Güncellenen Yazı: 15.5.2022
Acarlar Longozu |
Genel;
Hayat40tansonra'da Acarlar Longozu ziyaretimden ve bu uğurdaki maceralı yolculuğumdan bahsetmek istiyorum. Öncelikle belirtmek isterim ki, longoz kelimesini ilk defa burayı ziyaret etmek istediğimde öğrendim ve sizlere de longoz ile ilgili çok kısa bir tanım yapıp, yazıma geçiyorum:)
Longoz; Dağlardan denize akan derelerin getirdiği kum vs.nin birikip, kıyıda set oluşturarak dere ağzını kapatması sonucunda, akarsuyun biriktiği yerde oluşan özel bölgeler. Özel deniliyor çünkü binlerce yıllık bir oluşumdan bahsediyoruz. Ve burası dünyanın bilinen tek parça halindeki ikinci büyük longozu. Türkiye'de toplamda 4 adet mevcut ve İğneada'da bulunan longoz ile birlikte en çok bilinen yer.
Ben bu geziyi planlarken, tek yer olarak ziyaret edilmesinin anlamsız olduğundan yola çıkarak, 2-3 tane daha yer planlayıp, sabah erken saatte İzmit'ten yola çıktım.
Ulaşım;
Acarlar Longozuna İzmit merkezden ulaşım için iki rota mevcut; ilki Sakarya İli üzerinden yaklaşık 105 kilometre süren yolculuk, diğeri ise doğa ile daha iç içe olan ancak yolların biraz daha sıkıntılı olduğu 85 kilometrelik Kandıra yolu üzerinden yapabileceğiniz yolculuk.
Ben planlamayı Sakarya İli üzerinden yaptım. Niyetim; öncelikle yol üzerinde bulunan Poyrazlar Gölü Tabiat Parkına uğrayıp, sonra Karasu'da bulunan Maden Deresi Şelalesine uğramak, oradan Sakarya Nehri'nin Karadeniz'e döküldüğü Yeni Mahalleyi görüp Acarlar Longozuna bakmak ve son olarak saati denk getirebilirsem 85 km. yolu tersten takip ederek Pembe Kayalıklarda günbatımı izlemekti. Planın bir kısmına sadık kalsam da, elimde olmayan sebeplerle tamamını uygulayamadım:)
Planlı Rota |
Önce Acarlar Longozunu anlatıp, devamında o günkü maceramı sizlere aktaracağım:) Sıkılan arkadaşlar, tavsiyeler sonrası yazıyı okumayı bırakabilir:)
Burada da Ulaşım için vazgeçilmez yardımcımız Google Maps'i kullanıyoruz ve sıkıntısız olarak Acarlar Longozuna ulaşıyoruz. (Maden Deresi için aynı şeyi yazamayacağım.) Yollar son derece rahat.
Keşfet;
Longoz girişinde ufak bir otopark mevcut ve ücretli. Ancak yol üzerine aracınızı emniyetli bir şekilde de bırakabilirsiniz. Tabi her zaman olduğu gibi hafta sonu muhtemel ve kuvvetli yoğun bir kalabalık olacaktır. Ben her zaman olduğu gibi tadını çıkarabilmek için hafta içini seçtim:) Aracınızı bıraktığınızda yolun altında sizi ufak bir tesis karşılıyor, yeme içme maksatlı kullanılan bu tesis için herhangi bir tavsiyede bulunamayacağım, çünkü kullanmadım. Ancak buraya gelmeden önce yol üzerinde birçok tesis olduğunu da hatırlatmak isterim.
Longoz toplam 750 metre ve 3-4 kişi genişliğinde ahşap bir yoldan oluşuyor. Bu yol dışına çıkma şansınız yok. Öğrendiğim kadarı ile 2014 yılına kadar deniz bisikleti, kano ile gezme şansınız varken, burayı insanlardan korumak maksatlı bu imkanlar yasaklanmış. Açıkçası çok da doğru bir karar verilmiş. Çünkü 750 metrelik yol boyunca atılan çöpler eşliğinde yapacağınız yürüyüş hem üzülmenize, hem de kızmanıza fazlasıyla sebep oluyor. Netice olarak İğneada Longozundaki kano vb. imkanlara burada ulaşma imkanınız yok. Yürüyüş yolunun sonlarına doğru oturup çay içebileceğiniz ve fotoğraf çekebileceğiniz ufak bir işletme daha mevcut. Fakat vasat. (Güncelleme: Yaklaşık 2 yıl süren çalışmalar sonunda ahşap odaklı yenilemeler yapılmış. Bu kapsamda sosyal tesis binaları, seyir ve gözlem alanları ilave edilmiş.)
