Erzurum Gezi Rehberi | Doğu Ekspresi

ERZURUM;

Erzurum Çifte Minareli Medrese

Doğu Anadolu Gezimizin yada yalancıktan yapılan Doğu Ekspresi turumuzun son gününe geldik:) 4üncü gün Çıldır Gölü ziyaretimiz sonrası yaklaşık 4 saatlik otobüs yolculuğu sonrası şehir sınırlarına girerek, güzel kentlerimizden birini keşfetmeye başlıyoruz.

Öncelikle Erzurum şehrini biraz tanıyalım;

Ülkemizin yüzölçümü olarak 4üncü büyük şehri olan Erzurum, Doğu Anadolu Bölgesi'nin ise en büyük kenti. Bilinen tarih boyunca yaşamın olduğu, hatta tarihin bir döneminde dünyanın en büyük şehirlerinden biri olduğunu yazan kaynaklar var. (633 yılında İslam orduları tarafından fethedildikten sonra) 1514 yılına kadar birbirinden farklı medeniyetlere ev sahipliği yapan şehir, bu tarihten sonra Osmanlı topraklarına dahil oluyor. Ve Cumhuriyet döneminde de Türk toprağı kalmaya devam ediyor. Aralarda kısa süreli işgale uğrasa da genel anlamda Türk Toprağı olarak kalıyor. 

Tabi bu kadar çok medeniyete ev sahipliği yapması ve bu medeniyetlerin bilinmesi nedeniyle tarih boyunca farklı isimlerle anılıyor. İlk bilinen ismini Doğu Roma İmparatoru II. Theodosios'un kendi isminden alıyor:) Bugünkü ismini ise; Erzen (Karaz) ismi verilen yerin Selçuklular tarafından tahrip edilmesi sonrası burada yaşayanlar Theodosipolis'e sığınıyorlar. Bundan sonra şehir Erzen olarak anılmaya başlıyor. Türk hakimiyeti sonrası burayı başka bir şehirden ayırmak için Erzenü'r-Rum, zamanla Arzanu'r-Rum derken zamanla Erzurum denmeye başlanıyor. Tabi arada bir sürü farklı isimleri var ama onları yazmaya kalkarsam yazı bitmez:) Artık kentin tarihini siz düşünün.

Tarihte burada yaşamış tüm medeniyetlerin ayrı ayrı önemi olsa da, bizim yakın tarihimizde çok daha mühim bir yere sahip. Mondros Mütarekesi 24üncü maddesi; ismi geçen bazı vilayetlerde (6 il) karışıklık çıkması durumunda bu vilayetlerin itilaf devletleri tarafından işgaline yer veriyor. Ve bu illerden bahsederken de antlaşmanın ingilizce metninde Ermeni Vilayetleri ifadesi geçiyor. Erzurum'da bu illerden biri ve bu antlaşma sonrası bazı cemiyetler kurularak Milli Mücadele'nin ilk adımları atılıyor. Ve 23 Temmuz 1919'da başlayıp 14 gün süren, Mustafa Kemal Atatürk'ün Başkanlığı'nı yaptığı Erzurum Kongresi ve alınan kararlar Milli Mücadele Döneminin dönüm noktalarından biri oluyor. 

Ayrıca Erzurum, Ata'nın askerlik görevinden ayrıldığını ilan ettiği ve 7 Kasım 1919'da Meclis-i Mebusan için yapılan seçimde milletvekili seçildiği şehir olma özelliğini de taşıyor.

Bu arada Erzurum demişken Dadaş kelimesinden bahsetmeden olmaz diye düşünüyorum:) TDK'ya göre dadaş; yiğit kimse, yiğit delikanlı, büyük erkek kardeş anlamına geliyor. Ama bildiğiniz gibi bu kelime Erzurum ile özdeşlemiş. Ayrıca dadaş kadar yaygınlaşmamış olsa da ailelerin büyüğü kadınlara bu bölgede "paşa" denirmiş.

