Kartepe'de Karlı Bir Gün | Hayat40tansonra

Kartepe'de Karlı Bir Gün

Doğup büyüdüğüm ve sonrasında ki yıllarımın büyük çoğunluğunu geçirdiğim Kartepe'nin en çok turist ağırlayan bölgesi bugünkü yazımızın konusu. Kartepe büyük bir ilçe ve bağlısı çok fazla yer var. O yüzden Kartepe'ye gelmeyin dersem, diğer yerlerine büyük haksızlık yapmış olurum. Neden gelmeyin dediğimi ilerleyen satırlarda anlatmaya çalışacağım.

Gelmeyin diye yazdığım bölge; Maşukiye ile dağ zirvesi arasında kalan, hafta sonlarıyla özellikle kışın yarıyıl ve benzeri tatillerde binlerce insanı ağırlamaya çalışan ama bir türlü ağırlayamayan (şahsi fikrim) bölge:)

Kartepe'ye tırmanış

Böyle olumsuz bir giriş yaptıktan sonra, Oğlum ve onun en sevdiği arkadaşlarından biriyle hem yeme-içme, hem de kayak yaptırma maksadıyla götürdüğüm Kartepe'de geçirdiğimiz günden kısaca bahsetmek istiyorum. Daha önce bu bölge ile detaylı bir yazı yazmıştım. Genel olarak bölgeyi tanımak, bilgi sahibi olmak için yazıya buradan ulaşabilirsiniz. Ama işletmeler ile ilgili yazdığım olumlu şeyler varsa onları pek dikkate almayın:)

Önce kısa bir gün özeti yapalım. Sabahın erken saatlerinde yola çıkıp, Maşukiye sınırlarına da erken saatlerde girerseniz, dağa çıkış esnasında trafik problemi yaşamazsınız. Erkenden kastım; en geç saat 9-10 civarı Maşukiye sınırlarına girmiş olmalısınız. Eğer öğlen civarı yada hemen sonrasına kalırsanız, yolların tek şerit olması, işletmelere giriş-çıkış yapan arabaların oluşturduğu sıkışıklık yüzünden "yeter artık dönüyorum geri" deme ihtimaliniz var. Nitekim ben fotoğraf için 27 Ocak cumartesi günü yolun yarısında ve arabadan hiç inmeden geri dönmek zorunda kaldım:) Abartma diyebilirsiniz ama seviye gerçekten bu. İnanın daha önce dağa tırmanışın daha başlangıcında geri dönmüşlüğüm oldu.

Karlar altında Kartepe

Biz saat 11'e gelmeden Maşukiye sınırlarına girdik ve trafik sıkıntısı yaşamadan ilk işletmeye vardık. Buraya gelmemizde ki amaç sabah kahvaltı niyetine gözleme tarzı bir şeyler yemekti. Ama yiyemeden başka bir işletmeye geçmek zorunda kaldık. İşletme sahibini tanıyor olmama rağmen, "kusura bakmayın, kalabalık bir grup geliyor, o yüzden kahvaltı harici servis açamıyoruz" gibi bir cevapla karşılaşınca mecburen başka bir işletmeyi tercih etmek zorunda kaldım. Onlarca işletme arasından her seferinde tek tercih yaptığım bu işletmenin, kalabalık olacağı önceden belli olan bir günde, diğer müşterilerini mağdur etmeyecek önlemler almasını tercih ederdim. 

İkinci durağımız ise; hem yürüyüş yaparak fotoğraflar çekeceğim, hem çocukların kayacağı, hem de (mecburen) bir şeyler yiyeceğimiz ve bu bölgenin en büyük ve kalabalık işletmesi Sisli Vadi oldu. Yazıya başlarken işletme ismi vermeyecektim ama burayı diğer yerlere göre bir nebze de olsa tavsiye edebileceğim için isim yazdım:) 

Sisli Vadi Restoran

İşletme de ki ilk faaliyetimiz kahvaltı oldu. Çocuklar için kahvaltı niyetine gözleme siparişi verdim ve yanına da birer tane çay aldık. Her ne kadar menüde yazan ve istediğimiz basit çeşitleri verememiş olsalar da mecbur bıraktıkları kaşarlı gözlemenin lezzeti güzeldi. Vakit öğlene gelmemiş ve halen kahvaltı saati olmasına rağmen, çayın taze olmaması da hayal kırıklığıydı. Semaver çay söylemeyen hemen herkesin önünde ki çay bardakları yarım bırakılarak kalkılmıştı. Ama ne verseler içildiği ve yenildiği için pek umurlarında değil diye düşünüyorum. Umarım her zaman böyle değildir:) 

İşletme, restoran dışında ki diğer hizmetleri açısından fena değil ama bölgede ki diğer restoran tarzı yerlerden de ne yazık ki olumsuz anlamda farklı değil. Ayrıca dışarıda yemek yeme işi gerçekten artık herkesin kaldırabileceği birşey olmaktan çıkmış.

