Salda Gölü Tabiat Parkı |
Genel:
"Türkiye'nin Maldivleri" tabirini duymayan kalmamıştır diye düşünüyorum:-) Şimdi ki durağımız Maldivlere benzetilen ve Saldivler olarak tanımlanan Salda Gölü:-) Aynı gün içerisinde gezdiğim Lavanta Kokulu Köy ve Lisinia Doğa sonrası yeni yazımız başlasın:-)
Özellikle son yıllarda çevresine yapılan yapılar, yapılması planlı millet bahçesi ve değişen kumlarının rengi ile gündemde olan Salda Gölünü, yapmış olduğum tur sayesinde görme imkanı buldum. Asıl mevzu edilen yerin görünümü ve durumu gerçekten de hiç iç açıcı değil..
Tur kapsamında ilk planlı noktamız, şu an koruma altına alınan ve medyada sürekli olarak gündeme gelen bölgeydi. Ancak bu bölgeyi kısıtlı görme imkanımız olacağından dolayı, rehberimizin hızlı planlaması sayesinde ilk rotayı Salda Gölü Tabiat Parkına çevirdik. Sizlerinde aklında olmasında fayda var:-)
Yazıya başlamadan önce çok kısa ve alıntı olan bilgilendirmeler yapmak istiyorum. Salda Gölü 184 metreye varan derinliği ile bugün ülkemizin en derin gölü olma özelliğini taşıyor. Ayrıca göl Burdur'un Yeşilova ilçe sınırları içerisinde yer alıyor.
Buranın bir diğer önemli özelliği ise dünya üzerinde Mars gezegeninin yüzey özelliklerine sahip 2 bölgeden birisi olması:-) Ayrıca dışarı verdiği bir kolu olmayan, yüksek alkali nitelikli bir göl. Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın bu göle özel resmi internet sitelerinden çok daha bilimsel ve detaylı bilgilere ulaşmanız mümkün. Detaylara girip sizleri sıkmadan diğer başlıklara geçiyorum:-)
Ulaşım:
Salda Gölü Tabiat Parkı ve Koruma Altındaki Bölgeye Ulaşım |
Lisinia Doğa ile arası yaklaşık 65 km. olan tabiat parkına ulaşım için yollar güzel. İçeri giriş ücreti otomobil için 10 TL., yayan girerseniz 3,5 TL. İçeride her türlü araç için yeterli büyüklükte otopark mevcut. Ve 24 saat açık. Tabi içeride ki işletmeler 24 saat açık değil ama çadır kampı vs. imkanı olduğu için istediğiniz saatte giriş/ çıkış yapabiliyorsunuz.
Keşfet:
İçerisinde restorandan, çay bahçesine, çocuk oyun alanlarından, piknik alanlarına kadar bir çok yeri kapsayan tabiat parkı toplam 570 dekar büyüklüğünde bir alanı kapsıyor. Aynı zamanda içeride çadır kampından, doğa yürüyüşüne, bisiklet binmeye ve kuş gözlemciliği yapmaya kadar bir çok farklı alanı da barındırıyor.
Biz burada grup halinde değil, serbest zaman olarak bireysel vakit geçirdik. İsteyen göle girerken, isteyen yürüyüş yaptı. Benim gibi fotoğraf meraklıları ise uygun konumlardan en güzel kareleri yakalayabilmek için çaba sarf etti:-)) Tabi hiç girmedim değil, kısa sürede olsa ayakkabılarımı çıkartıp göle belli bir seviyede girdim:-) Burası ile ilgili fotoğraflar haricinde pek fazla detay verilebilecek birşey yok. Bildiğiniz tabiat parklarından tek farkı göle girme imkanı olması. Hafiften deniz kenarı tatil beldelerini andırıyor.
Sadece bireysel olarak gitmeniz durumunda yapılacak aktivite sayısı fazla ve güzel bir yer olduğunu aklınızda tutmanızda fayda var:-))
Burada ki yaklaşık 1,5 saatlik serbest zaman sonrası yeni durağımız ise meşhur ve birçok fotoğrafa konu olan koruma altında ki bölge oldu. Bu alanı fotoğraflardan da görebileceğiniz gibi şeritlerle çevirmişler ve 200-300 metresinden daha ileri geçme şansınız yok. Etrafta bu konuda görev yapan bir sürü de güvenlik var.
Gölün kıyısında 3-4 adet, orası ile uyumlu görünen prefabrik yapı var. Güzel görünüyorlar ama ne işe yaradıklarını bilmiyorum. Resmi makamlara ait bina olma ihtimalleri yüksek. Burada yapılacak ne yazık ki hiçbir şey yok. Sadece kapatılan alanın başlangıcına kadar yürüyor ve fotoğraf çekebiliyorsunuz. Bu sebeple Tabiat Parkında vakit geçirmek çok daha keyifli ve anlamlı.
Buradan sonra ki durağımız ise Denizli merkezdeki otelimiz oldu ve günü bitirdik. Bir sonraki yazı dizimiz Pamukkale Travertenler ve Hierapolis Antik Kenti olacak:-) Geçelim tavsiyelere.
