![]() |
Kaynak: Hans Schwarzkopf/ Pixabay |
Geçen akşam mutfaktaki abur cubur dolabını karıştırırken, elime bir bisküvi geçti ve onu yerken de Arkadaşlarımın blog yazılarını okumaya, okurken de düşünmeye başladım:) Sonrasındaysa Şubat 2021'de yazdığım Pul Koleksiyonu, Unutulanlar başlığı ile yazdığım yazıyı hatırladım. Ve buradan yola çıkarak, aklıma eğlenceli olacağını düşündüğüm bir yazı fikri geldi. Yorumlarda sizlerinde katılımını bekliyorum:) Gerçi herkesin yaşı ortaya çıkacak ama keyifli olacak diye düşünüyorum. Bu arada abur cubur yeme konusunda eskisi gibi yüksek performans gösteremiyorum ama ne kadar zararlı olsa da arada insanın canı çekiyor:)
Konumuz eskiden bakkallardan/ marketlerden aldığımız, bugün ise birçoğu üretilmeyen yada unutulan, yemesi keyifli abur cuburlar:) Ben başlıyorum. Siz devam edin:)
Halen raflarda var mı bilmiyorum ama görsel ararken internet üzerinden satışı olduğunu tespit ettim:) Sıcak havalarda naylonundan ayırmak büyük eziyet olsa da, asla ısırmadan sonuna kadar tadını çıkarmayı özlediğim şekerlemelerin başında Horoz Şeker geliyor. Bu arada ismini bilmediğim ama ağızda eridikçe içinden fındık çıkan, genellikle mevlitlerde verilen bir şeker türü vardı, onu da çok severdim:) Ayrıca bir de horoz şeker gibi düdüklü şekerler vardı, bilmem hatırlayan var mı ?:)
Sakız çiğneme alışkanlığımı yıllar önce protez dişlerimden birisi elimde kalınca bırakmış olsam da Tipi tip ve Turbo sakızlarını halen unutamam:) Tipi tip halen reyonlarda var diye biliyorum ama turbo sakızları artık göremiyorum. O kadar şekerli olmasına rağmen birkaç tanesini ağzıma atıp, çiğnemekte nasıl zorlandığımı halen hatırlarım:) Yanlış hatırlamıyorsam turbo sakızların içinden birde araba fotoğrafları çıkar, onları biriktirirdik:) Tam olarak neyin içinden çıktığını hatırlamıyorum ama 80'li yıllarda futbolcu fotoğraflarını biriktirmek de en sevdiğim şeylerdendi:)
Bu dondurma türü ürünü hangi yıllarda tükettiğimizi tam olarak hatırlayamıyorum ama yaz aylarının vazgeçilmezi olduğunu hiç unutmuyorum:) Tabi ki Meybuz. Verdiği ferahlık hissini unutmak mümkün değil. O zamanlar hangi dondurma markaları vardı onu bile hatırlamıyorum ama az önce de yazdığım gibi Meybuzu unutmuyorum. Şu an raflarda görmüyorum ama bilinen dondurma markalarının buzdan dondurmaları olduğunu biliyorum ve açıkçası nadiren de olsa o ferahlığı yaşamak için alıyorum:)
Doğruyu söylemek gerekirse sevdiğim ve yediğim bir şekerleme değil:) Eskiden de yemezdim ama elma şekerinin hastasının çok olduğunu ve nostaljik abur cuburlar söz konusu olunca, bu yazının olmazsa olmazı diye düşünüyorum:)
Yumiyum halen marketlerde var ve ben halen satın alıp yiyorum:) Sadece eskisi gibi tekli satılmıyor, koca koca paketler içinde onlarcası bir arada satılıyor artık:) Aslında dişe yapışır, soğukta kaldıysa taş gibi olur ve yemesi zor bir şekerdir:) Ama yazmadan olmaz diyeceklerimden:)
Halen aralarda gördüğüm ve hem gördüğümde, hem de aklıma geldiğinde bile yüzümün ekşimesine, ağzımın kamaşmasına sebep olan ekşi tatlı sakızlar:) Yuvarlak tekli yada ikili olarak satılan bu sakızları çiğnemek tatsız gibi görünse de ilginç bir haz verirdi:) Daha doğrusu ilk tat kısmı ilgi çekerdi:) Şu an ağırlıklı ekşi ismi ile satılıyor ama eskiden sulugöz diye satılırmış:)
Yazınca evet ya öyle bir şey vardı, ne çok yerdik diyeceğiniz bir lezzet daha yazıyorum:) Piknik bisküvisi:) Kakaolusunu sevmezdim ama sade olanı ağzımda erite erite yemek yada çayla yumuşatarak yemekten büyük keyif alırdım:)
En kısa yazılarımdan birisi oldu çünkü benim bir çırpıda aklıma gelenler sadece bunlar:) Sizin var mı aklınızda kalan, unutamadığınız abur cuburlar:)
27 Yorumlar
Hepsini biliyorum.