Şehre hakim soğuk iklim nedeniyle sanayi pek gelişmemiş ve şehrin geçim kaynağı tarım ve hayvancılık. Ayrıca son yıllarda tarihi eserleri ve kış sporlarına olan ilgiden dolayı turizmde ön plana çıkmaya başlamış. Bu kadar bilgi sonrası başlayalım keşfetmeye:)

Erzurum Gezi Rotası

Erzurum'a öğle saatlerinde varmamız nedeniyle ilk durağımız meşhur cağ kebabın en iyi yapıldığı yerlerden biri olan "Ye Gör Cağ Kebap" oldu:) Burası gönül rahatlığı ile tavsiye edebileceğim bir yer. Ayrıca burası ile bitişik Koçlar Pastanesi de tatlı yemek maksadıyla tercih edilebilir.

Erzurum Resim Heykel Müzesi ve Galerisi;

Oradaydım:)

Burası aslında Erzurum Kongre'sinin toplandığı bina. Bina 1864 yılında Ermeni Yatılı Kız Okulu olarak yaptırılıyor. Cumhuriyet kurulmadan hemen önce satın alınarak devletin mülkü haline geliyor. İlerleyen yıllarda da sürekli okul olarak kullanılıyor. İlk olarak 1960 yılında okulun bir bölümü Atatürk ve Erzurum Kongre Müzesi olarak hizmet vermeye başlıyor. 2011-2013 yılları arasında ise yapılan restorasyon sonrasında ise Atatürk Resim Heykel Müzesi ve Galerisi olarak Kültür ve Turizm Bakanlığı'na devrediliyor.     

Her gün 08.00-17.00 saatleri arasında ziyarete açık ve giriş için müze kart geçerli. İçeride yaklaşık 250 adet eser var. Ayrıca Atatürk'ün kendi el yazısı ile yazdığı 10. Yıl Nutku'nun aslının sergilendiği alan ve kongrenin yapıldığı salon görülmeye değer.

Üç Kümbetler;

Anadolu'da bulunan en güzel anıt mezarlardan biri olarak gösterilen Üç Kümbetlerin, 12nci yüzyılda yapıldığı ve Emir Saltuk'a ait olduğu değerlendiriliyor. Sonrasında ise diğerleri yapılmış. Ancak bunlar anonim olarak geçiyor ve kimlere ait olduğu bilinmiyor.

Üç Kümbetler

Bunların hemen arkasında kare şeklinde bir yapı daha mevcut ve bunun kümbet yada mescit olabileceği tahmin ediliyor. Biz gitmedik ama buranın arkasında da Erzurum Müzesi var. Vaktiniz olursa burayı da ziyaret edebilirsiniz. Giriş için bir kısıtlama yada ücret söz konusu değil.

Tarihi Erzurum Evleri;

Erzurum'da ziyaret ettiğim sanırım en ilginç yer burasıydı:) Tabi ilginç olan ziyaret ettiğimiz evden çok bizi ağırlayan, evin sahibiydi. Burası bir nevi müze diyebiliriz ve hemen her tur şirketinin duraklarından biri.

Tarihi Erzurum Evi

Sahibi tarafından Kültür ve Turizm Bakanlığı'ndan izin alınarak yıkılması engellenmiş ve tamamen kendi imkanları ile müze eve çevrilmiş. İçeri giriş için bir ücret söz konusu değil. İçeride size çay da ikram ediliyor. Hem de kıtlama şeker ile:) Sadece girişte bir bağış kutusu var ve gönlünüzden ne koparsa yardımda bulunuyorsunuz. Ve açıkça söyleyeyim verilenler ev sahibini zengin etmiyordur. Çünkü elektrikten, suya, içeride sergilenen eşyalara kadar her şeyi tamamen kendi imkanları ile sağlıyor. Ve bence kente turizm, tanıtım anlamında büyük hizmet veriyor.

Evin ilk iki katı geziliyor ve Erzurum'un eski yaşam kültürünü yansıtan her şey var. Üç Kümbetlerin hemen yan tarafından ve kesinlikle ziyaret edilmesi gereken yerlerden.

Buradan biraz yürüyerek Erzurum'un en heybetli yapılarından birine doğru yol alıyoruz. Buraya giderken yine sağlı sollu bir çok tarihi yapıyı da göreceksiniz.

Çifte Minerali Medrese;

Erzurum'un sembolü haline gelmiş ve 13üncü yüzyılın sonlarına doğru yaptırıldığı düşünülen önemli ve ihtişamlı bir Selçuklu Mimarisi örneği. Diğer ismi ile Hatuniye Medresesi. Aynı zamanda Anadolu'nun en büyük Selçuklu Medresesi olduğu söyleniyor. 