Tavsiyeler:
Öncelikle Salda Gölü Tabiat Parkı benim şahsi kanaatim turla gelmek için uygun değil. Sebebi ise burada çok daha uzun zaman geçirme imkanı var. Yani doya doya göle girebilir. Yemeğinizi yiyebilir ve isterseniz, gerekli ekipmanınız varsa geceyi burada geçirebilirsiniz.
Her ne ile gelirseniz gelin, bagajınıza, çantanıza deniz malzemeleri almayı unutmayın. Ben girmedim ama giren insanlar son derece neşeliydi ve keyif aldılar.
Yeme-içme yeri benim gördüğüm kadarıyla çok kapsamlı değil ama aynı zamanda piknik yapma imkanı olan bir yer. Önceden hazırlık yaparak burada keyifli bir öğünler geçirebilirsiniz.
Harika fotoğraflar çekme imkanınız olacağından makinenizin bataryasını önceden kontrol etmeyi unutmayın:-) Fotoğraf için ise en güzel noktalar plajın başlangıç ve bitiş yerlerinde ki tepe noktalar. Biraz yürüyerek harika fotoğraflar çekebilirsiniz:-)
Yeni yazıda görüşmek üzere, sağlıcakla kalın:-)
30 Yorumlar
Oradaymışsın hocam, gördük :)
YanıtlaSilHocam bir sürü fotoğraf çekiyor ve paylaşıyorum ama baktım ki ben yokum hiçbirinde:-)) Arada "oradaydım" olsun istedim:-)
SilHocam, ilk oradaydım fotoğrafı bu yazıdaymış demek :)
SilGerçekten de kötü durumda mı? Nasıl kıyarlar böyle bir güzelliğe inanamıyorum:(
YanıtlaSilGerçekten de kötü.. İnsan bu, herşeyi yapma iradesizliği ve karaktersizliğine sahip.
SilOrayı görmek isterdim. Suyun rengi harika görünüyor. Tabi doğal güzelliklerimiz bozulmadan kalsa çok daha iyi olacak. Güzel bilgiler vermişsiniz, teşekkürler. :)
YanıtlaSilÇok teşekkür ederim, sağolun. Renk benimde en çok ilgimi çeken konuydu, katman katman değişen yapısı harika görünüyordu:-)
SilWhat a gorgeous lake and beautiful scenery. Happy weekend to you!
YanıtlaSilThank You Bill:-) Happy sunday.
SilBurası görmeyi istediğim yerlerden biri. Nem oranı nasıldı? merak ettim. Teşekkürler yazı için :)
YanıtlaSilNem neredeyse yoktu, bölge genel olarak sıcak olmasına rağmen rahatsız edici bir havası yoktu. Şu an İzmit'teyim ve nefes alamıyorum:-))
SilGörmek istediğim yerlerden biri, şu anki durumuna üzüldüm. Ben de ağırlıklı olarak fotoğraf çekerim gidersem, ayrı bir güzelliği var doğanın. Turla değil de kendimiz gidersek daha çok tadını çıkarırız sanırım dediğiniz gibi:))) Ayrıca piknik alanı olması da çok güzel bence:))) Çok güzel bir yazı ve ayrıca her yazınızda ''Tavsiyeler'' kısmını çok seviyorum, teşekkürler bu güzel bilgiler için:))))
YanıtlaSilBireysel gezmek, keşfetmek anlamında her zaman avantajlı:-) Tabiat Parkı da bu şekilde gidilmesi gereken bir yerdi. Tavsiyeler işe yarıyorsa, ne mutlu bana:-) Çok teşekkür ederim, mutlu pazarlar:-)
Silİlk fotoğraftaki siyahi vatandaşı görünce hakikaten Maldivler benzetmesinin neden yakıştırıldığını anladım :))
YanıtlaSilŞunu merak ettim; neden bir bölümü koruma bölgesi diğer bölümü açık bırakılmış? Koruma bölgesinin özelliği nedir diğer kısımlara göre? Yoksa sadece “insansız hali de böyle” karşılaştırması yapabilmemiz için mi?
Siyahi arkadaş tamamen şans eseri denk geldi ve tam da dediğiniz gibi Maldivler havası oluşturdu:-))
SilBurada koruma benim anladığım kadarıyla 2 türlü. Birincisi sadece belli bir bölgenin "kıyıları" yada "sahilleri" için. Özellikle gölün batı kıyılarında imarsız yapılanma, sahilden kum çalma gibi olaylar yaşanması nedeniyle bu taraf koruma altına alınmış. Tabi bu kaçak yapılanma ne yazık ki kumlarında kararmasına sebep olmuş (Pamukkale gibi). Tabiat parkında böyle bir durum olmadığı için kıyı korumasına gerek duyulmamış ve halka açık hizmet vermeye devam ediyor.
İkinci koruma tipi ise sanırım ekolojik koruma ve bu gölün tamamını içeriyor ancak bir kısıtlama gerektirmiyor.
