Serdivan Gölpark'ta Bir Gün | Hayat40tansonra

Serdivan Gölpark

Özellikle korona günlerinde evden çıkıp biraz nefes almak, yürüyüş yapmak ve fotoğraf çekmek için sık sık gittiğim Serdivan Gölpark, bugünkü hayat40tansonra'nın baş rol oyuncusu:) Hem bireysel hem de fotoğrafçılık gurubunda ki arkadaşlarım ile farklı zamanlarda sıkça ziyaret ettiğim Serdivan Gölpark'ı son olarak Ramazan Ayı'nın ilk günü yani 13 Nisan 2021 tarihinde ziyaret ettim. (Son ziyaret : 6 Ekim 2022)

Burası yazıp yazmamak konusunda çok tereddüt ettiğim bir yerdi. İlk tecrübemiz sanırım 2019 yılında, henüz korona yokken yakın aile dostlarımız ile oldu. Girmemiz ve çıkmamız bir oldu desem yeridir:) Hafta sonuydu ve inanılmaz bir kalabalık vardı. Gözünüzün gördüğü her yerde yürüyüş ve piknik yapan insanlar.. Yolun tamamında park etmiş arabalar.. Biraz huzur bulmak, kafa dinlemek, oturup sohbet etmek için güzel olabileceğini düşündüğümüz bir yerdi ama hiç te beklediğimiz bir manzara yoktu:)

İnsanlar şehir hayatından o kadar sıkılmış ve daralmış ki, böyle bir yer bulunca haliyle kaçırmıyorlar. Zaten 2012 yılında buranın yapılış amacı da bundan kaynaklı. Her geçen gün hızla artan betonlaşmadan kaynaklı, insanlar biraz yeşile doysun, rahatlasın diye Serdivan Belediyesi tarafından yapılarak, hizmete giren güzel bir yer. Giriş ve içeride ki tüm masa, piknik alanları, lavabo ve wc.ler ücretsiz.

Serdivan Gölpark ve Eşme Sahil

Gölün güney tarafı bildiğiniz gibi Maşukiye ve Sapanca kıyıları ve o taraf tam bir turizm bölgesi. Ancak parkın da bulunduğu kuzey taraf nedense çok daha sakin, tesisin çok az olduğu ama doğru yeri bulduğunuzda bence daha çok tercih edilesi bir bölge. Ayrıca yine kuzeyde bulunan ve Kocaeli'ye bağlı Eşme'de görülmesi gereken başka bir yerleşim ve sahil.

Tabi yaşadığımız kötü tecrübe, burayı yine de sonradan ziyaret etmeme engel olmadı ve daha sonraki ziyaretlerimi hafta içi ve genelde öğleden önce olacak şekilde yaptım. Zaten uzun süredir devam eden hafta sonu sokağa çıkma yasaklarında başka şansım da yoktu:) Yazının detaylarına geçmeden önce belirteceğim en önemli husus; Hafta içi, mümkünse öğleden önce gidecek olursanız muhtemelen sizden başka kimse olmayacaktır. Bu yüzden de korona anlamında tedirginlik duyulacak bir yer değil. Ancak öğleden sonraya kalmanız ve havanın iyi olması durumunda yine rahatsız edecek bir kalabalık ile karşılaşma ihtimaliniz yüksek.

Bu yazıyı bölümlere ayırmadan direk anlatmaya geçiyorum çünkü çok büyük bir yer değil:) Bölgeyi genel olarak üçe ayırmak mümkün. Girişten itibaren araç yolunu takip ettiğinizde sizi karşılayan tesis ile onun doğu ve batı tarafı olarak, parkı 3' e ayırmak mümkün.

Ana Giriş

Parkın 2 adet girişi var. Yukarıda gördüğünüz fotoğraf ise ana girişe ait. Buraya şahsi aracınız ile gelebileceğiniz gibi Sakarya'dan toplu taşıma araçları ile de ulaşım mümkün. Toplu taşıma ile gelenler için fotoğrafta, solda ki girişi kullanarak parkın tek işletmesine yürüyerek ulaşmanız mümkün. Merdivenler biraz dik ve yorucu:) Kendi aracınız ile gelirseniz girişte, sağdaki yolu takip ederek işletmenin üstündeki otoparka ulaşabilirsiniz.