İç Alan

İki katlı medrese içinde 36 adet oda ve bir mescit bulunuyor. Zamanında bu odalar öğretmen ve öğrenci odaları olarak kullanılıyormuş Şu an ise tarihi eserlerin sergilendiği odalar olarak hizmet veriyor. 

Ne zaman terk edilmiş ve nasıl harap hale geldiği hakkında çok bilgi yok ama IV. Murad zamanında ilk kapsamlı onarımını görüyor. Bir süre tophane olarak kullanıldıktan sonra yeniden medrese olarak hizmet vermeye devam ediyor. İkinci büyük tahribatı ise Rus işgali esnasında gördüğü ve medrese de ki değerli malzemelerin sökülerek kaçırıldığını yazan farklı kaynaklar var. 1942-1967 yılları arasında Erzurum Müzesi olarak hizmet veren medrese halen müze ve resim sergi alanı olarak binlerce turist ağırlamaya devam ediyor. Giriş için bir kısıtlama yok ve ücretsiz. 

Erzurum'a geldiğimize hava inanılmaz soğuktu ve burada fotoğraf çekmek gerekten zordu:) Ama yine de benim fotoğraflarını çekmekten en büyük keyif aldığım yerlerin başında bu medrese geldi. 

Erzurum Ulu Camii;

Erzurum Ulu Camii

Medresenin hemen yanında ise Erzurum Ulu Cami var. 1179 yılında Saltuklular zamanında yaptırılan cami, diğer Ulu Camiler gibi adının hakkını veren camilerden. Şehrin en eski ve en büyük camisi olma özelliğini taşıyor. Tarih içerisinde 5 kez onarım gördüğü ve ağırlıklı doğal afetlerden ve Rus işgali zamanında yapılan talandan büyük zarar gördüğü bir çok kaynakta yer alıyor. Ama halkın duyarlılığı ve yapılan restorasyonlar ile günümüze kadar ulaşmış:) 

Erzurum Kalesi ve Saat Kulesi;

Erzurum Kalesi ve Surları

Geçmişi Urartulara dayanan kale, bugünkü halini Bizans İmparatoru Theodusius zamanında almış. İç kale ve dış kale olarak ikiye ayrılıyor. Ancak dış kale denilen ve surları oluşturan kısmından bugüne pek bir şey kalmamış. Dış kale denilen yer aynı zamanda halkın yaşadığı cadde ve sokakları içine alan kısımmış. İç kale ise şehrin güvenliğini sağlayan askerlerin bulunduğu alanmış. Haliyle de küçük bir alan. Burası şu an restorasyonda. İçeri giriş serbest ama görebileceğiniz pek bir şey yok.

Kaleyi haftanın her günü 08.00-17.00 saatleri arasında ziyaret edebilirisiniz. Kaleye giriş için müze kart geçerli. Yoksa giriş ücreti 7 TL. Restorasyondan dolayı içeride pek bir şey yok. Sadece Saat Kulesine çıkış buradan. Ve bu yüzden girilip, görülecek bir yer.

Saat Kulesi Saltuklular zamanında yapılmış ve Erzurum'da ki en eski İslam eserlerinden birisi olarak kabul ediliyor. Aslına bakarsanız ilk başta İç Kale'de ki mescide ilave minare olarak inşa ediliyor:) Aynı zamanda da gözetleme kulesi olarak kullanılıyor. Sonradan bedenine saat eklenmek suretiyle de saat kulesi oluyor:) Kale ile bir bütün ve görsel anlamda çok güzel. Özellikle günbatımı saatlerinde harika fotoğraflar çıkarabilirsiniz.

Geçelim Erzurum ziyaretimizin son gezi noktasına. Burası da yine Cumhuriyet Caddesi üzerinde ve yürüme mesafesinde.

Yakutiye Medresesi Türk İslam Eserleri Etnografya Müzesi;

Yakutiye Medresesi

1310 yılında Erzurum'da yaşamış onlarca medeniyetten biri olan İlhanlılar zamanında Hoca Yakut Gazani tarafından yaptırılan medrese Anadolu'da kapalı avlulu medreselerin içindeki en büyük olanıymış. Ana cepheden dışarı doğru yapılmış giriş kapısı ve minaresinde ki işlemeler gerçekten çok dikkat çekici. 

