Balıkları Tanıyor muyuz? | Hayat40tansonra

Fotoğraf Kaynak: Michal Jarmoluk/ Pixabay 

Bugün yine farklı bir konu ile beraberiz:-)) "Evde Hayat, Sofrada Balık" kampanyasını hatırlayanlarınız vardır. Bu slogandan yola çıkarak, bugün sizlere, önce birkaç önemli istatistiki bilgiyi, arkasından da Ülkemiz denizlerinde yetişen balıkları ve bunların hangi mevsimde tüketilmesi gerektiği ile ilgili bilgilerden oluşan bir yazı hazırladım. 

Ben açıkça söylüyorum, bu yazdığım yazılar sayesinde bir çok farklı bilgiye ulaşıp, yeni bir sürü bilgi öğreniyorum. Balıklarda bunlardan biri. Soframızı sık sık ziyaret etseler de genelde hep bilinen tür balıklar. Bugün balık haline gitsek ve orada ki balıkları tanıt deseniz, çoğunu bilmem. Gerçi artık biliyorum çünkü bu yazı için epey bir çaba sarf ettim ve öğrendim:-) Eğer sizde benim gibiyseniz, size de faydalı olacağına eminim:-)) Umarım ilginizi çeker ve beğenirsiniz:-)

Bu yazıda, balıkların sağlığımıza ve vücudumuza olan faydaları konusuna girmiyorum. Çünkü bu zaten hemen herkes tarafından iyi bilinen bir husus. Bu yüzden ilginizi çekeceğine inandığım konulardan bahsedeceğim.

Dünyada ve Türkiye'de Balıklar ile İlgili İstatistikler:

Fotoğraf Kaynak: Quang Nguyen vinh/ Pixabay 

Bugün dünya genelinde insanlar, hayvansal protein ihtiyacının %17'sini balıklardan karşılıyor. Bölge ve ülkeler arası her ne kadar farklılık gösterse de kişi başı yıllık tüketim oranı ortalama 20-25 kg. arası. Bu miktar gelişmiş ülkelerde 25 kilograma yakınken, az gelişmiş ülkelerde 20 kilogram, gelişmemiş ülkelerde ise yaklaşık 12-13 kilogram

Gelelim Türkiye'ye:-)) Öncelikle söylememiz gereken Dünya ortalamasının çok ama çok altındayız. Hazırsanız yazıyorum... Kişi başı yıllık 6,3 kilogram. Gerçekten de 3 tarafı denizlerle çevrili ve balık açısından bereketli bir iç denizi olan Türkiye için çok garip bir gerçek. Bu derece az olmasının sebebi ise araştırmalara göre, tüketim alışkanlıkları, tüketici alım gücü ve su ürünlerinin üretim miktarı ve fiyatı olarak çıkmış.

Fotoğraf Kaynak: Susanne Pälmer/ Pixabay 

Dünyada su ürünlerinin üretiminin %46'sı yetiştiricilikten (çiftlik balığı dediğimiz tarz) elde ediliyor. Bunun yaklaşık üçte biri denizde yetiştiricilik, üçte ikisi ise iç denizlerde yapılan yetiştiricilikten elde ediliyor. Türkiye'de ise yetiştiricilik oranı yaklaşık %45. Bunun üçte ikisi deniz sularında, üçte biri ise iç sularda gerçekleştiriliyor. Ayrıca bu üretimin neredeyse tamamı levrek, çipura ve alabalıktan oluşuyor. Yetiştiricilik en çok Muğla (%43), arkasından İzmir (%34) civarında yapılıyor.

Fotoğraf Kaynak:Alan Jones/ Pixabay 

Ülkemiz en çok Norveç'ten ithalat yaparken (somon, uskumru/ kolyoz), en çok ihracat yaptığımız ülke ise İtalya:-) 

Türkiye Denizlerinde Yetişen Balıklar:

Balıkların bir kısmı göç ile ülkemize uğrasa da soframıza gelenlerin büyük bir kısmı kendi kıyılarımızda yetişiyor. Ve bu alanda en zengin bölgemiz Karadeniz. Türkiye balık üretiminin %76'sını karşılıyor ve bu çok ciddi bir oran. Bunun en önemli nedeni ise Karadeniz'in diğer denizlere oranla daha fazla olan biyolojik zenginliği. Arkasından, göç yolları üzerinde olması nedeniyle Boğazlar, Marmara ve Ege balık zengini diğer yerlerimiz.

