Uzun zamandır özellikle akşam/ gece saatlerinde İstanbul'un bazı bölgelerine gidip, fotoğraf çekmek gibi bir niyetim vardı. Yazısını yazmaktan ziyade, hem uzun zaman önce aldığım ama bir türlü deneme fırsatı bulamadığım tripod ile gece çekimleri yapmak, hem de kendimi gece çekimleri konusunda biraz geliştirme gibi bir isteğimi imkan bulunca gerçekleştirmek istedim.
Bu fırsatı da 29 Ekim akşamı/ gecesinde yakalayacağım hissine kapıldım:)
Cuma öğleden sonra başlayan İstanbul yolculuğum son derece keyifli başladı. Ne de olsa İzmit'ten Taksim'e (park yeri bulmak dahil) yolculuğum hepi topu 1 saat 30 dakika gibi kısa bir sürede tamamlanmıştı:)
İlk halletmem gereken konu ise, en çok takıntılı olduğum otopark işini çözmekti. İstanbul'da yaşayan arkadaşlar bilirler. Daracık girişi olan, ufacık otoparklar. Üstüne bir de anahtar bırakmalar. Tam da benlik işler:)
Tabi hedef nokta Taksim, Galata civarı olunca ferah ferah otoparklar bulmak neredeyse imkansız. Kasımpaşa stadının hemen üzerinde ki açık İSPARK otoparkını kendime hedef olarak belirledim. Önüne kadar da rahatça geldim ama tabi ki otopark ağzına kadar dolu:) Yakın çevrede de o tarzda başka bir otopark yok. O taraflara işiniz düşerse Google Maps'e bu linkten bakabilirsiniz.
Neyse, yer olmamasına rağmen otoparkın girişine yanaştırıp arabayı görevliler ile konuşmaya gittim. Tüm sempatikliğimi konuşturmanın zamanı gelmişti:) "İzmit'ten geldim, gece kalacağım, gerekirse beklerim bir saat, lütfen bana yardımcı olun abiler" tarzı konuşmalarım Allah'tan işe yaradı ve sadece 5 dk. bekleyerek otoparkın en güzel yerine, arabayı emniyetle bırakarak attım kendimi ara sokaklara:) Yazıyı okuma ihtimalleri düşük ama yardımcı olan arkadaşlara buradan teşekkür ederim:)
Bir taraftan etrafı görme isteği, diğer taraftan ise ikinci öncelikli halletmem gereken konu kalacak yer bulma işi.. Ne olacaktı ki yer gök otel sonuçta:) İlla ki bir tane bulacaktım. Önceden belirlediğim ama rezervasyon yaptırmadığım otelleri bulma telaşı ile başladım hem gezmeye, hem de bakınmaya..
Otopark işini hallettikten 5 dakika sonra İstiklal Caddesi'ne adım attım. Abartmıyorum, hayatımda belki de ilk defa böyle bir insan kalabalığı gördüm. Beni bırakın, İstiklal Caddesi bile cadde oldu olası böyle kalabalık görmemiş olabilir kendi üzerinde:) Caddede ilk karşılaştığım ise meşhur tramvay ve üzerinde ne yaptığının farkında olmayan tuhaf bir topluluk:) Amacım makine ile fotoğraf çekmekti ama o kalabalıkta tripodu çıkar... Makineyi hazırla... Mümkün mü?:) Mecbur cep telefonu ile kalitesi biraz düşük, acele acele çekilmiş kareler...
Arkasından önünde fotoğraf çektirmek için insanların sıraya girdiği meşhur Galatasaray Lisesi'nin tarihi giriş kapısına vardım. Tarihi ve ilgi çekici ama benim için çok fotoğraf değeri taşıyan bir yer olmadı ve sadece bakmakla yetinip devam ettim yürümeye.
Az ileride solda ise bu sefer meşhur Tarihi Çiçek Pasajı. Burası da hınca hınç dolu:) İçeriden bir kaç kare alıp, bu sefer ara sokaklara otel işine bakmaya çalıştım:)
Birkaç yer ve sonuç hüsran.. Neyse onlarca otel var deyip gezmeye devam:) Ama bu sefer İstiklalden yukarı çıkmak yerine bir yan sokaktan önce güzel bir yapı olan Taksim Camini görüp, arkasından karşımda Gezi Parkı, yanımda Cumhuriyet Anıtının olduğu alana çıkıyorum. 29 Ekim olması nedeniyle Anıtın çevresi bayağı bir mesafe verilerek kapatılmış. Zaten İstiklale polis koridorundan üzeriniz aranarak girebiliyorsunuz. Tam da gününü seçmişim:) Neyse deyip oradan aşağı doğru yavaş yavaş inmeye başlıyorum.
