensel beyannamesi varsa hayvan hakları için de maddeler halinde benzer bir beyanname var. Onlara hak ettikleri şekilde davranılmalı. O emekli hayvansever gibi sürekli hayvanlarla ilgilenenler gün geçtikçe çoğalmakta. İyi ki varlar. Bir de sokak hayvanlarının kontrolsüz çoğalmaları sorunu var. Diğer ülkelerde sokaklarda tek bir kedi ya da köpek görmek zor. Öncelikle buna bir el atılsa iyi olacak.
    Son olarak; belediyedeki o dört görevlinin iğne olayını asla onaylamadığımı belirtiyorum. Yazık günah o hayvanlara:(((
    Emeğinize, kaleminize sağlık diyorum. Teşekkürler, selamlar...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok teşekkür ederim değerli yorumunuz için. Gerçekten de bu bilinçte insanların arttığını görmek mutluluk verici. Bizim nasıl haklarımız varsa hayvanlarında var ve en temelinde de sağlıklı yaşam hakkı geliyor. Tekrardan teşekkür ederim:-)

      Sil
  9. Sizin de Muffin ve Bee'den dolayı ne kadar hassas ve iyi bir hayvan sever olduğunuzu biliyorum ve bu konuda tanıştığım abi gibi size de büyük saygı duyuyorum:-) Normalde bu kadar süre biri ile sohbet etmem ama bu abi ile zamanın nasıl geçtiğini anlamadım:-)) Umarım yanlış bilinenler azalır ve farkındalık daha fazla oluşur. Pet şişenin suyun bu anlamda faydasını bilmiyordum, iyi oldu:-) Çok teşekkür ederim değerli yorumunuz için.

    YanıtlaSil
  10. Bizim yaşadığımız bölgede kediler çoğunlukta. Her gün yürüyüş yaparken genelde aynılarına denk geliyorum. Hep görüp beslediğim 5 tane falan var. Eskiden bu tür şeyleri düşünmezdim; ama artık aralarından birini 1 gün görmesem aklım gidiyor kötü bir şey oldu diye. İyi insanlarla karşılaşmalarından başka bir şey dileyemiyorum. Korkunç bir hal aldı artık olaylar.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ne yazık ki merhametsiz insan sayısı çok fazla... Ama emin olun sizin gibi bu tür konulara duyarlı, hassas insan sayısı da az değil 🙏 Teşekkür ederim değerli yorum için ☺️

      Sil
  11. Kapımın önünde büyük bir arsa var ve oradaki arsada kendi imkanlarımla yapmış olduğu 5 tane köpek yuvası ve belediyeden istek üzerine ayrıca aldığımız 10 tane daha plastik yuva var. Apartmanın önünde ki parkta da küçük kedi yuvaları var. Akşam saati geldiğinde apartmandakiler çöplerini atarken çöp dışında yiyecekleri ayrı bir poşetle dışarı koyuyor ve bende onları alıp her akşam götürüyorum. Bunları burada belirtmek istemezdim ama konu açıldığı için yazasım geldi.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. İyi ki belirtmişsiniz, iyilikler, güzellikler paylaştıkça çoğalacak. Belediyenin de bu konuda destek olmasına çok sevindim, hepsi aynı duyarlılıkta olsa keşke. Teşekkür ederim vakit ayırıp okuduğunuz ve değerli yorumunuz için:-)

      Sil
    2. Rica ederim ne demek her zaman. Belediyeden o yuvaları almak hiç kolay olmadı ama saolsun burda bir abinin yardımı çok dokundu. Onun sayesinde de aldık diyebilirim.

      Sil
    3. Zorda olsa alabilmişsiniz. Burada ne yazık ki en çok şikayet edilen konu bu... İnsanların hemen her şeyi kendi imkanları ile yapmak zorunda kalmaları.

      Sil
  12. Öncelikle böyle duyarlı bir insan olduğunuz için sizi kutluyorum ve yazıyı çok beğendim.Daha iki gün önce Rus bayan arkadaşımla bu konuyu konuşmuştuk.Kendisinin kedisi olduğunu anlatmış bende kedi almak istedigimi ancak bakamazsam vicdan azabı çekeceğim için almadığımı anlattım.Sokak hayvanları burda hiç yok nerdeyse, kaybolanlar dışında:) Rusya' da da Türkiye'deki gibi sokak hayvanları problemi varmış, bu gerçekten çok üzücü, umarım en kısa zamanda çözülür.Kaleminize sağlık:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sanırım toplumların gelişmişlik ve ferah seviyesi ile doğru orantılı bir durum bu konu... Sokakta yürürken durduk yerde sokak hayvanlarını tekmeleyen, taş atan bir zihniyet olduğu sürece zor bu işler:-( Teşekkür ederim değerli vaktinizi ayırıp okuduğunuz için:-)