Fotoğraf Kaynak:  Moritz320/ Pixabay 

Bu arada balıklar az önce söylediğim hususa göre önce ikiye ayrılıyor; Yerli ve Göçmen balıklar:-)) Sonrasında ise beyaz yada siyah etli balık olarak tekrar ikiye ayrılıyor. Siyah etlilerin sindirimi daha zor ve daha yağlı. Aynı zamanda haşlanmaya çok uygun değiller. 

Gelelim ülkemizde tüketilen ve yaşayan balık çeşitlerine. Unutmadan onlarca balık türü var ama ben buraya en çok bilinen, evde yada restoranlarda karşımıza en çok çıkan ve tercih edilenleri yazıyorum. Ayrıca en iyi ve lezzetli pişirme yöntemlerini de yazmak niyetinde idim ama ben balık pişirmediğim için ve herkesin damak tadı farklı olduğu için bu kısmı size bırakıyorum. Pişirme yöntemleri ile tavsiyelerinizi yorumlarda öğrenmekten mutlu olurum:-)) 

Lüfer:

Lüfer - Fotoğraf Kaynak: Pinterest/ Balikcil.net

Sürü halinde ve göçebe olarak yaşayan lüfer balıkları sırasıyla en çok Akdeniz, Karedeniz ve Marmara'da görülüyor. Yırtıcı balıkların başında gelen lüferin, en lezzetli olduğu ve yenilmesi tavsiye edilen dönem ise Eylül ve Ocak ayları arası. 

Kilosu 90 tl civarı. (Bu rakamlarda ufak tefek farklılıklar olabilir.) Bu arada unutmadan lüfer balığı 15-18 cm. arasında olduğu dönemde çinekop, 18-25 cm. arasında olduğu dönemde ise sarıkanat olarak adlandırılıyor. 25-35 cm. boya geldiğinde ise Lüfer ismini alıyor. Daha büyükleri kofona ve sırtıkara olarak adlandırılıyor ama yaklaşık 20 yıldır bizim denizlerimizde rastlanmıyormuş. Unutmadan  28 cm. altı lüferlerin ülkemizde avlanması ve satılması soyunun devamı için yasak. Yani aslında çinekop ve sarıkanatın tezgahlarda olmaması gerekiyor.

Ayrıca lüferin yaşam ömrünün 15 yıldan fazla olduğu söyleniyor.

Sırasıyla; Çinekop, Sarıkanat, Lüfer ve Kofana
Fotoğraf Kaynak: Pinterest/ Ali Yurttutan


Palamut: 

Palamut - Fotoğraf Kaynak: Pinterest/ Milliyet.com.tr

Palamut Balıkları da sürü halinde ve göçebe olarak yaşayanlardan. Ayrıca balık denilince akla gelen en ekonomik balıklardan. Siyah etli balıklar grubuna giriyor. Tüm denizlerimizde görülmekle birlikte tezgahlarda Karadeniz ve Marmara palamutu görürseniz tercih etmeniz tavsiye ediliyor. Mevsimi ise Eylül ve Şubat ayları arasında. 

Torik Balığı - Fotoğraf Kaynak: Pinterest/ Youtube.com

Büyüklüğü 28-35 cm. arasında. Boyları 40-45 cm. aralığında olanlara ise torik balığı deniliyor. Palamutun 700-800 gramı yaklaşık 50 tl. Diğerlerine göre kısmen daha uygun fiyatlı olan bir balık türü.

Yaklaşık yaşam süresi 16 yıl olarak söyleniyor.