Kafamı nereye çevirsem bir birinden ihtişamlı ve güzel tarihi binalar. Pasajlar, renkli dükkanlar, yeme içme yerleri.. Ve tabi farklı farklı insanlar.
Burada ki aşırı kalabalıktan ve otel anlamında aradığımı bulamamaktan dolayı bu sefer rotamı Galata Kulesi civarına çeviriyorum. Bir ihtimal orada belki çekimler yapabilir, sığınacak bir otel bulurum ümidiyle:) Ama al birini, vur ötekine:) Unutmadan İstiklal Caddesi üzerinde ki oteller, gecelik 1000 TL. den başlayıp, 5000 TL. ye kadar çıkıyor. Ara sokaklarda ise 250 TL. den başlayıp 1000 TL. ye kadar çıkıyor.
Galat Kulesi'nin hemen yanı başına kurulan platformda, Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın 29 Ekim'e özel konseri çok ilgi çekmese de kalabalık konusunda en ufak bir eksilme yok. Tabi bu durumda elde cep telefonu nereyi çekebilirim derdi ile o sokaktan bu sokağa girip çıkmalar:) Burada da bir iki otel denemesinin hüsran olması, üzerine bir otel yetkilisinin yer bulmamın imkansız olduğunu söylemesi ile artık yer bulamayacağıma kanaat getirip, gece eve dönmeye karar verdim. Tabi ertesi gün yine bir fotoğraf gezisi yapma niyetiyle.
Galata Kulesi |
Galata Kulesi |
Ama dönmeden önce Eminönü'nde meşhur balıkçılara uğramamak, Galata Köprüsü'nden fotoğraflar çekmemek olmazdı. Bu sefer yürüyerek köprüye adımlamaya başladım. Arada meşhur Kamondo Merdivenlerine uğrayıp, orada başarısız bir iki foto sonrası Tarihi Yarımada'ya devam ettim.
Galata Köprüsü gerçekten de inanılmaz fotoğraflar çekilecek bir yer. Bir tarafta Galata Kulesi manzarası, diğer tarafta ise Eminönü, Süleymaniye civarı. Ama burada da, o saate rağmen inanılmaz bir balıkçı yoğunluğu vardı. Bırakın makine kurmayı, telefon ile bile aradan dereden fotoğraf çekmek zorunda kalıyorsunuz:( Birde atarlılar sormayın.. Balıkçılara devam:)
Süleymaniye Cami Manzarası |
Tarihi Eminönü Balıkçıları |
Galata Kulesi |
Her ne kadar balıkçılarda aradığım lezzeti bulamasam da, mercimek çorbası efsaneydi:) Buradan tekrar yukarı arabaya çıkmak gözümde inanılmaz büyüdüğü için taksi ile çıkmaya karar verdim. Ama taksi bul bulabilirsen:) Bütün yazı olumsuzluklar üzerine kurulu oldu ama gerçekten de öyleydi, ne yapayım:)
Taksi bulamayınca tabi başladım yeniden aynı yolu geri yürümeye:) Aslında iyide oldu, arada telefonla da olsa çekimler yaparak arabaya ulaştım.
Aradığımı bulamamış, istediğimi yapamamış olsamda buraya kadar gelmek, gezmek yine de çok keyifliydi. Bildiğiniz gibi ben her yeri boşken ve haftaiçi gezmekten keyif alan biriyim:) Ama bu sefer hem 29 Ekim, hem de Cuma gecesi Taksim'e gittim:) Rahatsız oldum mu? Bu kadar olumsuzluğa rağmen kesinlikle hayır. Çünkü buralar boşken keyif alınacak yerler değil.. Böyle kalabalık olacak ki zevkle dolaşacaksınız. Tabi korona tedbirlerini işin içine katıp olayın tadını kaçırmayacağım:) Sadece önümüzde ki kışın pek de kolay geçmeyeceği açık:(
Gece yarısı saat 1'e doğru eve vardığımda yorgun ama son derece mutluydum.
Ertesi gün, yani cumartesi ise önce Ağva, arkasından da Şile'ye gittim. Buraya o geziyi yazmayacağım. Ama isterseniz güncellenmiş Şile yazısına buradan ulaşabilirsiniz.
