İskele-Sancak & Pupa-Pruva

Fethiye Tekne Turu

Müjgan aradı. İş arkadaşlarıyla tekne turu planlıyorlarmış, gelir misin diye sordu. Sen varsan, ben de varım dedim. Son birkaç yıldır tekneyle bir tatil istiyorduk. Bu yıl olmasının motivasyonu pandemi oldu. Birçok kişi yakın çevresi ile kapalı grupla tatil yapmaya yöneldi ve tekne alternatifi de bu nedenle parladı.

8 kamaralı, 22.5 m boyunda, 6.5 m eninde, ahşap yelkenli. Taife 16 kişi; birçoğu aile, diğerleri arkadaş. Kaptan, 2. Kaptan ve kendini joker olarak tanıtan tayfamız olmak üzere 3 personel.

Plan; bir Cumartesi hareket, sonraki Cumartesi dönüş. Yani bir hafta; toprağımız su, evimiz tekne. Sürekli deniz ve koylar.

Her gezide olduğu gibi, 1 kişi İzmit’ten ben, diğerleri İstanbul. Pandemiden dolayı biraz tedirginlik olsa da nereye kadar diyerek çıktım yola. İlk ben vardım Fethiye’ye. Erken de geldiğim için bavulu bir an önce bıraktım ve dolaşmaya başladım.

İlk gelişim değil ama önceki gelişim yok sayılacak kadar eski. Çok sıcak ve açım. Neyse ki kısa bir yürüyüş sonrası ilgimi çeken bir mekan gördüm. Genelde sahil kasabalarında olan, daha ziyade yerlilerin gittiği bir çay bahçesi. Aslında eski gümrük binası ve şimdi ise müze ile birlikte kafe. Müzede yöresel eşyalar, alet-edevat, eski aile fotoğrafları sergileniyor. Bahçesinde tahta masa ve sandalyeler, nostaljik ve renkli. Sade ve hesaplı bir menü. Marina manzarası ikram. Kahvaltımı yaptım, müzeyi gezdim. Biraz da turistik hayatı görmek üzere çarşıya doğru yola çıktım. Birkaç mağaza, biraz alış veriş ve Müjgan aradı. Gelmişler. Teknede buluşmak üzere sözleştik.

Tekneye ilk giden odasını ilk seçer dediler. Joker Tayfa Melih’ten de tüyo alarak seçtim odayı, yerleştim. İstanbul yolcuları da yavaştan geldiler, tanıştık. Güler yüzlü, sıcak, samimi insanlar. Güzellikleriyle anacağım bir tatil olacağı o andan belliydi.

Kamaralar; 4 önde 4 arkada. Hepsi ikişer kişilik ve banyo-tuvalet içinde. Yatağın yanında eşyalar için mini gardırop ve altında da bavullar için bir dolap var. Yer-gök, sağ-sol ahşap. Sürekli sıcak su. Nevresim servisi mevcut. Talep halinde her gün oda temizliği yapılıyor.


Küçük pencerede mavi-yeşil berrak su, salıncakta aheste sallanıyor hissi, mis gibi deniz ve ahşap kokusu.

Kaptan Evren atadan denizci. 2. Kaptan Murat’ın da ona yetişeceğine şüphe yok. Joker Tayfa Melih de istekli öğrencileri. Güvenle, heyecanla ve ilk olmasının verdiği merakla yola çıktık. Pruvada; rüzgâra sarılıp, denizi koklayıp, ufukla bakışarak yol almak, paha biçilemez…

İlk durak, ilk koy Kızıl Ada. Evren Kaptan dümende, motor sustu bir anda, Melih pruvaya koştu, çekti kolu, çıpanın zincirleri hızlı hızlı denize akarken, Murat Kaptan pupadan, tekneyi karaya bağlıyor… İşte evimiz yerleşti. Denizle buluşma vakti. Önce gözlere ziyafet; berrak, turkuaz, ışıltılı… Toprağın her türlü kahve tonlarında, suyun altına uzanışını izleyebilmek. Ve tüm taifeyi kucaklamaya hazır bekliyor. Sevinçle bırakıyoruz kendimizi suya. Kimimiz sakin sakin yol alıyor, çocuklar zıplayarak tabii, kimi çocuk yetişkinler de onlara eşlik ediyor. Şimdi de cıvıl cıvıl oldu deniz. Sonra isteyene pruvada güneş, isteyene pupada gölge. Okeyde, kağıtta yenişmeye çalışan rakipler, çocuklar yancı makamında meraklı.