Aslında karşılaştırma yapılması bizim ülke için asla tercih edilecek bir durum değil, herşey gizli, saklı ve bir gecede olup bitiyor:-) Ama iyi yerden yakalamışsınız, iyi bir kıyaslama anlayanlar için:-) Çok teşekkür ederim değerli yorum için, mutlu pazarlar:-)
Güzel olanı jet hızıyla bozma gibi bir becerimiz var. Bir yanım o güzellikleri görmeyi arzularken diğer yanım tamamen sit alanı ilan edilmeli ve hiçbir insan girmemeli diyor. Hayır , eğitilemiyoruz da üstelik :(
YanıtlaSilKoruma kararı hoş duruyordu ki , o yapıların başka niyetler ile ilgili olmuş olabileceği fikri tüm hoşluğu götürüyor :(
Sanırım 2019 yılında sit alanı ilan edilmiş ama maddelerde yazan bazı hususların sizin de yazdığınız gibi tedirgin edici olduğu yönünde birçok yazı, makale mevcut... Memleketin her yanından, her doğal güzelliklerinden, her gün bir kıyım haberi alıyoruz.. Kim bilir daha duymadığımız neler oluyor.. Marmara'da yaşanan müsilajda etkili olmamış görünüyor ilgililerin üzerinde... Doğa intikamını er yada geç alıyor insanlardan..
SilThe photographs are beautiful.
YanıtlaSilCongrats
Coisas de Feltro
Thank you so much:-) Happy sunday.
SilSalda'yı yıllar önce şehirler arası bir yolculukta görmüştüm. Birazcık mola verip yarım saat kadar kumsalda oturmuştuk. O kadar dingin ve güzeldi ki. Artık değiştiğini biliyordum ama sizin fotoğraflarınızdaki detaylardan hiç haberim yoktu. Prefabrik yapılar falan sinir bozuyor ve halka bu kadar açılması, gölde yüzülmesi falan hiç doğru değil bence:(
YanıtlaSilFakat göl nasıl muhteşem, manzara süper! Harika fotolar ve bilgilendirme için çok teşekkürler:)
Güzel yorum için çok teşekkür ederim. Maksat ne anlamak gerçekten zor. Kolay ama zor:-) Burada yüzyıllardır süregelen bir oluşum var. Ve bu zamana kadar doğal yollarla varlığını sürdürmüş ama gelin görün ki her ne oluyorsa bu kadar kısa zamanda ne hale getirilebiliyor buralar... Neredeyse her gün bir yerlerden doğaya ihanet haberi alır olduk... Mutlu pazarlar diliyorum, saygılar:-)
SilEvet dediğiniz gibi ikinci uğradığımız yerin çok bir anlamı olmadı. Önce yıkıp sonra yapmaya çalışan bir yapıya büründük ülke olarak...
YanıtlaSilÖnceki yıl 2 kez gittik. Güzel bir yer ama giderek bozuluyor. Mesela mangala izin verilmemeli. Kumlar kararmış yer yer. Prefabrikler de çirkin olmuş. Piknik biraz daha uzakta bir alanda olabilir. Böyle bir yer korunamıyor.
YanıtlaSilŞu an sanırım tam koruma altına alınmış ama iş işten geçince oluyor bizde bu tür şeyler...
SilThe lake and its landscape are marvelous. I mainly like that white sand.
YanıtlaSilGreat report of that beautiful place of your country.
Have a nice week!
Thank you so much Giorgio:-) Have a wonderful week for you too.
SilMerhabalar.
YanıtlaSilSalda gölü ile ilgili verdiğiniz bilgiler ve gezi esnasında çektiğiniz fotoğraflar ve izlenimlerinizi bizlerle paylaştığınız için çok teşekkür eder, emeğinize ve yüreğinize sağlıklar dilerim.
Yıllar önce bir vesile ile Burdur'da bulunmuştum. O zamanlar, Burdur gölünün de can çekiştiği söyleniyordu. Ne denizlerimizin, ne de göllerimizin hiç kıymeti bilinmiyor. Hani bir söz vardır ya "kimi bilemez, kimi bulamaz" diye. Şu göller Avrupa ülkelerinin birinde olacaktı, bakın nasıl kıymetini bilirlerdi.
Gezi izleniminiz ve paylaşımınız için teşekkür eder, hayırlı bayramlar dilerim. Selam ve saygılarımla.
Çok teşekkür ederim değerli yorumunuz ve ziyaretiniz için. Bizde enteresan bir durum söz konusu doğal güzelliklerimiz ile ilgili. Önce yıkıyoruz, sonra toplamaya çalışıyoruz ama iş işten geçmiş oluyor... Tekrardan teşekkür ederim, mutlu haftalar.
SilEn çok görmek istediğim yerlerden birisi,ancak son yıllarda suların çekildiğini, koruma altına alındığını duymuştum.
YanıtlaSilGeçen sene bu tarihlerde gitmiştim ve koruma altına alınmıştı:( Sadece tabiat parkı ilgi çekici ve orada suya girme imkanı var:)
Sil