Son olarak yazımı tamamlamadan önce 8 Kasım'dan 13 Kasım'a kadar uzun zamandır hayalini kurduğum GAP turuna sonunda katılacağımın bilgisini de vermek istiyorum:) Yazılar hemen gelemeyecek ama isteyen arkadaşlar instagram hesabımdan bu geziye ait hikayelerimi izleyebilirler. Keyifli bir haftasonu diliyorum:)
41 Yorumlar
Caddede ilk karşılaştığım ise meşhur tramvay ve üzerinde ne yaptığının farkında olmayan tuhaf bir topluluk:) Hocam bu cümlen harikaydı :)
YanıtlaSilHocam inan çok tuhaftı... Düşmek için çabalayan, diğerlerinin üstüne çıkmaya çalışan, bildiğin tramvay ile savaşan bir apaçi grubu vardı resmen:)
SilBir sürü aksilik üst üste gelmiş. :) Fazla kalabalığı sevmem ben. Galata Kulesinin oradaki çekimler güzel olmuş. GAP turu yazısını merakla bekleyeceğim. :)
YanıtlaSilEvet ama her şeye rağmen çok keyifliydi:) GAP'ı bende merakla bekliyorum:) Mutlu haftasonları:)
SilBen de kalabalık sevmiyorum ama dediğin gibi gezdiğin yerlerin kalabalık hallerinin havası başka oluyor .
YanıtlaSilGap gezisi ha, harika.
Bakalım GAP nasıl olacak, heyecanlı ve mutluyum:)
SilBirtakım sıkıntılara rağmen bence de iyi ki gitmişsiniz. Hemen arkanızda biz de takipteydik:) Sabah sabah iyi geldi. Otoparktaki abiler gülümsetti. Kim zaten o anda size en güzel yeri tahsis etmez ki? :))
YanıtlaSilEve dönmekle de iyi etmişsiniz. Otel fiyatları korkunçmuş. Eminönü'nde balık yemeden dönülmez bence de:) Şahane fotoğraflar için teşekkürler.
GAP kararınız çok süper. Artık iyice serinlemiştir oralar mis gibi gezilir. Fazla kalabalık da değildir. Şimdiden iyi gezmeler diliyorum:)
Vallahi bazen sempatikliğim tutuyor ve reddedilmesi zor olabiliyorum gibi:))) Sonradan düşününce eve dönmek en iyi fikirdi. Çünkü orada ki otellerde kalmak cesaret isterdi.. Hele ki vaka sayılarının bu kadar arttığı bir zamanda. Şile'de otelde kaldım ama orası bu mevsimde boş ve haliyle oteller hijyen anlamında daha iyi durumda.
SilGAP beni heyecanlandıran bir gezi:) Umarım keyifli geçer ve güzel yazılar çıkar:) Çok teşekkür ederim, mutlu haftasonları dilerim:)
Crowded cities can be a challenge but you did alright and got a feel for the city of Istanbul. Next time will be even better because you know what to expect. Good weekend to you!
YanıtlaSilProbably next time will be more good, at least for photography:) Thank you Bill, happy weekend:)
SilYazıyı okumadan önce tek tek fotoğrafları izledim, özlemişim istanbulu dedirttiyse o fotoğraf güzeldir bence :) fakat ne çok insan var, şaşırdım, ben iyice yabanileşmişim galiba...
YanıtlaSilİstanbul işte:) Uyumayan şehir:)) Ama en kısa zamanda gerekirse sabaha karşı gidip çekeceğim tüm o güzel yapıları:)
SilAh İstanbul :) Hem de gece, ne keyfili olurdu. Aslında Karaköy-Fındıklı tarafına doğru gitseydiniz çekim yapılabilecek alanlar var, özellikle Karaköyün ara sokakları cazip ama tabi 29 Ekim faktörü biraz kısıtlamış sizi. Neyse bunlar da güzeldi :) Elinize sağlık çekimler için.
YanıtlaSilTam da dediğiniz gibi, 29 Ekim beklenmedik bir kalabalık sundu bana:) Karaköy-Fındıklı tarafını not aldım, çünkü en kısa zamanda yine gideceğim:) Teşekkür ederim, mutlu haftasonları:)
SilTatilde İstanbullular kaçtı diye düşünüyordum ama oraya doğru da hatırı sayılır bir sirkülasyon oluşmuş demek ki...
YanıtlaSilİyi yolculuklar bu arada...
İkinci kez aynı hataya düştüm:) Daha önce de bir bayram tatilinde Tarihi Yarımada yapmıştım ve çok farklı değildi... Çok teşekkür ederim, mutlu pazarlar:)
Silİstanbul'da gece kareleri benim de aklımda. Geçen gidişte bir tek Kız kulesi'ni çekebildim. Bir sonrakinde hava uygun olursa niyetim köprüyü uzun pozlamak. 29 Ekim'de de güzel ışıklandırmalar olmuştur kesin.