Ana Giriş, Araç Yolu

İsterseniz sizi direk parkın doğusuna götüren girişi de tercih edebilirsiniz. Bu girişin sonunda da büyük bir otopark sizi bekliyor olacak. Geçelim detaylara:)

Parkın batı tarafı insanlar tarafından tercih edilmeyen bölge. Çünkü herhangi bir oturma yada piknik alanı bulunmuyor. Sadece yaklaşık 1-2 kilometreye yakın doğal oluşmuş patika mevcut. Yer yer düzlük alanlar var ama anladığım kadarıyla parkın ıssız alanı olduğu için farklı maksatlarla kullanılıyor ve çevre kirliliği üst seviyede. Burada yürüyüş keyifli çünkü parkın en yüksek alanı ve harika fotoğraflar çekebileceğiniz bir yer. Hem gün doğumu hem de gün batımı çekimleri için ideal bir alan. Sadece yürürken biraz dikkat etmek lazım.

Batıda bulunan Patika Yol ve Manzara

Gelelim orta kısma, yani işletmenin olduğu alana. Buraya inerken yolda iki adet terk edilmiş ev mevcut. Bunlar sanırım bu bölge park yapılmadan önce inşasına başlanmış ama sebebini bilmediğim bir nedenle yarım kalmış evler. Aslında ilk yapı biraz restorana benziyor ama tam olarak çözemedim. İki ayrı yerden oluşuyor. Bir tanesi ana bina, bir de yanında büyük bir çardak. Burası da harika fotoğraflar çekebileceğiniz bir yapı. İlk gittiğimde çok ama çok kötü durumdaydı. İçerisinde eski yataklar, çok ağır bir kokunun olduğu bir binaydı. Buraya anladığım kadarıyla el atılmış ve şu an tertemiz. Ama halen boş ve kullanılmıyor. (6 Ekim 2022 tarihli ziyaretimde burasının işletme olarak hizmet verdiğini gördüm.)

Batı Taraftan Manzaralar

Araç Yolunda İlk Karşılaşacağınız Yapı

İçerisinin Eski Hali

Şu An Bu Manzarada Yok

Diğer bina ise bunun hemen altında ve çok daha kötü durumda. İçi tamamen boş ve biraz tehlikeli. İlerleyen zamanlarda muhtemelen içine girmek yasaklanır. Burası fotoğrafçı arkadaşların fazlası ile ilgisini çekebilecek bir yer. Özellikle modelli çekimler için ideal.

Terk Edilmiş İkinci Bina

Binanın İçi

Bina İçinden Bir Kare:-)

Buradan sonra orta alana yani işletmenin olduğu bölüme geçiyoruz. İşletmenin yan tarafında ufak bir sahil var. Ve burası kendi sandalyeniz ile geldiyseniz oturmak, çay, kahve içmek için ideal bir alan. Ayrıca burası gün batımı çekimleri için ideal. Göle girmek yasak ama yazın sıcaklarında gölde çocukları görmek mümkün:)

Kısa Sahil Şeridi

Kısa Sahil Şeridi

Tesis Girişi

Tesisin Yukarıdan Görünüşü

Biraz işletmeden bahsedip 3üncü bölüme yani doğu tarafa geçelim. İşletme çok profesyonel değil ama her geçen gün gelişiyor. Ben sadece çay, kahve ve soluklanmak için kullandım. Ama menülerinde kahvaltı ve atıştırmalıklarda mevcut. Tahminim Ramazan sonrası tekrar faaliyete geçecektir. Buradan da çok güzel fotoğraf kareleri çekebilirsiniz.(06 Ekim 2022 tarihinde işletmede restorasyon/ bakım çalışmaları vardı. Güzel bir yere dönüşecek gibi.)

Tesisin İskelesi

Tesisten Manzaralar

İşletmeden, 3üncü bölüme geçerken orta uzunlukta bir yürüyüş yolu ve bu yol üzerinde de küçük iskeleler var. 