YanıtlaSilBen elma şekerini severdim ama içindeki elma pek iyi olmazdı.
İçinden fındık çıkan akide şekerleri oluyordu.
Dondurma olarak panda markasını hatırlıyorum.
Sanırım bende elma yüzünden sevemedim be şekeri. Muhtemelen uzun süre kaldığı için tatsız oluyordu:) Siz söyleyince hatırladım bende panda markasını:) Teşekkür ederim katkılarınız için.
SilBir de japon çekirdekleri vardı, hatırlıyor musunuz bilmiyorum. Simsiyah, kılıç gibi ince bir şekli vardı. Şimdi hiç görünmüyor onlar. Kuruyemişçilerde satılıyordu sanırım. Paketli bir şey değildi.
SilÇekirdeği pek hatırlayamadım ama özellikle İzmit Fuarında çay bardağı ile kese kağıdına konulan çekirdeklerden aldığım günleri hatırlıyorum:)
SilSadece Piknik ve Sulugöz’ü hatırlıyorum :) Piknikleri süte bandıtmak da şahane bir alışkanlık değil miydi? İtiraf edeyim hâlâ yaparım ben :)) Bir de annemizin kek yaptığında dibini sıyırmamız için bize vermesi vardı, ahhh ne sever ne mutlu olurdum. Şimdi kendi çocuklarıma veremiyorum çünkü çiğ yumurta ne okur ne olmaz endişesi oluyor. O yıllarda çocuk olmak da ebeveyn olmak da daha kolay ve güzelmiş sanki…
YanıtlaSilÇok sevdim bu yazınızı! Hep mekanda yolculuk yapacak değiliz ya, bu sefer de zamanda yolculuk yaptık, kaleminize sağlık!
Evet ya süt ve piknik ikilisi, çaydan daha keyifliydi:) Kek dibini sıyırmakla birlikte, annem muhallebi yaptığında tencerenin dibini sıyırmak için, orada benim için bir şeyler bırakması için yalvarırdım resmen:)) Çok teşekkür ederim, sağ olun:)
SilLeblebi tozu geldi benim aklıma bir de içinden artist resimleri çıkan kare şeklinde, yassı sakızlar vardı.😀😀
YanıtlaSilLeblebi tozu da kesinlikle yazıda olmalıydı:) Teşekkür ederim Sibel hanım değerli katkınız için:)
SilElma şekerlerini nadir olsa da görüyorum ama horoz şekeri tarih oldu sanırım. Macun tablaları meşhurdu, renk renk , Balat nostaljik takılıyor ya orada görmüştüm , birkaç sene önce,sokakta macun satan bir amca görmek çok mutlu etmişti.. Tipi tiplerde yok sanki, burada yok en azından, denk gelmedim hiç. Tombi fıstıklı çerezler vardı, yeşil paket, tek sevdiğim idi, onun harici hiçbir çerezi tüketemedim, sevmedim de.
YanıtlaSilMacunu bende aralarda görüyorum:) Yazdığınız gibi Balat, Tarihi Yarımada taraflarında da vardı. Hatta yazın fuarlarda yeme-içme stantlarında kesin oluyor:) Tombiyi biraz daha zorlarsam hatırlayacağım gibi:)) Teşekkür ederim değerli katkınız için, saygılarımla.
SilTombi fıstıklı benim de favorimdi. Peynirlisini yiyemiyordum. Kokusu hoşuma gitmiyordu.