Kızıl Ada

Evren Kaptan’ın diğer bir meziyeti de yemekleri. Sabah kahvaltısının ekstraları mı dersiniz, öğlenin ev yemekleri mi, yoksa akşamki ızgaralar mı, mezeler mi, beş çayının yanındaki el yapımı kek-börek mi her şey enfes. Köfte bile el yapımı, gerisini siz düşünün. 2. Kaptan Murat'ın mangalları ve envaiçeşit meyveden yaptığı gemi de efsaneler arasında.



Akşamları mı? Tüm bu atmosferin ay ışığı versiyonu. Güneşin denize verdiği ışıltılar, gece göğe çıkmış da yıldız olmuş gibi. Birbirleriyle sürekli bu devinimde bir ilişki. Bıkmadan usanmadan milyar yıllardır yaşanan eşlik. Biz de bu sonsuzlukta; sohbet, muhabbet, oyun, yani bildiğin çiftetelli, halay, karaoke ile onlara katıldık. Taife de ekip de neşeli olunca, akşamlar da bir o kadar eğlenceliydi.

Bir gün baktım Evren Kaptan elinde bir ipi evirip çevirip düğümden kurtarıyor. Joker Tayfa Melih de çözmeye çalışıyor konuyu. Tabii durur muyum, Melih'le bir takım olduk, bir daha bir daha yaptırdık, püf noktasını da arada kaptım, sonra denedim, denedim, denedim vee sonunda çözdüm. Çocuklara da öğretilecek keyifli bir illüzyon öğrendim. Melih sayesinde 2’li, 3’lü, 4’lü ceviz bağı, kelepçe bağı, izbarço derken, mekana uygun eğlencelik yeni aktivitemiz de kendiliğinden geldi. 

Müjgan’ın en büyük eğlencelerinden birine de eşlik ettim tabii. Usulca küçük motora bindik, teknedekilerin meraklı bakışları arasında açığa doğru gittik ve durduk. Evren Kaptan misinaları verdi, salın dedi, dibi bulana kadar. Sonra hafif yoklamaca. Acemi şansımıza 3-4 balık geldi oltaya.

Her gün iki-üç koyda konaklama. Hepsi birbirinden ala. Birinde kahvaltı, birinde öğle, diğerinde akşam yemeği. Bedri Rahmi Koyu’na yerleşmek isterim mesela. Öyle eve filan da gerek yok. Denizinin sahile güvenle uzanışı ile kendisi ev gibi. 

Bedri Rahmi Koyu

Kleopatra Hamam Koyu ise tarihi hamam kalıntılarının içinde yüzebilmek gibi olağandışı bir tecrübe sunuyor. Her fırsatta iskelede-sancakta görünüveren deniz kaplumbağalarını, irili ufaklı sürüler halinde dolaşan balıkları, kayalarda zıplayan dağ keçilerini ilk görenlerin nidaları ile bölgenin asıl sahiplerine yönelen meraklı bakışlar… 

Hamam Koyu


Her daim sizi berrak turkuaz sularıyla kucaklamaya hazır; Akvaryum, Tarzan, Panço, Sarsala, Osman Ağa, Kızıl Ada, Martı, Kargı ve nice bükler…

Sarsala Koyu


İç Göbün

Ve dedi ki dönüyoruz. Bir Cumartesi’nden diğerine varmışız bile. İskele-Sancak & Pupa-Pruva arasına, dinlenmeye muhtaç, belki biraz kaygılı, çokça heyecanlı dünyalarımızı getirmiştik; denizcilerin dünyasına dahil olup, gördüklerini görmeye, dokunduklarına dokunmaya, hissettiklerini anlamaya çalışıp, carpe-diem diyerek etrafımızı saran doğal güzelliklerin, an be an tadını çıkararak, hayat yolumuzun albümüne bu güzel geziyi ekledik.

Arzu Sert – 15.08.2020

Yol arkadaşım Müjgan’a…

(Detaylı bilgi ve iletişim için @poyraz.yatching instagram adresiyle irtibat kurabilirsiniz.)

Yorum Gönder

0 Yorumlar