      Sil
  13. saol ya faydalı yazıydı, ben de iri köpeklerden çok korkarım, insanlara saldırdıklarını da gördüm toplu olarak.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Korkmayan insan azdır zaten:-)) Hele ki toplu halde dolaşırken, üstüne bir de açlarsa dikkat etmek lazım:-))

      Sil
  14. We have always had dogs and cats in our homes when my daughter was growing up. I see many homeless cats and only a few dogs in the years I lived here in Ireland. When I lived in Alaska someone dumped off a dog who ended up being pregnant. We fed her outside in our driveway until she felt comfortable and then she was allowed in. A few later we noticed she was gaining weight and then we knew she was pregnant. She eventually had 6 puppies which we had to keep until they were 8 weeks old. Then we could bring them to the shelter so hopefully they could be adopted. They were adopted really fast. I never could understand why someone would do that to an animal and we were thankful that we could offer our home so she could relax and have her pups. Some people just have no hearts. I love animals, they are family.
    Have a great week,

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. You are a really good and precious person. I think the person who do not love animals can't love the other people. And the worst thing is that they adopt an animal and then throw them into the street. Because these animals have little chance of survival...

      Thank you very much for your kindly comment:-) And have a great week.

      Sil
  15. Kedi ve köpeklerin bir türlü anlaşamaması :) Be mübarek hayvanlar ne alıp veremediğiniz var.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. İnsan insanla anlaşamazken çok anormal değil hocam:-)

      Sil
    2. Ahahhaha 😂😂😂

      Sil
  16. That's true, unfortunately!
    Great post!

    Regards.

    YanıtlaSil
  17. Gerçekten çok güzel bir paylaşım olmuş. Öncelikle şunu belirtmem gerekiyor ki artık hayvan hakları yasası çıksın artık! Gönüllüler olarak onları elimizden geldiğince korumaya çalışsak da maalesef yetmiyor. Gerçekten çok yazık. Bizim bölgemizde de yaşadığınız aynı olay yaşanmıştı bundan birkaç sene önce. Sokak kedilerinin mamasına zehir katılmış ve 50'den fazla kedi maalesef ölmüştü. Artık bu yasanın çıkması gerekiyor.

    Bir de şu var; aileler çocuklarını mutlu etmek için hayvan sahipleniyor. Bu çok güzel bir şey. Ama çocuğun hevesi bittiğinde de köpeği ya da kediyi sokağa atıyorlar. O hayvan için de çok zor. Sıcak bir yuvadan atılıp sokağa bırakılıyor. İnsanoğlu sadece benim duygularım var diye hareket ediyor fakat onların da duyguları var. Artık bu konuda o kadar çok şey yazdım ki maalesef sesimiz duyulmuyor. 😥😓🙁

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Söylediklerinizde sonuna kadar haklısınız, özellikle sahiplenip sonra bırakmak konusunda.. Zaten zehirleme ve şiddet olayları için insan olana söylenebilecek bir ely yok artık :-( Teşekkür ederim değerli katkınız için 🙏

      Sil
    2. Ben teşekkür ederim böyle bir konuda farkındalık yarattığınız için... 😅😄

      Sil
  18. Çok önemli bir konunun üstünde durmuşsunuz. Faydalı içerikler için teşekkürler. Emeğinize sağlık :)
    Ben hayvanlardan korkarım fakat bu demek değildir ki onlara zarar verebilme hakkım var veya onları sevmiyorum. Asla! İnsanların bir kere bu konuda bilinç kazanması gerekiyor. Hayvan hakları yasasının da acil çıkartılması tabii.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok teşekkür ederim değerli yorumunuz için. Korkmak yada tedirgin olmak kadar doğal bir duygu yok ve dediğiniz gibi bu hayvanları sevmediğiniz ve zarar verme isteğiniz olduğu anlamına kesinlikle GELMEZ. Tekrardan sağolun vakit ayırıp okuduğunuz için:-)

      Sil
  19. Biliyor musunuz, sokak köpekleri denilince aklıma hemen ilçe müftümüz geliyor. Köpeklerini Bülent Ersoy ağzıyla " Evladım aa, ekmek de alır mısın?" diye beslerdi. Sonra köpekleri halka zarar deyip zehirlediler. Zarar verdikleri doğru idi ama başka bir yola gidilebilirdi. Sanırım bu belediyenin kolayına gelen bir yöntem. Müftü dersimize de girerdi, iki ders saati boyunca bize "Vizdansızlar! Yavrularımı zehirlediler" deyip içini dökmüştü.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Müftü ne kadar da güzel söylemiş, öldürmenin çözüm olarak görülmesi ne kadar acı :-( Evde beslemek değil ama bu hayvanlardan avcılık yada benzer şekillerde faydalanmak, hayvanlara zulüm etmemek dinde var olan bir şey diye biliyorum, Müslümanım deyip böyle muamele edilmesini görmek daha da acı.. Teşekkür ederim 🙏