Levrek:

Levrek Balığı - Fotoğraf Kaynak: Polatbalik.com


Sığ su ve kıyıya yakın yerlerde yaşayan bu balık türüne tüm denizlerimizde denk gelmek mümkün. Derisi büyükçe pullu olan balıklardan ve aynı zamanda en çok ihracat edilen balıkların başında geliyor. Balıkların şahı olarak adlandırılıyormuş:-) Yılın her dönemi yense de en lezzetli olduğu zamanlar kış sonu, ilkbahar başı. 

40-100 cm. arası boydalar. Deniz levreğinin kilosu 150 tl. civarında. İlginç bir bilgide ortalama ömürlerinin 20 yıla yakın olduğu.

Barbunya: 

Barbunya Balığı - Fotoğraf Kaynak: Polatbalik.com


Ege ve Akdeniz balığı. Söylemesi daha kolay olduğu için barbun olarak biliniyor. Kıyıya yakın yerlerde yaşıyorlar. Özellikle göz sağlığı için tavsiye edilen bu balığın Temmuz ve Ekim ayları en lezzetli olduğu dönemler. Ayrıca tekir cinsi ile en çok karıştırılan balık türü. 

17-20 cm. boyunda ve besin değeri yüksek olduğu için de kilosu yaklaşık kilosu 200 tl civarında:-) Ortalama yaşam süresi 10 yıl olarak biliniyor.    
 
Tekir Balığı - Fotoğraf Kaynak: Pinterest/ Sevgininsofrasi.com

Kefal:

Kefal Balığı - Fotoğraf Kaynak: Pinterest/ Yemek.com

Tüm denizlerimizde var olan ve göçebe OLMAYAN bir tür. Daha çok kirli ve bulanık sularda yaşıyorlar. Yaz ayları hariç lezzetli olduğu söylense de ben hiç yemedim. Ve gerçekten balıktan anlayan biri pişirmedikçe de yiyeceğimi sanmıyorum:-))

Ortalama yaşam süresi 15 yıl olan kefaller, 40-50 cm. civarında bir boya ulaşabiliyorlar. Tanesi 20 tl. civarında.

Mezgit:

Mezgit Balığı - Fotoğraf Kaynak: dogrusucarrefoursa.com


Sürü halinde yaşayan başka bir balık türü. Lezzetinin tavuğu andırması nedeniyle Tavuk Balığı olarak da biliniyor. Tüm denizlerimizde yaşayan bu tür, mevsim balığı olarak ta biliniyor. Tercih ise Karadeniz mezgiti:-) B vitamini zenginliğinden dolayı yorgunluğa çok iyi geldiği söylenen faydalı balıklardan biri.

20-40 cm. boylarında ve kilosu 50 tl. civarı (Karadeniz). Ortalama yaşam süresi 10 yıla kadar diye biliniyor.

Çipura: 

Çipura Balığı - Fotoğraf Kaynak: Polatbalik.com


Bu da meşhur ve çok tercih edilen türlerden. Ege başta olmak üzere Akdeniz'de sıkça avlanıyor. Sürü halinde yaşayan bu balık türü özellikle son yıllarda çiftliklerde de üretiliyor. Aşırı ve kontrolsüz avlanma nedeniyle soyu tehlikeye giren balıklardan. 

Boyları genelde 20-30 cm. civarında olan bu balıklar 6-7 kg. ağırlığa kadar çıkabiliyor. Deniz çipurası 100-110 tl. civarında iken, çiftlikte yetiştirilenlerin fiyatı ağırlığına göre değişiklik gösteriyor.

Karagöz:

Karagöz Balığı - Fotoğraf Kaynak: Pinterest/ Balıklar.gne.tr.


Çoğunlukla Karadeniz'de görülse de az miktarda Marmara ve Ege'de de yaşıyorlar. Çipuranın yakın akrabası olan bu tür her mevsimde yenilebiliyor. En lezzetli olduğu dönemse Mayıs-Temmuz arası HARİÇ tüm mevsimler. 

