Pürenli Yaylası ve Perseid Meteor Yağmuru

PÜRENLİ YAYLASI:

Pürenli Yaylası

Kasım 2022'de Özcan Abiyle gerçekleştirdiğimiz foto-safarinin ziyaret noktalarından olan Pürenli Yaylasını, yaklaşık 10 ay sonra yine Özcan Abi ama bu sefer bir başka değerli arkadaşım Kenan Abinin de katılımıyla yeniden ziyaret etme imkanı buldum. 

Geçen seneki ziyaretimizde; havanın beklediğimizden soğuk olması, yaylacılar dahil kamp alanında başka insan olmaması, (yaban hayatına karşı güvenliği yüksek bir bölge değil ve cep telefonları çekmiyor) çadır kampı yapmanın yasak olduğuna dair tabelaların çokluğu gibi bir çok sebeple Pürenli'de konaklamaktan vazgeçip, rotamızı Abant'a çevirmiştik. Abant'ta konaklamak her ne kadar beklediğimden keyifli geçse de diğer arkadaşlarımın çadır kampı yaptığı bu doğa harikası benim içimde bir uhde olarak kalmıştı:) 

Pürenli Çadır Kampı

Arkadaşlarımla uzun zamandır bir araya gelemediğimiz için buluşmadaki önceliğimizi keyifli vakit geçirmek olarak belirleyip, sonrasında hem fotoğraf çekimi, hem de bu sene çok popüler hale getirilen Perseid Meteor Yağmurunu izlemek maksadıyla; 12 Ağustos tarihinde farklı şehirlerden yola çıkarak Pürenli'ye gitmeye ve orada bir gece konaklamaya karar verdik.

Bu buluşmayı ağustos ayı içinde yapacak olmamız, ne yazık ki orman yangınlarının bu mevsimlerde daha sık yaşanması ve buna bağlı olarak İç İşleri Bakanlığı ve Valilikler tarafından yayınlanan genelgelerle orman alanlarına girişlerin ve kamp yapmanın çoğu yerde yasaklanması, gezi öncesi  bizim için büyük bir soru işaretiydi.

Tabi planlama konusunda her detayı düşünen ve bu anlamda en büyük güvencemiz olan Özcan Abi, yukarıda bahsettiğim durumu bizden önce düşünüp, bir sıkıntı yaşamamak adına Bolu Valiliğine dilekçe vererek, Pürenli Yaylasında kamp yapmak için izin talebinde bulundu. Bizde bu sayede içimiz rahat bir şekilde evlerimizden yola çıktık:) 

Bolu Tünel Girişi

İlk buluşmayı Abant'ta gerçekleştirdikten sonra, rotayı Düzce'ye bağlı Taşkesti Jandarma Karakol Komutanlığı'na çevirdik. Hem Pürenli'de kalma iznimizi onaylatmak, hem de yaylaya çıkmadan karnımızı doyurmak maksadıyla Adem Usta'nın yeri isimli pide salonuna uğradık. 

Pide salonu biraz salaş olsa da çok lezzetli menüleri var ve fiyatları da son derece uygun. Öğle yada akşam saatlerinde Taşkesti'de olursanız kesinlikle uğramanızı tavsiye edeceğim bir işletme. Yine Taşkesti Jandarma Komutanlığında görevli arkadaşlara da gösterdikleri yakın ilgi, vatandaşlarla olan samimi diyalogları için ayrıca teşekkür ederim. 

Pürenli Yolları - Taşkesti Yönü

Çok uzatmadan artık Pürenli'ye doğru yola çıkalım:) Öncelikle Pürenli'ye ulaşımdan kısaca bahsedelim. Bu doğa harikasına ulaşım için iki yol var. İlki Düzce - Efteni Gölü - Güzeldere Şelalesi üzerinden gelen yol, diğeri ise Taşkesti üzerinden gelen yol.

Pürenli Yaylası Ulaşım

Ben her iki yolu da kullandım. Kasım ayında ki ziyaretimizde Efteni tarafından önce Balıklı Yaylaya çıkmış, oradan Pürenli'ye geçmiştik. İnişte ise Taşkesti tarafını kullanmıştık. Son ziyaretimizde ise sadece Taşkesti yolunu kullandık. 

