Düzce ve Bolu ziyaretlerimin ikinci yazı dizisi ile, bu sefer Bolu sınırları içinde tekrar beraberiz. Gezinin ilk yazısına buradan ulaşabilirsiniz.
Bu yazıyı başlıklar altında yazmak yerine düz yazı halinde ama bol fotoğraf eşliğinde paylaşıyorum. Çünkü yakın zamanda hem Abant Gölü Tabiat Parkı, hem Yedigöller Milli Parkı, hem de Gölcük Tabiat Parkına ziyaretler yapmış ve detaylı bir şekilde anlatmaya çalışmıştım.
Abant Gölü Tabiat Parkı; Aslına bakarsanız burayı daha önce ziyaret ettiğimde, kendi adıma fotoğrafçılık anlamında değerli bulmamıştım. Halen de fikrim değişmedi:) Ama bu sefer konaklama maksadıyla kullandık ve muhtemelen bundan sonra o bölgeye gittiğimde çadır kampı için tercih edeceğim tek yer olacak.
Burayı hem Düzce, hem de Bolu tarafında ki gezilecek yerler için orta nokta olarak kabul edebiliriz. Tabiat parkı içerisinde sadece bir alanda kamp yapma imkanınız var. Ve diğer yerler ne yazık ki yasaklanmış. Aslında çadır kampı için uygun, çok fazla alan var ama sürekli jandarmanın denetimi altında. Kamp yapabileceğiniz alan ise özel bir işletme ve ücrete tabi.
Abant Camping ismi verilen özel işletme; çadır için uygun, düz mevkilerinin olmasının yanı sıra, elektrik kutuları, banyo, wc, çeşme, bank ve ateş yakmak için varillerin olduğu bir yer. Ve bu imkanların tamamı ücretsiz. Daha doğrusu giriş ücretine dahil:) Çadır için kişi başı 100 TL. alıyorlar. Yanlış hatırlamıyorsam metrekare hesabı yapılıyor ama bizim çadırlar zaten pek büyük değildi ve 100 TL. konaklama alanı için ücret ödedik.
Alan, sadece çadır kampından ibaret değil. İçeride tiny house, bungalov ve karavan kiralama imkanları da var. Ayrıca işletmenin ana binasında yeme-içme imkanı bulunuyor. Kısacası sadece çadır alarak gittiğinizde her ihtiyacınızı karşılayacak imkan ve kabiliyete sahip, güvenli bir yer. Aynı ismi taşıyan internet sitesinden detaylı bilgilere ulaşabilirsiniz.
Abant Gölü Tabiat Parkına ben her iki gidişimde de ücret ödemedim. Ama ücretli olduğu söyleniyor. Belki mevsime göre değişiklik gösteren bir durumdur. Hafta içi az insan, çok huzur lafını sonuna kadar yaşayabileceğiniz, sessiz ve sakin bir yer. Burada halen harika fotoğraflar çekilemeyeceği iddiamı sürdürüyorum ama bu bölgede kalmak için de harika bir yer olduğunu tekrar edip diğer ziyaret noktamıza geçiyorum.
Yedigöller Milli Parkı; sanırım sonbahar renklerini büyük bir alanda gözlemleyebileceğiniz, ülkemizin en güzel milli parklarının başında geliyor. Burası da daha önce gittiğim ve bol bol hikaye paylaştığım yerlerden olduğu için açıkçası paylaşım konusunda bu sefer biraz tedirgindim.
Benzer yada aynı noktalardan fotoğraf çekip, insanlarla paylaşmak sıkıcı olur diye epey düşünmek zorunda kaldım. Ama bu sefer ki ziyaretimde fotoğraflarına hayran olduğum ve bu konuda profesyonel olduğunu düşündüğüm Özcan Abi vardı:) Hem kompozisyon anlamında, hem de ekipman desteği sayesinde farklı kareler çekip, Arkadaşlarımın da beğendiği kareler paylaştım diye düşünüyorum:)
Yedigöller ile ilgili fark ettiğim en önemli konuların başında ise; buraya kesinlikle öğleden önce gelmeniz gerektiği. Hafta sonlarından zaten bahsetmiyorum. Alana girebilmek için bile uzun araç kuyrukları olduğuna şahit oldum... Ama hafta içi saat 12.00'dan sonra da içeride baş döndürücü bir kalabalık olmaya başlıyor. Hele ki kasım ayında gidecekseniz, bu hususa dikkat etmenizde fayda var. Çünkü hem belediyeler tarafından milli parka ziyaretçiler getiriliyor, hem doğa yürüyüşleri için gruplar, hem de fotoğraf sevenler toplu halde bölgeye geliyor. Ve istediğiniz yerde fotoğraf çekmek gerçekten sıkıcı bir hal almaya başlıyor. Biz Allah'tan vakitlice gidip sıkıntı yaşamadan döndük:)
Yedigöller'den Kartpostal tadında bir kare:) |
Yedigöller Milli Parkına giriş ücretli. Abant'ta olduğu gibi bir durum yok, çünkü buranın müşterisi çok:) İçeride hem çadır kampı, hem karavan, hem de bungalov evlerde konaklama yapabilirisiniz. Ama bungalovlar özel işletmenin kontrolünde olduğu için fiyatları yüksek. Ayrıca yeni bir uygulama; çadır kampı yapmak istiyorsanız, önceden arayarak rezervasyon yaptırmanız, randevu almanız gerekiyor. Tahminimce kamp alanı küçük, ama talep çok fazla. Bu yüzden de bizleri düşünerek böyle bir uygulamaya geçmişler.