Ortalama 20-25 cm. civarında ve 10-12 yıl yaşadıkları tahmin ediliyor. 1Kg. üzerinde ki karagöz fiyatları yaklaşıl 180 tl. civarında

Dil Balığı:

Dil Balığı - Fotoğraf Kaynak: Polatbalik.com


Yerli balıklarımızın başında gelen dil balığı en çok Ege ve Akdeniz'de yaşıyor. Her mevsim yense de Kasım ve Şubat ayları arası en lezzetli olduğu dönem. Ekonomik değeri yüksek olan balıklardan. 200-300 gr. ı bile 160 tl. ye dayanmış bir balık türü.

Genellikle 20-25 cm. aralığında olan dil balıkları, 15-20 yıl arası yaşıyorlamış.

Hamsi:

Hamsi - Fotoğraf Kaynak: dogrusucarrefoursa.com

Anlatmaya gerek var mı:-)) Bilinmesi gereken Ülkemizde toplam balık avcılığının üçte ikisini oluşturuyor. Kilosu 50-60 tl ye dayandı. Ayrıca en fazla 5 yıl yaşayan bir balık türü.

Sardalya:

Sardalya Balığı - Fotoğraf Kaynak: dogrusucarrefoursa.com


Kıyıları takip ederek göç eden ve sürü halinde dolaşan bir balık türü. Ayrıca hamsinin de yakın akrabası. En lezzetli olduğu dönem Temmuz ve Ekim ayları arası. Ucuz balıklardan ve kilosu 35 tl. civarında.

20 cm. civarında boyları olan sardalyalar, büyüdüğünde tırsi adını alıyor ama çok kılçıklı olduğu için tercih edilmiyor. Omega-3 oranı yüksek olduğu için depresyon ve kaygı bozukluğuna iyi geldiği söyleniyor. Akrabası hamsi gibi en fazla 4-5 yıl yaşam süresi var.

Uskumru:

Uskumru Balığı - Fotoğraf Kaynak: Pinterest/ balikavcisi.com


Göçebe yaşayan bu tür, yazları Karadeniz'de yaşayıp, Eylül ve Ekim'de Marmara'ya geçiyor:-)) Marta kadar burada kaldıktan sonra tekrar Karadeniz'in yolunu tutuyor. En lezzetli olduğu dönem ise Eylül ve Ocak ayları arası. Protein ve D vitamini açısından en faydalı balık türlerinden. Ancak bu tür de nesli tükenen balıklar listesine giriş yapmaya başlamış.

Boyları 20 cm. civarında olan küçük balıklardan. Filetosunun kilosu 35 tl. civarında ve 25 yıla kadar yaşadığı ile ilgili bilgiler mevcut.

İstavrit:

İstavrit Balığı - Fotoğraf Kaynak: Polatbalik.com


Bu da çok anlatmamızı gerektirecek bir tür değil:-) Mayıs ve Eylül arasını Karadeniz'de geçirdikten sonra bu da Marmara'ya geçiyor. En lezzetli olduğu dönem Kasım ve Şubat ayları arası. 

Kilosu 60 tl ye dayandı ve yaşam süresinin 15 yıla yakın olduğu söyleniyor.

Kalkan:

Kalkan Balığı - Fotoğraf Kaynak: Pinterest/ Mehmet Biçer

Karadeniz'in batısında avlanan bu tür kışla birlikte güneye göç eden bir tür. Pulsuz bir yapısı var. Ocak ve Mart ayları en lezzetli olduğu dönem. Avlanması zor olduğu içinde çok olmayan bir balık türü. Bu sebeple de kilosu 250 tl. civarında. 

Boyu 50-70 cm. arasında ve yaklaşık yaşam süresi 25-30 yıl arasında.

Akya:

Akya Balığı - Fotoğraf Kaynak: Polatbalik.com


Uskumrugillerden olan ve avı en zor balıklardan biri. Ağırlıklı Ege ve Akdeniz'de yaşıyor. Boyu 2 metreye kadar varabiliyor. Bu yüzden de canavar balık olarak ta adlandırılıyor. En önemli özelliği ise bedeninde hiç pul olmaması. En lezzetli dönemi Ekim ve Mart ayları arası. 