Kasımda Pürenli Yolu

Öncelikle Efteni tarafında ki yol, sonbahar manzaraları eşliğinde yolculuk yaptığım en keyifli yolların başında geliyor. Bırakın çevredeki yerleri ziyaret etmeyi, sırf yol fotoğrafları çekmek için bile buraya gelinebilir. Gerçi benzin-motorin zamları sonrası tek yer planlayarak yola çıkmak çok anlamsız olur. Hatta ihtiyaç dışı yola çıkmak da artık çok sıkıntılı hale gelmeye başladı desem sanırım bana hak verirsiniz. 

Bu yol her ne kadar mevsime bağlı güzel yol manzaraları verse de Taşkesti yoluna göre biraz daha zorlu. Ve yağmur zamanı tehlikeli. Taşkesti tarafından gelen yol da araba yolculuğu için keyifli ve güzel fotoğraflar verecek bir yol. Ayrıca diğerine göre daha emniyetli. Mevsime, aracınıza, geldiğiniz şehir yönüne bağlı olarak tercih tamamen size kalmış. Sadece aklınızdan çıkarmamanız gereken konu, hava yağmurlu ise her ahvalde dikkatli olmanız. Özellikle aracınız alçak ise Efteni tarafından gelen yolu kullanmayı bir kere daha düşünün. Kışın kar zamanı aracınız 4x4 değilse ve kış lastiğiniz yoksa Pürenli'ye ulaşma konusunda pek şansınız olacağını sanmıyorum.

Pürenli Yaylası Gölet

Yol konusu bu şekilde. Şimdi de biraz Pürenli Yaylası ve imkanlarına bakalım. Yayla Düzce'nin Gölyaka ilçesi sınırları içerisinde ve 1400 metre rakımda. Yaylanın en büyük özelliği ise; yayla evlerinin ve kamp alanının merkezinde yer alan göletin güzelliği ve buraya kattığı görsel şölen.  

Yaylanın imkanlarından kısaca bahsetmek gerekirse; hem çadır, hem de karavan kampı için uygun ve herhangi bir ücret söz konusu değil. Çünkü burası henüz turistik ve çok popüler bir yer değil. Her ne kadar o yönde bir gidişat olsa da, şu an halen bakir sayılır. Karavan demişken, çekme karavanı olan arkadaşlar şoförlükleri iyi değilse buraya gelme konusunu yollardan dolayı bir kez daha düşünsünler. 

Bölgede herhangi bir işletme yok. Ama yayla mevsiminde yerel halk tarafından ufak tefek tezgahlar açılıyor ve temel ihtiyaçlarınızı buralardan karşılayabilirsiniz. Tabi sadece temel ihtiyaçlar değil, bisküvi ve çikolata yada bütün gün altı yanan kazanda haşlanmış mısırlardan da alabilirsiniz. Ancak yaz harici bir mevsimde geldiğinizde burada hiç bir şey bulamayacağınızı ve alış veriş yapmadan gelmemeniz gerektiğini unutmayın. 

Mısır Kazanı:)

Yaylada içme suyu ve çeşme var. Unutmadan cep telefonları bu bölgede çekmiyor. Ama şanslıysanız bu çeşme civarında arada bir hat gidip geliyor:) Yani yola çıkmadan önce yakınlarınıza nereye gideceğinizi haber verin ki, bir sıkıntı yaşanması durumunda size nerede ulaşabileceklerini bilsinler.