      Sil
  20. Yine güzel bir derleme olmuş, bir çok farklı konuda sokak köpeklerini ele almışsınız. Sahiplenilen hayvanların sokağa başıboş bırakılmaması konusunda şimdi devlet yeni bir uygulama getiriyor. Hayvanlara çip takılması planlanıyor. Pek tabi hayvan hakları savunucularının belli bir kısmı buna belki karşı çıkabilir ama ciddi bir sorumsuzluğu da engelleyeceği aşikar. Kötü insanlar olduğu gibi iyi insanlar da var hayatta o yüzden bir yandan köpekler zehirlenirken diğer yandan birileri de yaşatmaya devam edecek. Biri ölüp gitse de yerine o işleri yapan birisi elbet gelecek. Kaleminize, emeğinize sağlık.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok teşekkür ederim. Kulaklara küpe takma zaten var olan birşey ve bunu görmek insanı rahatlatıyor. Çünkü bu varsa hayvan aşılanmış oluyor ve hastalık vs konusunda rahatlatıyor. Bence çip takılması mantıklı çünkü bu devletin bu konuyu takip edeceği ve üzerine düşeceği anlamına gelir. Ama çokta kolay olmayacaktır:-)) Tekrardan teşekkür ederim değerli yorumunuz için:-)

      Sil
  21. İlk başta hevesle köpek veya kediyi alıp daha sonra sokağa bırakanlara çok kızıyorum.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. En kötüsü bu zaten. Teşekkür ederim.

      Sil
  22. Sokak köpekleri ve kedileri sorununun farklı bakış açılarını tam olarak açıklayanlara iltifat ediyorum.
    Başıboş köpeklerin veya kedilerin barınaklara yerleştirilip orada bakılmalarına katılıyorum.
    Ama başıboş bir köpek veya kedi öldürülürse özür dilerim ve umarım gelecekte bir daha olmaz.

    Endonezya'daki benden Türkiye'de size büyük bir tokalaşmadan selamlar.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkür ederim değerli dostum, sayfamı ziyaret ettiğin ve değerli yorumun için:-) Türkiye'den de en içten sevgi ve saygılarımla.

      Sil
  23. Ugh, hayvanları ve özellikle köpekleri ne kadar sevdiğimi bilmiyorsun!
    İspanya'dan kocaman bir kucaklaşma!

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Thank you so much for visiting my page and comment:-) Happy weekend my friend:-)

      Sil
  24. yazı için teşekkür ederim. bu konuda bir kişinin dahi ilgisini uyandırmak çok önemli. daha dün twitter'da bi video gördüm, "nasıl olsa 250 lira, öderim 500 lira yok ederim bunları" adamın biri komşusunu köpekleri yüzünden böyle tehdit ediyordu. yasa böyle olunca insanları durduracak hiçbi şey olmuyor. merhametleri de olmadıktan sonra, hayvanlara her türlü işkenceyi yapmakta kendilerini hak sahibi görüyorlar. kabahatlar kanunundan yıllardır çıkaramadılar. hayvanlar mal değil, hissedebilir varlıklar olarak görmeleri gerekiyor. meclis sürekli üzerinde çalışıyoruz, sona geldik diyor ama yok. işlerine gelen yasa taslağı bi gecede kanunlaşıyor.
    doğa benim hassas noktam, çevreye zarar verenlere caydırıcı ceza gelmeli. bunun için orada burada konuşmak yetmiyor. bireysel olarak da elimizden gelenin fazlasını yapmak zorundayız. iyi bi yerde ödediğin kahve parasına kaç kedi köpek doyardı, bu soruyu sorduğumda haklısın deniyor ama insanlar adım atmıyor. hep, nasıl olsa bi besleyen var durumundalar. bizler onların yaşam alanını işgal ettik. şehirler büyüdükçe onları ormanlara attık. sonra ormanları da istedik, onları çöplüklere, beton barınaklara hapsettik. ekmeği bile saldırır vaziyette yedikleri, belediyelerin ödenekleri hayvanlara harcamak yerine ceplerine attıkları, veteriner hekimlerin uğraşmak istemediklerinden iğneyle uyuttukları barınaklara...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok ama çok değerli yorumunuz için teşekkür ederim 🙏 Her kelimesine tek tek katılıyorum. Hayvanlara bu mantıkla yaklaşan insanların çevresine, kendi ailesine nasıl davranacağını siz düşünün artık... Özellikle de nasıl olsa besleyen var mantığına bende karşıyım. Tekrardan teşekkür ederim 🙏 ☺️

      Sil
  25. Eu gosto muito de cães pena que com a pandemia muitas pessoas os têm abandonado!!

    marisasclosetblog.com

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ne yazık ki haklısınız. Önce sahiplenip sonra sokağa bırakan insan sayısı çok fazla..