Ana avlunun sağında ve solunda altışar tane odası var. 1995 yılında restore edilen medrese şu an Türk İslam Eserleri ve Etnografya Müzesi olarak hizmet veriyor. Ve az önce yazdığım odalarda kentin kültürünü yansıtan canlandırmalar ve tarihi eserler sergileniyor. 

Medrese Odalarında Biri

Yakutiye Medresesi Erzurum'da ki son noktamız oluyor. Sonrasında Erzurum Havaalanına geçip, İstanbul yolculuğumuza başladık. Böylelikle bir yazı dizisini daha tamamlamış oluyorum:) Az şehir olmasına rağmen uzun uzun yazılar ile size Doğu Anadolu'nun bir kısmını tanıtmaya çalıştım.

Daha önceki yazıları kaçıran Arkadaşlar için kısa bir liste bırakıyorum. Ayrıca blog sayfasında Doğu Anadolu için de ayrı bir bölüm oluşturdum. İsteyen Arkadaşlar oradan da ulaşabilirler.






Umarım ilginizi çeken, gidecek arkadaşlar için faydalı, gitmiş arkadaşlar içinse anılarını tazelediği güzel bir yazı dizisi olmuştur:) Vakit ayırıp okuduğunuz için şimdiden teşekkür ederim:)

Yorum Gönder

40 Yorumlar

  1. En çok gitmek istediğim şehirlerden birisi Erzurum. Erzurum Kalesi ve Yakutiye Medresesi kesinlikle görülmeye değer gibi görünüyor. Umarım en kısa zamanda ziyaret edebilirim. Çok bilgilendirici bir yazı olmuş, emeğinize sağlık.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok teşekkür ederim:) Gitmeye karar verene kadar, Palandöken dışında hiçbir bilgimin olmadığı bir şehirdi:) Gezinin en güzel noktalarında biriydi.

      Sil
  2. Faydalı bir içerik olmuş. Pek çok tarihi yapısı varmış. Sahip çıkmaları güzel. Tanıtım ve fotoğraflar için teşekkürler. Dolu dolu bir Doğu gezisi olmuş. Sırada başka gezi var mı? :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Öncelikle teşekkür ederim:) Doğu Anadolu gezisi ne yazık ki bitti:( Aslında o bölgede başka şehirlerde planımda var ama hayalimde ki yerler için tur düzenlenmiyor. Bu mevsimde tek gitmekte pek göze alabileceğim bir durum değil... Bir süre İstanbul gezileri ile devam edip, diğer planları yavaş yavaş devreye sokacağım:)

      Sil
  3. Beautiful landmark covered with snow (Üç Kümbetler)! The 9th picture shows an old wall which is characteristic of the Middle Ages ... we see the same walls here in Italy close many medieval villages .

    Have a nice week end :-)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. I know your country's historical places and love them so much:) Thank you Giorgio and happy weekend for you too:)

      Sil
  4. Erzurum en önemli şehirlerimizden biri ve bir de en soğuk şehrimizdi değil mi? ''Erzurum is the coldest city in Turkey.'' Bu cümle bir zamanların Lise 1 İngilizce kitabından replik olarak hep aklımda:) Aile büyüğü önemli kadınlara paşa denmesi çok ilginçmiş. Konya /Afyon yöresinde de huyu suyu örnek gösterilecek türden erkeklere ''pek gadın'' derler. ''Çok iyi, süper!'' anlamında.
    Tarihi Erzurum Evi'nin oluşumu, ev sahibinin tutumu nasıl güzel ve hayranlık verici. Keşke tüm illere örnek olabilse. Yine şahane bir tanıtım olmuş. Yarın gelip bir kez daha incelemek istiyorum hatta. Emeklerinize sağlık ve keyifli bir hafta sonu dileğiyle:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok teşekkür ederim:) Erzurum'un soğuğu gerçekten farklıydı ve şu anki durumu hayal bile etmek istemiyorum... Paşa lakabını daha önce duymamıştım ve şaşırdım öğrenince:) Pek gadını da ilk defa duydum:) Tekrardan teşekkür ederim, saygılarımla:)