Pürenli Çeşme

Yaylacılara tuvalet var mı diye sorduğunuzda sizi yönlendirdikleri prefabrik küçük bir konteyner var. Eminin ilk getirildiklerinde çok da işe yaramışlardır. Ama ben sizin yerinizde olsam şu an kullanmam. Hem doğanın kendisi kadar hijyenik değil, hem de materyal yorgunluğundan dolayı tehlikeli. Ayrıca gece yarısı merkezi alandan oraya kadar uzaklaşmak pek güvenli olmaz:)

Bunlar haricinde bölgede elektrik yok. Ve gece bir saatten sonra hava durumuna bağlı zifiri karanlık oluyor. Yanınıza el feneri, baş  lambası almayı sakın unutmayın. Gelelim ateş yakma konusuna. Tabelalara baktığınız zaman yasak olduğunu görüyorsunuz. Ve tabi ki bende bu tür yerlerde yer ateş yakılmaması taraftarıyım. Tabi bazı şeyleri yaparken biraz da zeka ve akıl kullanmak gerekiyor. Havanın yağmurlu olduğu dönemlerde, orman içinde değil de kamp alanın ortasında yangın çıkma ihtimali olmayan yerlerde neden yer ateşi yakmayasınız? Ama bu mevsimlerde, hava çok sıcakken yada rüzgar şiddetli iken de yer ateşi yakmak büyük aptallık ve cahillik olacaktır. Yine aklıma gelmişken çevrede ki yaylacılar ateş yakma için ihtiyaç duyulan malzemeler konusunda isterseniz size yardımcı oluyorlar. 

Yayla Evleri

Yaylacıların gördüğüm kadarıyla bölgeye gelen insanlarla ilgili birkaç sıkıntısı ve istekleri var. Bunlardan birisi, alkol alarak gürültü yapılması, diğeri ise ateşli silahlı kullanılması. Biz gittiğimizde teyzelerin ilk söylediği, "inşallah alkol kullanmıyorsunuzdur, bozuşuruz" oldu:) Ateşli silah kullanma konusuna gelince, bizim ülkemizin bir grup insanı gerçekten ilginç ve asla eğitilemeyecek durumda:( Ne yazık ki ciddi anlamda sosyolojik vaka seviyesi bir toplulukla karşı karşıyayız. Bizim kaldığımız gece, kamp kültürü olmadığı çok belli bir grup tarafından silah ateşlendi. Sonra yine aynı formatta başka bir grup tarafından onlara karşılık verildi. Derken beş altı farklı bölgeden patır patır silahlar ateşlenmeye başladı ve bunlar yaylacılar değildi. Çünkü silah ateşleyen gruplara ilk tepkiyi verenler onlar oldu. Ne yazık ki bunun önüne geçmek mümkün olmuyor. Jandarma diyorsunuz korkudan ne yapacaklarını şaşırıyorlar, ama yalnız kalınca aslan kesiliyorlar:) İşin kötü yanı yanlarındaki çocukları da marifetmiş gibi böyle yetiştiriyorlar. 10-11 yaşlarında ki çocuklarının ağzında ki küfürleri duyunca ben utanıyorum. İşte bu yüzden bu ülkede belli grupları eğitmek ne yazık ki mümkün değil. Ve yine ne yazık ki onlarla aynı havayı solumak zorundayız.

Son olarak bölgede yaban hayatı olarak; ayı, domuz ve tilki olduğu söyleniyor. Ama biz henüz görmedik. İnşallah sizde görmezsiniz:) Bununla ilgili eğer herkes gibi orta alana yakın çadır kurarsanız sıkıntı yaşamazsınız. Çünkü kalabalık insan grupları öyle veya böyle bir şekilde gürültü yapıyor ve yaban hayvanları korkup gelmiyorlar. Ama kalkıp orman içinde yada kimselerin olmadığı mevsimlerde kamp yapmaya kalkarsanız sıkıntı yaşayabilirsiniz.

Kamp alanının imkanlarından bahsetmişken arada bizim ekip olarak neler yaşadığımızı da az çok anlatmış oldum:) Yine de biraz bizden bahsedip Perseid Meteor Yağmuruna geçelim. Biz her ne kadar meteorolojiye bakarak gelmiş olsak da, Allah'ın işine karışılmaz derler:) Biz Pürenli'ye vardığımızda korku filmlerini andıran bir hava vardı:) Aşağıda olduğu gibi.