      Sil
  26. Şunların güzellikleri...
    bizim onlara onların bize ihtiyacı var ve bunu anlamadığımız sürece üstesinden gelemeyeceğiz. Bir kedi için bela oldular diyen zihniyetten ne bekleyebiliriz?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ne yazık ki bu zihniyet tükenmiyor. Ama en azından duyarlı ve düşünceli insanların sayısı her geçen gün artıyor. Teşekkür ederim değerli yorumunuz için:-)

      Sil
  27. Güzel bir yazı ansiklopedik bilgiler içeren. Oturduğumuz yer sokak hayvanları için bir cennet. Gayet güzel bakılıyor, mahalle sakinleriyle adeta bütünleşmişler. Özellikle köpekler geceleri yabancı ya da şüpheli gördükleri insanlara havlıyor, bir bakıma bizim gece bekçilerimiz:) Bahsettiğiniz beyin dişisi kızımın komşusu. Sayısız sokak kedisi besliyor, bütün gelirini onlara harcıyor, veterinere götürüyor. Kedilere aşırı düşkünlüğü yüzünden komşularıyla arası açık ama hepsinin hakkından geliyor. Bu tür insanlara çok saygı duyuyorum. Köpeklere karşı fobimi kızım minik bir golden aldıktan sonra attım. Sevgiyle yaklaşınca hepsi bunu biliyor. Teşekkürler.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Komşu sayılırız o zaman:-)) Gerçekten çok duyarlı ve bu konuda hassas, inançlı bir insan. Saygı duyulacak insanlar kesinlikle. Teşekkür ederim vakit ayırıp okuduğunuz için.

      Sil
  28. cats look so cute...love them.

    Have a great weekend

    YanıtlaSil
  29. Elinize sağlık üstünde durulması gereken bir konu üzerinde bilgilendirici bir yazı olmuş. O ayaküstü sohbet, süre itibarıyla ayaküstülüğü aşmış olsa da iyi ki aşmış :) Çok takdir edilesi bir davranış. Sayenizde biz de bu davranışın sahibi bir insanın fikirlerini dinlemiş olduk. Yaptığınız araştırmalar, aktardıklarınız ve verdiğiniz bilgiler için teşekkürler.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok teşekkür ederim, çok mutlu oldum bu değerli yorumunuz için:-) Keyifli bir pazar dilerim.

      Sil
  30. Çok güzel bir yazıydı..Sokak canlarını koruyup kollamak biz insanların görevi ama maalesef ki bazı insanlar onlar hakkında yanlış bilgilere sahip..
    Evdeki yemeklerden biriktirerek haftada bir iki kez kedi köpek güvercin doyuruyorum öyle muhtaçlar ki..
    Sevgi herşeyi iyileştirecek bir güce sahip o nedenle yardıma muhtaç olana yardım elini herkesin uzatması lazım diye düşünüyorm..
    Kaleminize duyarlılığınıza sağlık...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok teşekkür ederim değerli yorumunuz ve vakit ayırıp okuduğunuz için.

      Sil
  31. Güzel bir yazı.

    Bizim gibi "olgunlaşmamış" toplumlarda hayvanlar dostluğun paylaşıldığı bir canlı değil sadece birilerine nazire yapma yada toplumda fark edilme unsuru. Dolayısıyla olaya kendi açımızdan baktığımız için hayvanların yaşantısını pek umursama durumumuz yok.

    Artı, toplumumuzda psikopat eğilimli insanlar çok var. Başkaları tarafından alt edilme ya da yakalanıp özgürlüklerinden olma durumları nedeniyle "şimdilik" insanlara musallat olmuyorlar. Staj evreleri hayvanlarla yapılıyor. Verilen cezalar oldukça düşük. Yapılan yapanın yanına kar.

    Sokak köpekleri olayına döneyim. Sorun her ülkede var. Romanya on sene önce çözümü hepsini yok ederek buldu. Üçüncü denemede de başarısız olduğu söyleniyor. Sırbistanda da bu sorun var. Büyük kentlerde olmasa da kırsal da ciddi sorun.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Dediğin psikopatlar staj evresini bitirmiş gibi duruyor hocam... İnsan cinayetleri bile karşılığını zor bulurken ne bekleyeceğiz ki:-( Bunu bir sorun olarak görmekten kurtarıp beraber yaşamanın yolları aranmalı belki:-)

      Sil