Sisli Vadi Yürüyüş Yolu

Sisli Vadide ikinci faaliyetimiz ise; fotoğrafçıları mutlu edecek ve bu işletmenin bence en güzel yeri olan yürüyüş yolunda geçirdiğimiz vakitti. Yürüyüş yolu üzerinde renkli ahşap evler (içine girilmiyor ve tamamen dekoratif maksatlı yapılmış.), güzel dağ ve göl manzarası izleyebileceğiniz seyir terasları ve ağaçlar içinde size harika kar manzaraları veren bir rota var. Hiç durmadan yürümeniz durumunda yarım saatte tamamlanacak bir rota ama dura dura birkaç saatte içinden zor çıkarsınız:) Çocukların bir an önce kayak yapma isteğinden dolayı ve daha önce tamamını yürüme imkanı bulduğumdan, sadece görsel değeri yüksek olan yerleri tercih ettim. Ve sonrasında kayak için pistlerin bulunduğu alana geçtik.

Sisli Vadi

Biz işletmeye vardığımızda otoparkta en fazla yirmi araç vardı. Ancak yürüyüş bittiğinde sayamadığım kadar araba ve yüzlerce insan vardı etrafta. Büyük çoğunluğu da kayak yapılan alana giriş için hazırlanıyordu:) Biz yine de onlardan erken davranıp biletlerimizi aldık ve alana giriş yapabildik. Bu arada kayak diyorum ama bildiğiniz lüks otellerin olduğu yerlerde ki gibi profesyonel ekipmanla kayak yapmaktan bahsetmiyorum. Halk işi kayak:) Gerçi işletmede bahsettiğim tarzda ekipman ile kayak yapılan pistler, ekipman kiralama imkanı var. Ama inanın birazdan bahsedeceğim kayak türü kadar zevkli olma ihtimali yok. (En azından bu bölgede ki işletmeler için, çünkü profesyonel ekipmanla kayak yapılan pistler kısa)

Şambrel ile kayak yapılan alan

Burada yan yana genişliği yaklaşık 20 metre ve uzunluğu 200 metreye yakın dört adet pist var. Biz oradayken pistlerden iki tanesi açıktı. Ve giriş alanında kiraladığınız şambrellerle:) pistin başına çıkıyorsunuz. Görevlilerin kontrolünde, sıraya göre de pisti kullanabiliyorsunuz. Şöyle düşünün; çok aşırı bir kalabalık olmamasına rağmen, çocuklar 1 saat içerisinde (hiç oyalanmadan) sadece üç kez kayabildiler. Yukarıya sadece yürüyerek gidebiliyorsunuz ve onun içinde ayrıca zaman kaybı yaşıyorsunuz. Ama oranın ciddi kalabalık olduğu zamanları düşünemiyorum. İnanın bir kez kaymak bile başarı sayılabilir. Giriş ücreti abartı değil, en azından yiyeceğiniz yemek menülerinden daha uygun:) Sadece öğrenci-tam ayrımı gibi birşey söz konusu değil ve herkese aynı tarife uygulanıyor.

Pist Başına Tırmanış

İşletme sabah 09.00'da açılıyor ve akşam 21.00'a kadar da faydalanabiliyorsunuz. Yani akşam karanlığında da kayak keyfi yapabilirsiniz. Yoğun günlerde otopark ücreti alıyorlar ve fiyat 50 TL. Biz kahvaltıdan çıktığımızda benden de otopark ücreti talep eden bir arkadaş oldu ama içeride zaten bir şeyler yediğimizi, orada başka şeylerde yapacağımızı söyleyince almaktan vazgeçti:) Buraya çocuklarla geldiğinizde yanınıza bir takım yedek kıyafet almanızda fayda var. Tabi eğer kar kıyafetleri ile gelmediyseniz. Bu arada işletmede kayak öğretmenleri eşliğinde ders alma imkanı olduğunu da bilmenizde fayda var. Şambrel ile kaymayacağım, ekipman ile bu işi uygun fiyata yapmak istiyorum demeniz durumunda size bu anlamda hizmet sunuluyor.

Bir saate sığdırabildiğimiz üç seferlik şambrel kayması sonrasında dönüş yoluna geçtik. Ama tabi ki bir kez daha durup karnımızı doyurduktan sonra. 

Sevdiğimiz manzaralar

Keşke durmasaydık ve eve geçseydik dediğimiz bir yer daha listeye eklendi:) Burası ismini vermeyeceğim ama bölgede ki alan olarak büyük yerlerden ve köşe başı tutmuş işletmelerden. Burada ki mola sebebimiz ekmek arası sucuk yemekti ve ne yazık ki yedik. Maliyet hesabına girmeyeceğim ama yediğiniz şeyin ederinin en az %300'ünü ödüyorsunuz. Tamam diyelim ki turistik tesis ve bu fiyatlar istenebilir... Ama verilen hizmet gerçekten bunu hak etmiyor. İşletmeciye kibarca verdiğimiz ücretin karşılığını alamadık deyince de savunması çok daha ilginç ve kötü:) "Sen yukarıda ki yerlere gidip yedin mi?" Kardeşim ben zaten en az senin kadar buralıyım, neredeyse hepsinde tek tek yedim. Hepiniz aynısınız işte:) Keşke başka yerleri kötülemek yerine, kendi işletmesini savunacak birşey demeye çalışsa.. Yada 45 yıldır dünyanın birçok yerinde yiyici olarak bulunmuş birine daha düzgün birşey anlatmaya çalışsa.  