Pürenli Yaylası

Yolda sisle ilgili herhangi bir sıkıntı yaşamadık ama son düzlükte yağan hafif yağmur açıkçası beni biraz tedirgin etti. Yaylaya geldiğimizde ise yağmur çiseleme seviyesine düşmüş olsa da  kuzeyden gelen yoğun sis bulutu yeniden gece için tedirgin olmama sebep oldu. Çünkü oraya gitme sebeplerimizden biriside Perseid Meteor Yağmurunu izlemekti. Kamp alanını kısa bir turladıktan sonra en güzel ve korunaklı kamp yeri olarak Kenan Abi'nin tavsiyesi ile gölün hemen yan tarafında ki, ahşap zeminli ve üstü kapalı pazar yerini seçtik. Şanlıydık çünkü o ana kadar burayı kapan olmamıştı:) Aynı zamanda diğer yerler rüzgara karşı açık olduğu için epey soğuktu. Biz bu anlamda da rahat ettik.

Kamp Yerimiz

Bu arada eski kamp ekipmanlarımdan yastık, zemin matı ve çadır lambamın yerine yenilerini alıp babalar gününde hediye eden Oğlum Bartu'ya çok teşekkür ederim. Bu kampta her biri çok işime yaradı ve çok kullanışlıydılar.

Yeni Ekipmanlar:)

Çadırları kurduktan sonra bu sefer makineleri alıp kamp alanında yeniden bir tur yapıp, sis izin verdiği kadar çekimlerimizi yaptık. Havanın kararma saatine yakın olduğumuz için bir süre sonra çadır başı sohbetlere başlayıp artık geceyi bekleme moduna geçtik. 

Gelelim Perseid Meteor Yağmuruna. Önceki senelerde bu kadar popüler miydi? Belki fotoğrafçılar arasında bilinen ve takip edilen bir gökyüzü olayıdır ama bunun haricindeki kişi ve kurumlar için bu kadar önemli ve popüler bir olay mıydı hiç hatırlamıyorum:) Bazı resmi kurumlar tarafından bu gökyüzü olayının izlenebileceği mevkiler bile yayınlandı. İşte bu noktada benim de biraz kafam karışmaya başladı:) Tavsiye edilen yerlerin bazıları, ışık vs açsısından izlemeye hiçte uygun olmayan ama reklamı sık yapılan özel işletmelerin olduğu yerlerdi:) Benim şahsi fikrim; kurumlar tarafından ön plana çıkarılmak istenen, para kazandırılmak istenen, reklamı normal zamanda da sık sık yapılan özel işletmelerin faydası içindi bu kadar tantana:) O yüzden bu sene ki popülerliğin sebebi ne fotoğrafçılık, nede gökyüzü olayının ilginçliğiydi.. Tabi dediğim gibi bunlar tamamen benim şahsi fikrim.

Perseid adı; isminden de anlaşılacağı üzere Yunan Mitolojisinden geliyor diyerek konumuza tekrar dönelim:) Ve Perseus'un oğulları anlamında kullanılıyor. Perseus ise; Yunanlılar için büyük bir kahramanın adı. Babası Zeus olan ve yarı tanrı kabul edilen kahramanlardan:) 

Pürenli'de Gece

İşin özü ise şu; Swift-Tuttle ismi verilen bir kuyruklu yıldızımız var. Ve bu kuyruklu yıldızın arkasında bıraktığı parçalara Perseid ismi verilmiş. Bunlar kuyruklu yıldızın arkasında  parlak izler bırakan, kum tanesi büyüklüğünde meteorlar. Biz ise bu parçalardan atmosfere girenleri ya yıldız kayması, yada şanslıysak ateş topu olarak görüyoruz. Ve bu olay her yıl aynı tarihlerde gerçekleşiyor. Bu gözlem süresince saatte yaklaşık 60 civarı kayma görmek mümkünmüş:) 

