Bu yazımda bir kitap/ roman yorumuyla değil, İstanbul'da bir müze gezisi ile beraberiz. Muhtemelen benim gibi bu romandan haberi olmayanlar, başlığı görünce bunu bir müze gezisi olarak düşünmüşlerdir:) Ama kitap kurdu, özellikle de romanlara ilgi duyan arkadaşlar ise tam tersi, başlığı görünce müze ile birlikte akıllarına romanı getirmişlerdir diye düşünüyorum:)
Az önce de yazdığım gibi ben romanı okumadım ve işin aslını bilmeden müzeyi ziyaret edenlerdenim. Burada uzun uzun roman hakkında yazmayacağım ama romanın yorumunu, anlatımını merak edenler Sevim Hanım'ın "Okumak Hayattır" isimli blogundaki 2019 tarihli yazıyı buradan okuyabilirler.
Öncelikle şunu belirtmek isterim; müzeyi gezmek, yada müzenin içeriğini anlayabilmek için romanı okumanıza gerek yok. Çünkü müzede 1950-2000 yılları arasında ki İstanbul yaşamını hatırlatan eşyalar, nostaljik objeler sergileniyor. Her ne kadar bir kısmı bana birşey ifade etmese de, 1978 yılında doğmuş biri olarak bazı objeler yüzümde kocaman bir tebessüm oluşturdu:) Tabi romanı okuduysanız ve yaşınız özellikle 50-60'ın üzerindeyse, müze sizlere çok daha anlamlı gelecektir. Ben 30 dakikada bütün müzeyi gezerken, romanı okuyan arkadaşlar için bu süre 2 saati bulacaktır:)
Masumiyet Müzesi |
Önce buraya nasıl ulaşacağımızı öğrenip, sonrada müze binasını tanıyalım ve son olarak da müze içeriğinden bahsederek yazıyı sonlandıralım.
Taksim'den, Galatasaray'dan, Tophane'den ve Cihangir'den en fazla 10 dakika yürüyerek müzeye ulaşma imkanınız var. Ayrıca tramvay ile gelmek isterseniz Tophane tramvay durağından yürüme mesafesi yine 10 dakika. Sadece biraz yokuş tırmanıyorsunuz. Durağın hemen karşısında sizi müzeye yönlendiren tabelalar var.
Masumiyet Müzesi, Çukurcuma, Beyoğlu |
Müze, pazartesi günleri hariç, her gün 10.00-17.30 saatleri arasında ziyarete açık. Müzeye giriş için 40 TL. ücret ödüyorsunuz. Ancak müze kartınız varsa giriş ücreti 25 TL. ye düşüyor. Sesli rehber alırsanız ilave 10 TL. daha ödemeniz gerekiyor.
Geçelim binayı tanımaya. Binanın inşa tarihi 1897 ve kat sayısı 3. Orhan Pamuk 1990'lı yılların başında romanı yazmaya karar verince bu binayı da alıyor. Çünkü önce romanı yazıp, sonra müzesini açma diye birşey düşünce söz konusu değil. Hatta belki de tam tersi:) Roman fikri oluşuyor ama Orhan Pamuk önce bu müzeye konulacak eşyaları toplamaya başlıyor. Topladığı eşyalara göre de romanını şekillendiriyor:) Romanı okumadım ama roman ile ilgili en büyük eşyanın, şu an ki müze binası olduğu söyleniyor. Romanı okuyan arkadaşlar belki bunu doğrular?:)
Müze 3 katlı demiştim. Her bir kat romanın bölümlerine göre dizayn edilmiş. Roman sanırım 83 bölüm ve her katın girişinde, o katta sergilenen eserlerin hangi bölümler arasında olduğunu yazan tabelalar var. Eminim okuyanlar için, gözlerinde canlanmasını sağlamak adına mükemmel bir yer.
Müzede ki eserler genelde camlı vitrinler içinde. Yarım kalmış sigara izmaritlerinden, meyve tabaklarına kadar, bugün üretilmeyen birçok markaya ait objeler var. Dediğim gibi romanı okumadığım için bana birşey ifade etmeyecek sanmıştım ama her vitrinde ki nostaljik objeleri incelemek keyifliydi. Bu arada roman 2008 yılında ve 60'ya yakın ülkede farklı dillerde yayınlanmış. Ve bu farklı dilde sergilenen kitaplardan birer tanesi müzenin son katında sergileniyor. Müzenin hizmete giriş tarihi ise 2012 yılı. Ayrıca müze 2014 yılında Avrupa'nın En İyi Müzesi Ödülüne layık görülmüş.
Objelerden bir kare |
Müze ile ilgili anlatacaklarım bu kadar:) Müze tek başına planlama yapılıp gidilecek bir yer değil. Çünkü dolaşmak en fazla 2 saatinizi alacaktır. Yazının başında da belirttiğim gibi birçok merkezi yada tarihi yere yürüme mesafesinde olan bir müze. O yüzden güzel bir planlama ile keyifli bir gün geçirebilirsiniz.
Unutmadan içeride fotoğraf, yada video çekme ile ilgili bir sıkıntı yok. Cep telefonunuz ile güzel kareler çekebileceğiniz bir alan.