YanıtlaSilÇok güzel noktalar var gece çekimleri için. Uygun objektif ile harika kareler çekmek mümkün ama doğru zamanda gitmek lazım tabi:)
SilKalabalık yerleri bende sevmiyorum ve tercih etmiyorum ziyaret için. Bu seferlik böyle oldu:)
YanıtlaSilKoronadan önce gittiğim ve bir daha giderim inşaAllah hayaliyle yaşadığım yer Istanbul.Rüya gibi bir şehir;) Galata kulesinin yanına kadar gidip içeri girmesem de çok güzeldi:) Size de teşekkürler, o günleri tekrar yaşadım..
YanıtlaSilGerçekten her anı güzel, masal gibi bir şehir:) Galata Kulesi'ne bende çıkmadım ama ilk fırsatta planlarım arasında. Teşekkür ederim:)
SilIstanbul is a big city!!
YanıtlaSilxoxo
marisasclosetblog.com
Yes Marisa, İstanbul is a perfect city to travel and visit:) Happy sunday:)
Silİstanbul'lu olduğum için biliyorum buraları ama seneler oldu gitmeyeli ve çok özledim. Fotoğrafları görünce, yazınızı okuyunca özlemim kabardı:))) Tam gezilecek bir şehir ama yaşamak için aynı şeyi söyleyemem. Biz İstanbul'dan geleli 20 seneyi geçti ve o zamanlar bu kadar kalabalık değildi. Şimdi şehrin kalabalığı gözümü korkutuyor. Siz de yazınızda belirtmişsiniz tramvay kalabalığını anlatırken. Fotoğraflar harika:))) Yazınızı büyük bir keyifle okudum:))) Emeğinize sağlık:)))
YanıtlaSilÇok teşekkür ederim:) Yaşamak kısmı gerçekten göz korkutan bir durum.. Bir süre bende İstanbul'da çalıştım ama evimi İzmit'te bırakıp, ger gün git gel yaptım:))) Fırsat oldukça (uzak değilseniz) arada ziyaret edilesi bir şehir:) Mutlu pazarlar:)
SilIt's a dream of mine to visit Istanbul. I've been saying this for many years and I really want to be able to go one day. I watched the images carefully, but I couldn't read the text, the translator was not active.
YanıtlaSilGreetings
Coisas de Feltro
Thanks for remind about the translator, I will check it. And I hope you have the opportunity to visit soon. I am ready to guide you whenever you want:) Many thanks for your nice comment, happy sunday:)
SilGreat report of that marvelous town!
YanıtlaSilThank you so much Giorgio:)
Sil... I like the medieval stone tower (Galata Kulesi) located in the oldest part of Istanbul.
YanıtlaSilThere are so many historical places.. And one of the most special ones is Galata Tower... Happy sunday:)
Silİstiklal bazen "ne yapıyor bu kadar insan burada" dedirtecek kadar kalabalık olabiliyor, :D Boş hali de oldukça etkileyici bence, :D SAdece o caddeyi Galataya kadar yürümek bana inanılmaz bir memnuniyet hali veriyordu bir zamanlar bana, niye bilmem. Daha sakin şekliyle tabiii :D İstanbul fotoğraf için inşa edilmiş şehirlerden biri sanki, fotoğraflarda daha bir alımlı, daha bir güzel çıkıyor :D
YanıtlaSilTam da dediğiniz his bende de var; fotoğraf için inşa edilmiş gibi gerçekten:))) Boş haller beni de mutlu ediyor ama bazı yerler kalabalık olunca daha bir keyifli gibi:) Çok teşekkür ederim:)
Silİstanbul'u en güzel yerlerini fotoğraflamışsınız Sezgin Bey. Özlediğimi fark ettim okurken.
YanıtlaSilGAP turunuzun bugün son günü sanırım. İnşallah iyi intibalarla ayrılıyorsunuzdur. Profesyonel fotoğraflarınıza eşlik edecek akıcı yazılarınızı merakla bekliyor olacağız. Selamlar 😊🤚
Çok sağolun Sibel Hanım:) Dün gece itibariyle GAP turu sona erdi. Instagram hikayeleriyle yazı yazmış kadar oldum aslında:))) İnanın enerjim sıfırlandı desem yeridir.. Ama çok keyifliydi. Mutlu pazarlar, saygılar:)
SilHarika şehir fotoğrafları. Otopark için beklemeye değdi. Oraya park etmenin bu kadar zor olduğunu bilmiyordum.
YanıtlaSilİstanbul fotoğraf çekmek için muhteşem bir yer! Aferin.
Kocaman bir kucaklama ve harika bir hafta olsun. :)
Thank you so much my friend:) Wish you a great new week:)
SilI am not a fan of crowded places either.
YanıtlaSilIstanbul sounds like a fascinating place to visit.
Beautiful photos as always, SZGNBSL.
Thank you Marisa:) Sometimes crowded places are more good but prefer empty streets too:)
SilHave a great week!
YanıtlaSilThank you so much and you too:)
Sil