Dilimi 150 tl. civarında ve 10-15 yıl arası bir yaşam süresi var.

Bu arada Türkiye'de yetiştiriciliği çok yapılan ve tatlı su balığı olan Alabalıkta herkes tarafından bilinen bir balık ama tatlı su balığı olduğu için ondan bahsetmedim. Umarım alınmamıştır:-))

Bu yazı ile ilgili araştırma yaparken beni en çok şaşırtan balıkların yaşam süresi oldu. Sebebini bilmiyorum ama bu kadar uzun yaşayabildiklerini hiç düşünmemiştim..

Başka ilginç bilgiler ise şu şekilde;

- Yeryüzünde 25 binden fazla balık türü olduğu tespit edilmiş. Benim yazı listesi ise hepi topu 15 balık çeşidinden oluşuyor:-))

- Bazı balıklar yaşamları süresince cinsiyet değiştiriyorlarmış. Bu da bilmediğim ilginç bilgilerden biriydi.

- Balık pullarının ruj yapımında kullanıldığı bilmediğim bir başka bilgi:-)

Balıklar ile ilgili yazımızın sonuna geldik:-) Başta da yazdığım gibi umarım hem faydalı hemde keyifli bir yazı olmuştur. Şimdiden vakit ayırıp okuduğunuz ve yorumlarınız için teşekkür ederim:-)

Yorum Gönder

38 Yorumlar

  1. Hepsi ayrı güzel. Hep diyorum birgün vejetaryen olsam bile balıktan vazgeçmem :) o derece seviyorum. :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Gerçekten vazgeçilecek gibi değil ama değerli madenler gibi balıklar da:-)) Sürekli artan bir fiyata sahipler:-) Keyifli hafta sonları.

      Sil
  2. Eating fish is healthy. We eat it quite a bit, in chowders during the winter which we love. smoked salmon and mackerel, trout are some others. We have a fish shop that sells fish that comes right off the boat. Fresh and local, it's the best.
    Happy weekend to you!

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Thank you very much Bill. I know that fishing is well developed in your country too and the most I hear are salmon, trout and blue shark:-))

      Thank you again, happy weekend:-)

      Sil
  3. Hamsi diyorum.
    Yemesi de pişirmesi de kolay. 😁
    Sonrasında palamut ve çipura geliyor. Gerçi çipurayıda yemiyoruz bayadır. Büyük pazar bizden uzaklaştı da :))
    Eşim benden bu konuda daha çeşit bilendir ama pek sevmez.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. :-)) Karadenizliler için hamsinin hem yeri hem de yeme keyfi gerçekten ayrı:-) Bende çerez niyetine hamsi yiyenlerdenim:-)) Teşekkür ederim yorumunuz için, keyifli hafta sonları.

      Sil
  4. Blog yazmayı ve okumayı en çok da bu yüzden seviyorum. Bir konuya el atıyorsun ve başlıyorsun araştırmaya. Araştırdıkça şaşırıyor, yerli-yabancı hiçbir bilgiyi atlamak istemiyor insan. Linkten linke bilgi bombardımanı. Bayılıyorum o anlara:)
    Balık yeme oranımız çok düşük ne yazık. Bir şekilde balık yemeli bu halk. En ucuzu olsun, herkes ulaşsın, herkes yesin ama bunu başaramıyoruz.
    Balıkları iyi tanırım. Hamsi ve çinekop ızgara, mezgit ve istavrit tavaya bayılırım. Somonla aram hiç iyi değildir, sevemedim bir türlü. Yaşam süreleri çok şaşırttı beni yalnız. Sanıyordum ki en fazla üç-beş yıl yaşıyorlar. Ne kadar uzunmuş ömürleri.
    Çok keyifli bir yazı olmuş yine. Ellerinize sağlık...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet kesinlikle haklısınız, gerçekten bana büyük katkısı oluyor hem okuduklarımın hem de yazdıklarımın:-) Gezi, Lezzet Durağı tamamen özgün yazılar ama diğerlerinde ister istemez alıntılar oluyor ama kendi yorumlarım ile olabildiğince özgünlük katmaya çalışıyorum:-))