Yürüyüş Yolu ve İskeleler

Bu iskeleler üzerinde aynı zamanda banklar mevcut. Bu alanlarda da evlilik tekliflerinden tutun ufak çaplı doğum günü kutlamalarına kadar farklı aktiviteler yapılıyor. Bu arada parkta ticari maksatlı fotoğraf çekimleri ücretli. Bu bölge özellikle düğün fotoğrafçılarının çok tercih ettiği yerlerden. Aşağıda ki fotoğraf bir evlilik teklifi öncesinde yapılan hazırlıklardan. Hazırlıklar bitmiş ve arkadaşlar teklifi yapacak ve teklif alacak gençleri bekliyorlardı. Ayak üstü sohbetimizde teklif yapacak arkadaşın arabasının lastiğinin patladığını ve gecikeceklerini anlatmışlardı:) İnsan ister istemez batıl düşüncelere kapılıp, acaba teklifi yapmasa yada ertelese mi diye düşünüyor:) Umarım sonrasında her şey yolunda gitmiştir. 

Evlilik Teklifi Hazırlığı

Yürüyüş Yolu

Üçüncü bölüm ise ağırlıklı piknik alanlarından oluşuyor. Ayrıca bir adet amfi tiyatro ile çocuk oyun alanı da bu bölümde bulunuyor.

Piknik Alanı

Amfi Tiyatro

Çocuk Parkı

Bunların yanı sıra bu alanda küçük pazar kulübeleri de var ama anladığım kadarıyla çok uzun zamandır kullanılmıyor. Ayrıca hem burada hemde tesisin bulunduğu alanda temel ihtiyaçlarınızı giderebileceğiniz lavabo, wc'ler mevcut. Parkın batı tarafı hariç diğer yerlerin çevre temizliği çok iyi durumda.

Küçük Kulübeler

Bu alan boş olduğu vakitlerde ve yanınızda malzeme getirmeniz durumunda gerçekten huzur bulabileceğiniz keyifli bir alan.

Göl Kenarı Piknik Alanları

Bu arada parkın tüm alanlarında mangal yakmak yasak. Ben açıkçası bu durumu destekleyenlerdenim. Bölgede mesire alanı olarak geçen ve mangal yapmanın serbest olduğu başka yerler mevcut. Bu tip yerlerde, alanın kısmen küçük olduğu açık hava parklarında mangalın serbest olması durumunda hem duman ve kokudan hemde çevre kirliliğinden kaçış imkanı yok. Ne yaparsak yapalım henüz bu kültür bizde oturmadığı için, mangal yakılan yerlerde çevre kirliliğinin önüne geçilemiyor. Umarım ilerleyen yıllarda da bu uygulama devam eder.

Sapanca-Maşukiye Tarafına Manzara

Tesis genel olarak bu şekilde:) Peki buraya özel olarak gelinir mi? Eğer Sakarya veya Kocaeli'de yaşıyorsanız kesinlikle gelinir hatta sık sık gelinir. Bol bol fotoğraf çekilir, arkadaşlarla gelindiyse çay, kahve içilip, güzel muhabbetler edilir, harika günbatımları izlenir:) 

Unutmadan, bölgede çadır ve karavan kampı imkanı yok gibi görünüyor. Konaklama içinde ayrıca bir yer yok. Günübirlik gidip, gelinecek bir yer.

Peki başka şehirlerde ikamet ediyorsanız? Buraya özel, tek burası planlanarak gelmek çok anlamlı olmaz. Ama bu bölgeye genel bir ziyaret yapıyorsanız, burayı da kesinlikle planlarınıza dahil edebilirsiniz. Ayrıca şehirler arası yolculuklarda otoban yerine D-100 karayolunu kullanıyorsanız, 1 saatinizi ayırarak burada mola verebilir, sizde burayı keşfedebilirsiniz:-)

Bu arada merak edenler için gezilerimde fotoğrafları Canon EOS 2000D ve Huawei P30 Lite ile çekiyorum:)