Hava şartları beni olumsuz düşünmeye sevk etse de, gecenin ilerleyen saatlerinde meteor yağmurunu izlemek mümkün oldu:) İşin aslı meteorolojiye güvenmeyip havanın açmayacağını düşündüm ve gece yarısı olduğunda çadırımda uyku haline geçtim. Daha önce kamp alanının uzak köşesinde yüksek sesle müzik dinleyip, gece silah ateşleyen bir kabile vardı. Bu kabilenin kadınları gece yatmak için ne yazık ki bizim çadır kurduğumuz alanın dibini tercih edince, tahmin edebileceğiniz gibi gürültülerinden dolayı uyumak mümkün olmadı ve bir süre sonra çadırımdan çıkmak zorunda kaldım. İyi ki ses yapmışlar ve uyanmışım demeyeceğim çünkü gerçekten çok sinirlendim. Artık bu tarz insanlara tahammül seviyem iyice düştü. Ama yine de onlar sayesinde meteor yağmurunu izleme şansı yakaladığım gerçeğini de inkar edemeyeceğim:) 

Pürenli Yaylası Gece ve Kamp Ateşi:)

Meteor yağmurunu izledim ama fotoğraflamak pek mümkün olmadı, çünkü bir çok sosyal medya hesabında göründüğü tarzda bir gökyüzü manzarası burada yoktu. Ama gökyüzü açık ve onlarca yıldız vardı. Ve inanılmaz sıklıkta yıldız kayması görünümlü meteor yağmuruna şahit oldum. Ateş topu şeklinde bir kayma görememiş olsam da bu kadar çok yıldız kayması görmek hayatımda bir ilkti. Dilek tutmaktan deliye döndüm desem yeridir:)

Tabi bir süre sonra manzaraya doyuyorsunuz:) Ve bende bu duygu ile bir süre sonra, kabile kadınlarının da yattığından emin olduktan sonra tekrar çadırıma dönüp geceyi sonlandırdım.

Oradaydım:)

Orta konforda bir uyku sonunda kalktığımda dışarıda ne yağmur, ne de sis vardı:) Sanki dünkü korku filmlerini andıran yayla gitmiş, bambaşka bir yerde uyanmıştım:) Her ne kadar biraz serin olsa da ışıl ışıl güneşle pazar sabahına uyanmak gerçekten çok keyifliydi. Çadırı açtığınızda yüzünüze vuran o hava, içinize çektiğiniz o koku bambaşka bir şey.
Pürenli Yaylası

Sabah yedi civarı kalkıp ilk işimiz buz gibi suyla yüzümüzü yıkamak, ihtiyaçlarımızı gidermek ve makinelerimize sarılıp etrafı fotoğraflamak oldu:) Yaklaşık bir saat kadar fotoğraf çektikten sonra çadırlarımızı ve eşyalarımızı toplayıp Pürenli ile vedalaştık:) 

Yiğit Gözleme ve Kahvaltı Evi

Yayladan sabah saat 10 gibi geri dönüşe geçtik ve karnımızı doyurmak için Taşkesti merkezde çorba içmeye karar verdik. Ancak oraya vardığımızda tavsiye üzerine rotamızı yukarıda fotoğrafını paylaştığım işletmeye çevirdik. Ve inanılmaz güzel bir kahvaltı sonrası mekandan memnun ayrıldık. Eğer o taraflara yolunuz düşerse, tereddütsüz tavsiye edeceğim yerlerden birisi de burası:) Google Maps'e "Yiğit Gözleme ve Kahvaltı Evi Taşkesti" yazarsanız hatasız bir şekilde ulaşabilirsiniz. Bu nokta Arkadaşlarımla gezimizin son birlikte ziyaret ettiğimiz noktası oldu ve sonra herkes evlerine gitmek üzere ayrılarak yola çıktı. 

Artık yavaş yavaş gelelim yazımın sonuna:) Öncelikle sevdiğim arkadaşlarla vakit geçirmek adına çok keyifli ama kısa sürdüğü için de tadı damağımda kalan bir gezi oldu. Fotoğrafçılık anlamında; meteor yağmuru çekememiş olsam da Pürenli daha önceden olduğu gibi bana harika fotoğraflar verdi  ve bölgeden mutlu ayrılmama sebep oldu.  