      Balık fiyatlarının etkisi büyük ama ben bizde balık kültürünün olmadığına inanlardanım. Yaşam süreleri bana da çok ilginç geldi ve 20-25 yılları duyunca balıklara olan saygım arttı:-))

      Teşekkür ederim değerli yorumunuz için, keyifli bir hafta sonu dilerim:-)

      Sil
  5. Elinize sağlık, nefis bir yazı olmuş :) Tam balıkçılığa giriş101 niteliğinde. Balık tüketimimizin az olmasına gelince ben de bunun en çok kültürden, damak tadımıza uygun olup olmamasından kaynaklandığını düşünüyorum. Fiyat da bir etken tabii ama ikinci sırada bana göre. Tavuk-hindi olayı gibi. Balık etinin yanında kırmızı et vs. damak tadımıza, alışkanlıklarımıza daha çok uyan tatlar. Hindi gibi balıklarda da yöresel tüketim yoğunluktadır diye tahmin ediyorum. Tabii hamsinin yeri başkadır. Ya da bende başka olduğundan herkeste başkadır gibi geliyor da olabilir bana :)
    Yazı için tekrar elinize sağlık...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok teşekkür ederim, çok mutlu oldum güzel yorumunuza 🙏 Balık ve hindi benzetmesi gerçekten harika oldu ve sizinle bu konuda tamamen hem fikiriz ☺️ Fiyat erken gibi görünse de asıl mesele balık kültürü 🙏 Bir Karadenizli olarak hamsi benimde favorim :-)) Tekrardan sağolun 🙏🤗

      Sil
  6. Paylaşım için teşekkürler. Merakım olduğu halde öğrenemediğim bir konu. Yazıya dökülerek anlatılması daha da iyi olmuş. Aklıma takıldıkça okurum.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok teşekkür ederim hem ziyaretiniz hem de yorumunuz için. Keyifli bir hafta sonu dilerim:-)

      Sil
  7. Lüfere hayran kaldım hocam. Bir balık düşünün. Boyuna göre farklı farklı isimler alsın :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hocam ince ayrıntılarına hayranım:-)) Keyifli bir hafta sonu olsun:-)

      Sil
  8. Oyle aşırı balık seven birisi değilim ben hatta hamsi dışında yediğim söylenemez ama çok faydalı bir besin olduğu muhakkak. Hiç bir baliği da tanımam ama sayenizde fotoğraflara bakıp isimleri öğrendim:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Faydalı olmasına sevindim:-) Diğer balıkları da tavsiye ederim. Yapmak bazen zahmetli oluyor ama inanın değişik türleri denedikçe keyif alacaksınızdır:-) Teşekkür ederim yorumunuz için:-)

      Sil
  9. Balıkları bilmek değil bilinmesini sağlamak önemli şu günlerde. Özellikle Marmara Denizi 'nde tarifi zor bir çoraklaşma var. Balık çeşitleri çok azaldı. Var olanlarda azaldı.

    Bu durum başka ülkelerde de var elbette ama bizim gibi bir ülkede etkisi yıkıcı.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kesinlikle sana katılıyorum hocam.. Çinekop ve sarıkanat artık sofralarda olmayacak.. Çipuranın akıbeti belli değil.. Dediğin gibi balık neslinde ciddi bir azalma var. Teşekkür ederim vakit ayırıp okuduğun için:-)

      Sil
  10. Çiçeklerin, balıkların ve dahi birçok türün ayrıntılarına inmek benim hoş bulduğum ama akılda tutamadığım bir eylem. Hepsini ezber etsem de aklımda bir hamsi kalacak sanırım da.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. :-)) Hamsi nasıl bir balıksa artık:-)) Bende de durum farklı değil ama artık en azından görsel olarak ciddi bir aşinalığım oldu. Teşekkür ederim değerli yorumunuz için.