SilHepsini hatırlıyorum :) Ben de Yıldız gibi leblebi tozu, leblebi helvasını söyleyip, zambo sakızlarını, Beyoğlu marka fındıklı çikolatalarını ve desen desen lolipopları ekliyorum. Kavanozlarda elmaslar gibi dizilmiş renk renk akide şekerlerini de hatırlayalım. :)
YanıtlaSilKavanozlardaki akide şekerleri:)) Bunu unutmuşum ve görünce çok mutlu oldum:) Bakkallarda olurdu ve efsaneydi kesinlikle:) Teşekkür ederim değerli katkılarınız için:)
SilSulugöz, Turbo, Piknik. Bunlar efsane hocam :) Bu tip yazıları daha çok yazmalısın hocam. Yazılarına kattığın mizah çok iyi :)
YanıtlaSilSağ olasın Hocam:) Gezi olmayınca böyle yazı fikirleri çıkıyor:)
SilTüpte şokellalar vardı, diş macunu gibi:) Ne tatlıydı onlar.
YanıtlaSilBen halen tüpte çokokrem alırım:))
SilBen de çok sever(d)im. Kavanozda olanlar asla tüpteki tadı vermiyor zaten :)
SilBisküvi değil ama çocukluğa dair şemsiye çikolata, şekerleme, Arap kızlı çiklet, vb. için bazı şehirlerde ''Since 1947 MABEL'' şubeleri var. Bizim burada keşfetmiştim birkaç yıl önce. 70 yıldır aynı yerde anıları yaşatıyorlar. Renk renk şekerler kavanozlarda. Hatta eski usul terazi kullanıyorlar. Ödemelerde kredi kartı yok:)
YanıtlaSilÇocukluktan kalma pamuk şeker alışkanlığım var benim de:) Seyyar arabalarda yapılışını göre göre alırdık annelerden gizli. Arada pastanelerde falan görüp aldığım olur hâlâ:)
Kırmızı bandana, kırmızı küpeli Arap Kızı:)) Bu şekilde şubelerini yaşatıyor olmaları gerçekten harika:) Sanırım büyük marketlerde de çikolataları yok. Çünkü sadece Madlen görüyorum ama mabel yok:( Kavanozlarda ki şeker, bisküvi-lokum ikilisi en sevdiklerimdendi:) Çok teşekkür ederim değerli katkılarınız için:)
SilElma şekerine halen bayılırım bu yaşta. Bir de içi krema dolu dışı gofret gibi bisküviler vardı 5 kuruşa nasıl güzel bir şeydi. piknik bisküviyi unutmuşum hatırlattınız. Hülya
YanıtlaSilBende gofreti unutmuşum Hülya Hanım ve bayılırdım yemeye:) Çok teşekkür ederim katkınız için.
SilHamileyken elma şekeri aş ermiştim ve bulamamıştık sonradan öğrendik ki mevsimi varmış bunun. :D
YanıtlaSilElma ile alakalı sanırım:) Bende genelde elmasını sevmediğim için yiyemiyorum:)
SilHakikatten de eğlenceli bir yazı olmuş Sezgin Bey. :)
YanıtlaSilBirçoğunu hatırlıyorum. Çocukken abur cubur yeme alışkanlığım pek yoktu ama bizim sokağa şambali, halka tatlısı, dondurma, haşlanmış mısır ( İzmir'de darı deriz ), Osmanlı macunu, pamuk şeker gelirdi. Bunlar benim çocukluk dönemimde abur cubur gibi olurdu. Bir de Ülker'in yeni çıkan çikolatalı gofretini alırdım ama o da haftanın bir günü, cumartesileri kendime değişiklik olsun diye. :)
Yalnız eski abur cuburu, şimdikiyle kıyaslarsam eskisini tercih ederim. O zamanların gıdası doğaldı. Aklımıza gelmezdi ki, zararlı mı değil mi diye. :)
Eski günleri hatırlatan enfes paylaşım için teşekkür ediyorum size.
Halka tatlısı halen en favori tatlımdır:) Ayrıca darıda vazgeçilmezlerimden:) Gıdaların sağlıklı olup/olmaması cidden çok sıkıntılı bir durum. Üstelik eskiden sokak satıcısından bir şey alırken düşünmezdik. Şimdi en bilinen marketlerden, en bilinen markaları bile alırken tereddüt ediyoruz:(
Sil54 yaşındayım çoğunu hatırlıyorum 🤭. Bir de mahalle bakkalına gidip gazoz içme keyfi vardı çok severdik 🤣
YanıtlaSil