Yedigöller Milli Park |
Geçelim yine yakın zamanda ziyaret ettiğim bir diğer Tabiat parkına:) Gölcük Tabiat Parkı. Bu sefer ki gidişim çok daha keyifliydi. Çünkü göl büyük oranda temizlenmiş ve sonbahar renkleri tam kıvamındaydı. Çok fazla kalabalık olmaması da bizim şansımızaydı:)
Ordaydım:) Gölcük Tabiat Parkı |
Burası zamanında ballandıra ballandıra anlattığım, anlatmalara doyamadığım yerlerden:) Halen en ufak eksik olmadan aynı duyguları taşıyorum. Sadece kompozisyon anlamında diğer yerlere göre biraz daha kısıtlı bir alan. Çoğu Arkadaşın bildiği gibi en özel yer Devlet Konuk ve göl boyunca farklı açılardan burayı çekip duruyorsunuz. Ama öyle güzel ki ne çekseniz güzel, hangi açıdan baksanız güzel görünüyor:)
Tabi fotoğrafçılar için özellikle bu aylarda Devlet Konuk Evi dışında da çekilecek yerleri var:) Burada eğer size modellik yapacak biri varsa gerçekten çok güzel kareler çekme imkanı bulabilirsiniz. Bizim modelimiz yoktu ama aşağıda olduğu gibi izin alarak yaptığımız modelli çekimler oldu:)
Gölcük Tabiat Parkı:) |
Buraya da giriş ücreti vererek girebiliyorsunuz. Çünkü buranın da Yedigöller gibi müşterisi çok:) İçeride konaklama maksadıyla sadece bungalov evler var. Çadır kampı yapmaya izin vermiyorlar. Ama diğer yerlerden farkı, bungalov evlerin devlet kurumuna ait olmaları ve haliyle de daha uygun fiyatla kalma imkanı sunmaları. Gerçi internette yapılan yorumlarda hijyen anlamında çok kötü olduğu yönünde yazılar var ama denemek ve görmek lazım:) Tabi yer bulabilirseniz.
Kartpostal tadında bir kare daha:) |
Gölcük Tabiat Farkı foto safarimizin son noktası oldu ve bugüne kadar yaptığım gezilerin en iyisi olarak anılarım arasında yerini aldı:) Çok bilgi içeren bir yazı olmasa da umarım görsel anlamda beğendiğiniz bir paylaşım olmuştur. Vakit ayırıp okuduğunuz için şimdiden teşekkür ederim.
24 Yorumlar
Muhteşem! Renkler, güneşin ışığının açısı, mavi gök.. Çok şanslıymışsınız!
YanıtlaSilTeşekkür ederim:) Keyifli bir foto safari oldu benim için:)
SilFotoğrafların her biri birbirinden güzel Sezgin Bey🧿🧿👏👏. Çerçeveletip asar mısınız, sergi mi açarsınız bilemedim. Yedi göller, Gölcük ve ve onlara eşlik eden sonbahar sizi bütün cömertliğiyle ağırlamış gibi. Emeğinize yüreğinize sağlık 😊🤚
YanıtlaSilTeşekkür ederim Sibel Hanım:) Çerçeveletmek hiç aklıma gelmemişti ama güzel fikir, özellikle son gezi fotoğrafları duvarlara yakışabilir:) Geçen sene erken gitmiştim, bu sene tam zamanında planladık:)
SilEnfes bir safari olmuş ama... elbette doğa ve onun fotoğraflara yansımış hali müthiş!
YanıtlaSilÇok teşekkür ederim, gerçekten çok keyifliydi:)
SilBeautiful photos, beautiful colours and a geat perspective. Well done!