      Sil
  5. Ülkemizin tarih kokan şehirleri.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kesinlikle özel şehirler, özel bölgeler:)

      Sil
  6. Minare, gözetleme kulesi ve en son da saat kulesi :)

    YanıtlaSil
  7. Tarihi Erzurum Evi ne kadar güzelmiş, aynı şekilde Erzurum kalesi de çok görkemli duruyor:)) Fotoğraf kareleri çok güzel, ne güzel bir gezi olmuş:)) Erzurum çok soğuk diye söz ederler hep, siz de yazının başında söz etmişsiniz:) Gerçi Ankara ayazıyla kıyaslayınca nasıl olur bilmem:) Ayrıntılı ve keyifli bir yazı olmuş, emeğinize sağlık:))) Sayenizde Doğu Anadolu'yu gezmiş gibi oldum:)))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ankara soğuğunu da biliyorum ve Ankara bir adım önde:) Hava derece olarak çok soğuk olsa da, orada sanayi olmaması, iklimden kaynaklı, sanki soğuk biraz daha iyi:) Benim de görmekten ve yazmaktan büyük keyif aldığım bir gezi, yazı dizisi oldu:) Çok teşekkür ederim:)

      Sil
  8. Keşke gitsem diyip iş ciddiye binince soğuktan nefret ettiğim için vaz geçtiğim Doğu ekspressini bizimle paylaştığınız için teşekkür ederim kendi adıma :))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ben teşekkür ederim:) Vazgeçememek ve üşenmemek lazım:) Oralar evet çok soğuk ama o kadar da rahatsız edici değil:)

      Sil
  9. Erzurum çok güzel bir şehir. İki defa gittim. Öyle güzel anlatmışsınuz ki yeniden gezmiş gibi oldum. Dilek Kutusu adını verdiğim öyküde başkahramanım Mehmet de Erzurum'u idi. Ve "dadaş" unvanını sonuna kadar hak ediyordu. Emeğinize, yüreğinize sağlık Sezgin Bey 🧿👏👏😊🤚

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Erzurum'un Pasinler kırsalı, Emel Öğretmen, Gülizar Bacı, Dadaş Mehmet, kara gözlü Meryem, Selim... Okuduktan sonra "çok güzel" diye not aldığım ikinci hikayeniz:) Çok teşekkür ederim Sibel Hanım, mutlu haftasonları:)

      Sil
  10. kaleden bir şey kalmaması üzücü
    Erzurum tarihi olarak çok önemli bir şehir gerçekten, dadaşlarda iyi insanlar, tanıdıklarım öyleydi en azından, vatanımızın her yanı ayrı bir cennet aslında
    güzel bilgiler için teşekkür ederim:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ben teşekkür ederim güzel yorum için:)

      Sil
  11. Çok teşekkür ederim:) Ciddi bir sıcaklık farkı var ve kolay adapte olamayabilirsiniz:) Erzurum evi gezinin en renkli ve keyifli yeri oldu benim için:)

    YanıtlaSil
  12. Artık yöreye özel güzel insan tanımı sadece lafta kaldı gibi:)

    YanıtlaSil
  13. You have snow in your country? We don't!
    Have a great Sunday!

    marisasclosetblog.com

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Some regions have snow but in my city no snow, no cold:) Thank you Marisa:)

      Sil
  14. Merhabalar.
    Erzurumlu benim de tanıdığım biri vardı. Erzurumlular aslında zararsız ve iyi insanlardır. Erzurum deyince benim aklıma kar ve soğuk gelir. Bir de çifte minareli medrese. Erzurum'un diğer yönlerini de sayenizde tanımış olduk Sezgin bey. Emeğinize ve yüreğinize sağlıklar dilerim. Paylaşımlarınızda resimleri yerleştirirken, orta boy mu? Küçük boy mu? seçiyorsunuz. Ben büyük boy seçeneğini kullanıyorum. Asla yayın alanından sidebarlara taşmıyorlar. XML tema kodlarıyla nizami şekilde yeni temalar yüklenebiliyor artık.
    Selam ve saygılarımla.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Merhabalar Recep Bey;