Ama bunu tartışmak da anlamlı değil. Çünkü bu bölgede ki işletmelerin büyük çoğunluğu işletmeciler tarafından yönetilmiyor. Atadan, dededen kalma arsası olanlar, "herkes yapıyor bende yaparım" mantığı ile hemen dikiyor işletmeyi:) Nasılsa müşteri potansiyeli yüksek ve insanlar bir şekilde gelir zannediyorlar. Gerçi herkesin zevki, beklentisi farklı ama böyle işletmeler çok uzun soluklu olmuyor. Yol üzerinde kapanmış, tekrar kapanmak! için yeni sahiplerini bekleyen onlarca yer var. Sonra neden olmadı acaba? diye de eminim ki şaşırıyorlardır:)

Burada ki hayal kırıklığı sonrası ise evin yolunu tuttuk ve günümüzü bu şekilde tamamlamış olduk:) 

Oradaydık

Gelelim neden buraya gelmemenizi yazdığıma. Aslında yazının buraya kadar ki kısmı az çok fikir vermiştir. Buradan ekmek kazanan, evini geçindiren onlarca insan var. Buna tabi ki saygı duyuyorum. Ancak eğer müşteri bensem ve parayı ben veriyorsam işletmeci bana saygı duymak zorunda. Herkes mi böyle? Tabi ki hayır. Ama bu bölgede yıllarca yaşamış biri olarak 100 işletme varsa, bunların en az 90 tanesinin çalışma şeklinin böyle olduğunu söyleyebilirim. Amatör işletmecilik, kendini hiç geliştirmemek (alana yayılmak hariç) ve çevreye olan duyarsızlık. Bu arada bu bölge geniş bir ormanlık alan ve işletmeler aslında bunun çok küçük bir yüzdesini oluşturuyor. Ama yol üzeri neredeyse artık hiç yer kalmamış ve sürekli mantar gibi işletme açılıyor. Neden? Çünkü gördüğü muameleyi normal sanan birçok müşteri var. Ayda yılda bir geliyoruz, önemli değil diyen bizler.. Gelmeyin yada bir kere denediğiniz yer size saygı göstermediyse, paranızın karşılığını alamadıysanız oraya tekrar gitmeyin. Para kolay kazanılmıyor ama kolay harcanıyor. Bir taraftan böyle yerlere lütfen kolay para kazandırmayın. Ben kazandırdım:) Ama en azında artık hizmetlerinin kalitesiz olduğunu, müşteriye rahatsızlık verdiğini ve bir daha oraya gitmeyecek eski bir müşterileri olduğunu biliyorlar. Şimdi umurlarında olmasa da bu sayı arttıkça ya kendilerine çeki düzen verecekler yada kapatıp gideceklerdir.

Uzun lafın kısası buralar artık insanların hafta sonu ailesi ile kaçıp, huzur bulacağı yerler değil. Ne yazık ki aklı başında insanların içine karıştığında, hak ettikleri muameleyi göremediğinde sinirleneceği yerler haline geldi. Tekrar söylüyorum, işini gayet güzel yapan yerler var ama öyle bir kalabalık var ki keyif almak gerçekten çok zor. 

Kartepe

Bu gezide dikkatimi çeken en önemli konuların başında ise; yabancı turistlerin neredeyse hiç yok denecek kadar az olmasıydı. Ya kış mevsimini tercih etmiyorlar ve baharı bekliyorlar, ya da paraları çok ve zirvedeki lüks oteli tercih ediyorlar. Geçen sene aynı dönemlerde otele gittiğimde neredeyse hiç Türk vatandaş yoktu ve yol üzerinde ki bir çok işletme yabancı turist doluydu. Ama bu sene, bu bölgede nedense ilginç bir durum var ve yabancı turist sayısı çok az. Ayrıca Maşukiye merkezden dağa tırmanışın başındaki işletmenin ATV ve eğlence alanı kapatılmış ve bu sayede trafik epey rahatlatılmış. Ama onlarca ağaç katledilerek daha yukarı da yeni bir yere taşınmış. Gelecek insanları ciddi bir trafik yoğunluğundan kurtarmışlar ama bunun için kaç ağaç katletmişler bilemiyorum.

Çocuklarla yarıyıl tatili için son etkinliğimiz Kartepe ziyaretiydi. Çocuklar için keyifli, benim için gördüğüm manzaradan, her geçen gün daha da kötüye giden bölgeden dolayı düşündürücü bir gün oldu. Gelmeyin:) Gelirseniz de tavsiyeleri dikkate alın diyerek yazımı sonlandırıyorum.