YanıtlaSilThank you so much for your kind words Bill:)
SilBütün fotoğraflar kartpostal gibi, muhteşem görünüyorlar:))) Hepsine birden böyle bakınca masal gibi geldi:))) Emeğinize sağlık:)))
YanıtlaSilSonbaharda fotoğraflar harika çıkmış. Çok güzel yerler, teşekkürler paylaşım için. :)
YanıtlaSilÇadırda kalmayı sevdiysen sorun yok hocam :)
YanıtlaSilSevdim Hocam, sevilmeyecek gibi değil:)
SilBazen gördüğünüz muhteşem güzelliklere ve bunu güzel ve sade bir dille anlatan kişilere kelimeler kifayetsiz kalabiliyor.. Emeğinize sağlık Sezgin Bey ve (Özcan bey)diyoruz 🦋
YanıtlaSilÇok teşekkür ederim Hülya Hanım nazik yorumunuz için:) Güzel bir hafta sonu diliyorum, saygılar, sevgiler:)
SilAhhh muazzam renkler ahhhh :)
YanıtlaSilTeşekkür ederim:)
SilBloğa uzun zamandır uğrayamasam da ınstagramda yakinen takip ediyorum paylaşımlarınız ve muhteşem fotoğraflarınızı. Her biri birbirinden güzel ve yaşam enerjisi veriyor bana resmen. Tam da zamanını yakalamışsınız bu bölgenin, harika. .Emeğinize sağlık :)
YanıtlaSilÇok teşekkür ederim hem burada, hem de sosyal medyada takip ettiğiniz için:) Son zamanlarını yakalamak güzeldi ve sanırım artık yapraklar dökülmüş ve kar mevsimini bekliyordur oralar:)
SilKasım ayında renkler anlamında doğa çok cömert bunu bilirim de bir türlü ormanlık alanlara gitme fırsatı yaratamam. Fotoğraflara bakınca neleri kaçırıyorum görüyorum ve üzülüyorum. Ama bir gün elbet başaracağım:)) Modelli çekimlerin tadı bir başka güzel gerçekten de. Yedigöller'de Abant ve oradaki göllerin hiçbirinde kayığa rastlamadım. Bir yasak söz konusu galiba. Kayığa binmek fotoğraf çekme açısından geniş alanlar yaratabilirdi diye düşündüm. Mesela Gölyazı'da öyle bir imkan vardır.
YanıtlaSilRezervasyon yaptırma detayı için ayrıca teşekkürler. Emeklerinize sağlık :)
İnanın çok uzun yıllar hemen yanımda ki bu yerlere gitmemiştim:) Ama yeter diyerek o döngüyü kırdım:) Yedigöller ve diğer tabiat parklarında tekne işi ne yazık ki yasak. Sanırım çok küçük olmalarından kaynaklı. Gölyazı başla bir yer, başka bir tat:) Çok teşekkür ederim:)
SilGölcük ve Yedigöller Milli Parklarına gitmek bir türlü kısmet olmadı. Fakat günübirlik iki defa Abant'a karlı zirve yürüyüşüm için gitmiştim. Gölcük ve Yedigöllere de umarım giderim. Çok güzel bir paylaşım olmuş. Emeğinize sağlık...
YanıtlaSilÇok teşekkür ederim. Yedigöllerin kışın nasıl olduğunu bilmiyorum ama Gölcük Tabiat Parkının kartpostal gibi olacağından hiç şüphem yok:) Doğa yürüyüşlerine ilginiz varsa yakında güzel bir yazı gelecek:) Tekrardan teşekkür ederim.
SilMerhabalar Segin Bey.
YanıtlaSilYedigöller Milli Parkın'ı ve Abant'ı eşim ve çocuklarla birlikte biz de bir yaz günü ziyaret etmiştik. Gerçekten çok harika bir yer olmakla birlikte orayı ziyaret eden insanlarımızın çevre temizliğine dikkatleri ve ihtimamları ise kocaman bir SIFIR. Yalnız, Yedigöller'e inerken yolu keskin virajları ile birlikte çok dardı.
Yedigöller ve Abant paylaşımınız için emeğinize ve yüreğinize sağlıklar diler, teşekkür ederim.
Merhaba Recep Bey;
SilYedigöller'in yolu gerçekten çok sıkıntılı.. Ve tehlikeli. Özellikle havalar soğumaya başladıktan sonra çok daha dikkatli olmak gerekiyor. Son gittiğimde insanların doğaya karşı duyarlı olmaları beni çok şaşırttı ve mutlu etti açıkçası:) Çok teşekkür ederim değerli yorumunuz için:) Saygılarımla.