Oradaydım:)

Yazımın başında da bahsettiğim gibi bu benim ikinci Pürenli ziyaretim oldu. Yeniden gider miyim? Zannetmiyorum çünkü benim bir yerleri ziyaret etmekte ki amacım fotoğraf çekmek ve iyi bir yer ise sizlerle gezi rehberi olarak paylaşmak. Ve bu anlamda bölgeye yeterince doydum, sizlerle de ikinci kez paylaşmış oldum:) O yüzden üçüncü turu büyük ihtimalle yapmam. Ama daha önce hiç gitmemiş olan arkadaşlara uygun  mevsimde olmak şartıyla  kesinlikle tavsiye ediyorum.

Son bir tavsiye ve yerden de bahsedip bitiyorum söz:) Pürenli Yaylasının sadece 2 kilometre mesafesinde çok daha bakir bir yayla daha var ve adı Balıklı Yaylası. Pürenli'ye kadar gitmişken buraya da uğramanızı tavsiye ederim. Belki konaklama adına daha zor şartları var ama fotoğraf anlamında sizi memnun edeceğinden emin olabilirsiniz.

Pürenli ile ilgili anlatacaklarım bu kadar:) Merak ettiklerinizi yada ilave etmek istediğiniz hususları yorumlarda  paylaşabilirsiniz:) Vakit ayırıp okuduğunuz için şimdiden teşekkür ederim. Sağlıcakla kalın.

Yorum Gönder

14 Yorumlar

  1. Muhteşemmiş.. Sisi görünce ben de açılmaz bu diye düşünmüştüm ama şansınız yaver gitmiş, o meteor yağmurlarını çocukluğumdan bilirim muhteşem bir şölen. Bizim bu ege kasabasında elektrik kesintileri çok olurdu ama zaten geceleri terasta elektrik kullanılmazdı, bana bir yer yatağı kurardı büyükler, yattığım yerden hem onların mırıl mırıl sohbetini hem meteor yağmurunu izler uyuyakalırdım. Çocukluğuma gittim şu yazıyla teşekkürler.. Bakalım yeni totanız neresi olacak :) Heyecanla bekliyoruz!

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ben teşekkür ederim:) Meteor yağmuru izlemek işin bahanesiydi, sevdiğimiz dostlarla vakit geçirmek çok keyifliydi:) Aklımda çok popüler ama benim henüz gitmediğim bir yer var bakalım:)

      Sil
  2. Manzaralar çok güzel. :) Ama anlattığınıza göre pek güvenli değilmiş. Alkol ve silahtan nefret ederim. İkisinden birini kullanan ortalığı mahvediyor zaten. Kimsenin kimseye saygısı kalmamış.
    Meteor olayını görmeniz iyiymiş. Biz evde yıldızları bile doğru göremiyoruz. Teşekkürler paylaşım için. :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ben teşekkür ederim, sağ olun:) Saygı olayı günümüzün en büyük problemi ve çözülecek gibi değil..

      Sil
  3. Şu sıcak günlerde sayende yayla serinliği yaşadık, doğa enfes, fotoğraflar da... teşekkürler:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok teşekkür ederim, arada şehirden kaçıp topraklamak gerekiyor:)

      Sil
  4. Harika vallahi. Gıptayla izliyorum:)

    YanıtlaSil
  5. Yazılarınızı okumayı özlemişim:) Ne güzel fotoğraflar, manzara şahane:) Daha önceki yazılarınızda yazmıştım sanırım; kamp yapmaya hep özenirim ama pek imkanım olmadı:) Bilmediğim şeyleri yazınızdan öğrendim:) Silah konusunda söylediklerinize katılıyorum, eğitim yok ülkemizde maalesef ve çocuklarını bu şekilde yetiştirmeyi marifet sanıyorlar. Bu durum çok üzücü:(

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok teşekkür ederim:) Henüz tam olarak dönemedim bloga ama yavaş geliyorum inşallah:)

      Sil
  6. Ayyy maşallah ya, 2024 te bir kamp kesin deneyeceğim. :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Doğru mevsim ve yerde kamp yapmanın tadını başka şeyde bulmak zor:)

      Sil
  7. Hi, hope everything is all right with you. Always with very informative posts about your country! Happy weekend!

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Thank you so much, all is good and just a little break:)

      Sil