Diğer İstanbul Müzeleri yazılarına buradan ulaşabilirsiniz. Vakit ayırıp okuduğunuz için şimdiden teşekkür ederim:)
29 Yorumlar
Romanı okumadan gitmeniz çok ilginç geldi. Bense romanı çok severek okuyup gitmeyen kişiyim :) Gidemeyen yani henüz.. Romandan sonra bu müzeye dair bir kitap da çıkarttı Pamuk, onu da okudum tabii. Özellikle sayısını şimdi hatırlamıyorum ama sayısıyla birlikte yanmış kibrit çöplerini merak ediyorum :))) Teşekkürler gözleminiz için..
YanıtlaSilİşin aslı şu ki, müze planlarım içinde değildi:) Hatta orada olduğunu da bilmiyordum:) Tophane'de bir üniversitesinin sanat sergisini gezerken, müzenin tabelasını gördüm ve yürüme mesafesinde olduğunu anlayınca gidip bir bakayım dedim:))) Okumamış olsamda, farklı bakış açısı, nostalji yapmak adına keyifliydi:)
SilSelam oğlum Cihangir'de otururken içine girip girmeme konusunda karar veremedim. Sonra kitabı elimde uzun süre kaldı. Bir arkadaşım ben bitirdim sonuna kadar okudum dedi. Bir yaz tekrar okumaya karar verdim. Başı değil ama ortaları ve sonu meraklandırdı. Babamı anlatırken bana ipucu verdi. Sonuna doğru sevdim. Müzeye gider miyim bilmiyorum. En azından bilgilendiriniz. Teşekkürler.
YanıtlaSilİmkanınız olursa gitmelisiniz:) Çünkü kitabı okuduktan sonra çok anlamlı ve keyifli olacaktır:) Teşekkür ederim.
SilSounds like an iteresting museum. Have a good day!
YanıtlaSilThank you so much Bill:) You too.
SilŞu 3 tekerlekli bisiklete benzer bir bisikletim vardı. Ama bu 1950'lerden kalmaysa daha eski tabi.
YanıtlaSilÖnünde plastikten küçük bir sepeti vardı bizimkinin. 80'li yıllarda.
Müzedeki her şey geçmişimizden bir şekilde izler taşıyor ve güzel:)
SilBir de kitabı okusaymışsın tadından yenmez bir gezi olacakmış hocam :)
YanıtlaSilOlsun Hocam:) Böyle de çok keyifli geçti:)
SilOrhan Pamuk'un bu kitabını biliyordum ama bu isimde gerçek bir müze olduğunu şimdi öğrendim:) Müzenin hikayesi ve içerideki objeler oldukça ilginçmiş. Taksim'e falan da yürüme mesafesindeyse gidilip görülmeli:)
YanıtlaSilAçıkçası ben ikisini de bilmiyordum:) Tophane ziyaretinde tesadüfen gördüm:) Çok merkezi ve her yere yürüme mesafesinde olması gerçekten güzel:)
SilYazıyı herkesten önce okuduğum için şanslıyım:))) Kitabı henüz okumadım ama müze çok güzel, kesinlikle gidip görmek isterim:))) Fotoğraflar harika ve bilmediğim bilgileri öğrendim:))) Emeğinize sağlık:))))
YanıtlaSilFullsepp bu sefer öncelikli oldu:) Teşekkür ederim:)
SilKitabını da okumadım müzesini de ziyaret etmedim. Sizin bloglarınız sayesinde ufkumuz genişliyor.
YanıtlaSilTeşekkür ederim:) Romanı bende okumadım ama müzeyi gezmiş oldum:)
SilI love to visit museums! Thanks for sharing!
YanıtlaSilxoxo
marisasclosetblog.com
Thank you Marisa:) Have a great day.
SilNe romanı okudum ne de bu müzeyi biliyordum. İstanbul'a bir daha gittiğimde uğrayabilirim, ilginç bir müzeye benziyor. Teşekkürler:)
YanıtlaSilKesinlikle güzel ve romanı okumadan da gezilebilecek bir müze:)
SilRomanı okuduktan sonra ziyaret etmek çok daha keyifli olacaktır:) Müzelere başladım bile:) Teşekkür ederim.
YanıtlaSilsevinemediğimiz nobel ödülü geldi aklıma :) ama müzeyi görmek isterdim )
YanıtlaSilOkumadan da gezmek keyifli:) Nostalji yapmak keyifli oluyor:)
SilMüzesi olan bir roman, eşsiz bir duygu olmalı. Her romana ve romancıya nasip olmaz. Bu kadar merkezi bir yerde olduğunu da bilmiyordum. Pandemi, keyfi yaptığımız İstanbul ziyaretlerimizi dondurdu. İnşallah ilk gidişimizde gezip görmek isteyeceğim yerlerden biri olacak. Kitap da okuma listemde
YanıtlaSilHangisi önce olur bilinmez. Emeğinize sağlık Sezgin Bey 😊🤚
Sanırım dünyada da tek:) Başından beri düşünülmüş ve gerçekten romanı okumadan da çok keyif verecek bir müze:) Her gördüğünüz obje insanın yüzünde kocaman bir tebessüm oluşturuyor:) Teşekkür ederim, mutlu hafta sonları:)
SilAcil müze kart almam lazım
YanıtlaSilKesinlikle:)
SilKitabı çok severek okumuştum. İstanbul' dayken bir türlü gitmek kısmet olmadı. Bir arkadaşım anlatmış ve fotoğrafları göstermişti. Şimdi sizin yazınızla iyice pekişti. İnşallah bir gidişimde ziyaret ederim. Çok teşekkürler yayın için :))
YanıtlaSilİnşallah, kitabı okuyanlar için çok daha anlamlı ve keyifli bir ziyaret olacaktır:) Ben teşekkür ederim:)
Sil