      Öncelikle güzel yorumunuz teşekkür ederim:) Fotoğrafları orta boy olarak kullanıyorum. Daha önceden büyük yerleşim yapıyordum ancak temanın bazı yerlerinde yayın sayısı az görününce orta boy çözüm olabilir düşüncesi ile orta boy olarak paylaşmaya başladım. Dediğiniz gibi büyük boy yapsam dahi dışarı taşma olmuyor ama profesyonel makine çekimi olmaları nedeniyle boyutları büyük oluyor. O yüzden sanki orta boy kurtarıyor gibi:) Tekrardan teşekkür ederim, mutlu haftalar şimdiden:)

      Sil
  15. öncelikle paylaştığınız için teşekkür ederim, sırf kıskançlıktan diğer yazılarınızı okumayı ertelemeyi düşünüyorum, :) şaka bir yana gerçekten aslında görmekten daha kıymetli bir şey yok bilmek için, darısı başımıza diyelim o halde.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. :))) Teşekkür ederim, yazılar gitmeyi düşünenlere rehberlik yapmasının yanında, gidemeyecek arkadaşlar içinde tanıtım:)

      Sil
  16. Ahh üniversite yıllarımda halk oyunları ekibimizle birlikte gitmiştik Erzurum 'a. Doğu' nun Paris'i demişlerdi bize. Tabii serde gençlik olunca yahu burası mı Paris demiştik😀Oysa şimdi bu yaşta ve güzel fotolarınıza bakınca, nasıl başka şeyler hissediyorum. Ama Palandöken 'i hiç unutmadım. 😇Emeğinize, kaleminize sağlık 👏🏻

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok teşekkür ederim:) Doğu'nun Paris'i diyenler çok ama ben Van'ı gördükten sonra başka yere bu tanımı kullanmam:)

      Sil
  17. Erzurum'da en şaşırdığım oranın en yüksek şehrimiz olmasıydı. Zaten Palandöken'e bel dakikada ulaşınca insan anlıyor yüksekliğini :D
    Kalede kuleye çıkıp indikten sonra bir müddet bacaklarımızın bizi taşımaması çok komikti. Bir de her yerde saçak altından gidilmeme uyarısı çok doğru uyarıydı. Sevmiştik orayı.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kuleye keşke bende çıksaydım diyorum ama günün sonu ve enerji bitmişti:) Güzel ve tekrar gelinecek bir kent:)

      Sil
  18. Sömestr tatili için kızımla Erzurum'a gitmeyi planlıyorum. Bu yazınız bize rehberlik edecek, şimdiden çok teşekkürler :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Özellikle Palandöken için tam zamanı:) Gitmişken fırsat bulup şehir merkezini de gezmek lazım:) Ben teşekkür ederim:)

      Sil
  19. Çok eskiden ilaç firmasında çalışırken bir kongre sebebiyle Erzurum da bir süre kalmıştım ve çok beğenmiştim.İnsanların bir kısmı Palandökene kayak yapmaya gelse de tarihi zenginliği ve cağ kebabı açısından görülmesi gereken bir şehir.
    3 Kümbetler ve çifte minareli medrese ise harika yerler. Fotoğraflarda çok güzel teşekkür ederiz tanıtımınız için :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Palandöken ne yazık ki çok ön planda.. Halbuki şehrin tarihi çok eskilere dayanıyor ve Anadolu'nun en güzel eserlerine ev sahipliği yapıyor. Çok teşekkür ederim, beğenmenize çok mutlu oldum:)

      Sil
  20. Tarihi Erzurum evleri çok güzelmiş ama ya.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Görülmesi gereken güzel şehirlerden 🙏☺️

      Sil
  21. Kaleminize sağlık. Gitmiş kadar oldum. :))

    Erzurum deyince gözlerimin içi parlar hep. Hayatımın baharında dört yılımı vermiştim o şehre. Pişmanlığım yoktur. Üniversiteden sonra pek az yolum düştü oraya. İçimde bir ukde olarak durur hep. Bir gün yolumu yeniden düşüreceğim inşallah. Hem hatıraları yad etmek için hem de öğrenci acemilikleri ve imkansızlıkları içinde tanıyamadığım yerlerini de didik didik etmek için. :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Öncelikle teşekkür ederim :) İnşallah dediğiniz gibi bir gün tekrar buluşur ve yarım kalan anıları tamamlarsınız🙏

      Sil