      Sil
  11. Bende benzer durumdaydım ama yazıdan sonra en azından tanıyacak seviyeye geldim:-)) Teşekkür ederim vakit ayırıp okuduğunuz için.

    YanıtlaSil
  12. Bom dia meu amigo, parabéns pela brilhante matéria, não gosto muito de peixe, mais sardinha e anchova eu gosto. Bom final de semana.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Thank you so much my friend:-)) Happy weekend.

      Sil
  13. Türkiye de tüketilen miktar yıllık 6.3 kg ben yıllık 300 gram tüketiyor muyum bilmiyorum yersem hamsi yiyorum bir tek, balık hem sevmiyorum hem de görüntüsü beni kötü yapıyor bir de hayatta dokunamam imkanı yok yani :) çok nadir büyük balıkta yerim ama sırf sağlıklı ve ihtiyacımız olduğunu bildiğim için :) Balıkları tek tek anlatmanız çok iyi olmuş, bilgilendirici bir yazı, resimlere çok bakamadım ama :)))
    Teşekkürler balıklı yazıya :))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. :-)) Haklısınız, dokunmak bazen sıkıntı olabiliyor ama siz yine de ihmal etmeyin. Şu sıralar dışarıda yemek riskli olsa da ileride en azından bunu deneyebilirsiniz:-) Teşekkür ederim güzel yorumunuz için.

      Sil
  14. Balıklarla ilgili çok az şey biliyordum yemeyi ne kadar seviyor olsam da. :) Çok bilindik birkaç türün dışında benim için balıklar büyük orta ve küçük olarak üçe ayrılıyor sadece :D Teşekkürler paylaşım için. Ruj bilgisi ayrıca şaşırttı.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ruj kısmı benimde ilk defa duyduğum bir konu oldu, her ne kadar kullanmıyor olsamda beynime yeni bir bilgi daha girmiş oldu :-)) Ayrıca balık sınıflandırman çok yerinde ve güzel :-)) Şimdiden keyifli bir pazar dilerim.

      Sil
  15. Balık ender sevdiğim protein kaynaklarından biridir. Ama çok da iyi tanıdığımı söyleyemem sanırım. Yemeyi severim, denizde görmeyi severim. Bariz özellikleri olanlar dışında karıştırırım.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bende uzun yıllar keyifle tüketenlerden oldum ama çeşitleri çok bilmeden yaptım bunu:-) Teşekkür ederim vakit ayırıp okuduğunuz için. Mutlu pazarlar:-)

      Sil
  16. çupra çinekop yiyiom sadece :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Artık çinekop yok:-))) Çipura'ya devam ama o da ne kadar gider belli değil.. Keyifli pazarlar:-))

      Sil
  17. Ortam biraz rahatlasın, pandemi biraz azalsın, Şefimizin elinden/ mutfağından balık yemek için uğrarız inşallah:-)) Teşekkür ederim güzel yorumunuz için, sevgiler, saygılar:-)

    YanıtlaSil
  18. Ben bir vejetaryen olarak, balıklardan pek anlamam:( Ama istavrit ve hamsiyi biliyorum:) Dil balığı aynı dil şeklindeymiş ve kalkan ilginç geldi bana:) Yine çok bilgilendirici bir yazı, emeğinize sağlık:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkür ederim, tercihinizden dolayı size pek hitap eden bir yazı olmadı büyük ihtimalle 🙏😔 En azından bilgi yazısı diyelim, teşekkür ederim vakit ayırıp okuduğunuz için 🙏

      Sil
  19. Grazie per l'interessantissimo post.
    Io non sono una grande mangiatrice di pesce, devo ammettere che preferisco crostacei e molluschi.
    Sono un po' come i bambini, se ci sono troppe spine... Rinuncio.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Thank you so much for your visit and kindly comment:-) Happy weekend.

      Sil
  20. I like to eat fish, in Portugal we eat a lot of fish!!
    xoxo

    marisasclosetblog.com

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. You're lucky to live in Portugal 🙏 Thank you for your kindly comment Marisa ☺️

      Sil