Burası için en uygun mevsim sizlerin de tahmin edebileceği gibi sonbahar, malum bu tür doğa alanlarında harika renkler için sonbahar ve belki ilkbahar ideal. Ben çok dikkat etmedim ama sanırım çevrede mangal vs. yapmak için alanlarda mevcut. Burada benim tahminim geçireceğiniz vakit yürüme temponuza bağlı olarak 30 dakikayı geçmeyecektir. Ve planlamanızı tek burası üzerine yaptıysanız büyük bir hayal kırıklığı ile dönme ihtimaliniz çok yüksek.
Tavsiyeler;
O gün yaşadığım macera öncesi, burası ile ilgili tavsiyem; burayı tek başına düşünerek bir gezi kesinlikle planlamayın, yanına mutlaka birkaç yer daha ekleyin.
Tekrar gelinir mi sorusunun cevabı kesinlikle "HAYIR". Ancak Türkiye'nin tek parça halindeki en büyük longozu olduğunu düşünürsek bir kereye mahsus ziyaret edilebilir:)
Gelelim benim o günkü gezime; Yola çıktıktan sonraki ilk durağım Poyrazlar Gölü Tabiat Parkı oldu. Sabah erken saatte vardığım bu alanda hafif bir yağmura yakalanmam sebebi ile kısa süren bir ziyaret oldu ancak burası çadır veya karavan kampı için harika bir yer. Göle girme imkanınız olmasa da doğa ile iç içe, huzurlu vakit geçirebileceğiniz bir yer. Giriş ücretli olup içeride tesis mevcut. Detaylı yazı için linke girebilirsiniz; Poyrazlar Gölü Tabiat Parkı
İkinci durak olarak seçtiğim ve gerçekten çok merak ettiğim Maden Deresi Şelalesi'ne doğru yola çıktım. Tabi çok güvendiğim Google Maps'i kullanarak. Aslına bakarsanız onu suçlamak hata olur, çünkü bildiğiniz gibi bu uygulamaya bir çok yerin tanımını sizin, benim gibi insanlar giriyor.
Ben uygulamada tanımlanan noktaya vardığımı sandığım ama aslında yanlış geldiğimi fark ettiğim andan itibaren, tamı tamına 2 saat daha Maden Deresi Şelalesini aramakla geçirdim. O noktaya zaten yaklaşık 2 saatte varıyorsunuz. Ve nihayetinde de pes ettim. Gezi için kullandığım araç normal binek bir araçtı ve o yollar inanın birçok insanın cesaret edipte girebileceği yollar değildi. Bende aslına bakarsanız cesaretten değil normal bir yol bulup ta bu karmaşadan çıkmak için bu tehlikeli yolculuğa katlanmak zorunda kaldım.
En son çevre sakinlerinden son bir yol tarifi almak için durduğumda insanlar bana, bir hafta önce yağan yağmurlardan dolayı yolların kapandığını ve altımdaki araçla oraya ulaşmamın imkansız olduğunu, yol yakınken dönmemi tavsiye ettiler. Tabi oraya varabilmek için atlattığım badireleri bilmeden:) Pes edip rotayı Karasu sahile çevirdiğimde araç renk olarak tanınmaz haldeydi ve inanın iki kez yıkatmak zorunda kaldım.
Karasu sahili bildiğiniz gibi 20 km. uzunluğu ile Türkiye'nin en uzun ama belki de en az tercih edilen sahil şeritlerinden biri. Malum Karadeniz'in dalgalı denizinin en tipik örneğini burada görmek mümkün. Sahil şeridi batıya doğru liman ile son buluyor ancak limanın devamında Yeni Mahalle denilen ve Sakarya Nehri'nin Karadeniz suları ile buluştuğu bölge mevcut. Maceralı Maden Deresi Şelalesi yolculuğu sonrası Karasu Merkez'de karnımı doyurdum ve sahil şeridini araba ile gezdikten sonra Yeni Mahalle'ye ulaştım. Bu arada Karasu merkez yürünerek 15 dakikada gezilebiliyor.
Yeni Mahalle denilen yer pek büyük olmasa da, nehrin denize döküldüğü alanda ki su hareketleri gerçekten ilginç ve görmeye değer. Ayrıca nehir boyu balıkçı tekneleri de ayrı güzel görüntü veriyor. Buradaki mekanların çoğu balık restoran ve alkollü yerler. Burada tercihinize göre mola verip ihtiyaçlarınızı karşılayabilirsiniz. En büyük sıkıntı ise insanların doğaya ve çevreye duyarsız olmaları ve üst seviyede ki çevre kirliliği.
Bir sonraki durağım olan Acarlar Longozunu yukarıda kısaca anlatmaya çalıştım. Sonraki planım olan Pembe Kayalıklarda gün batımı izlemeye gelince tabi ki yapamadım. Çünkü plan için yaptığım vakit çizelgesi ne yazık ki epey bir şaştı. Bu sebeple 85 kilometrelik doğa ile iç içe yolculuğumu biraz karanlıkta yaparak evin yolun tuttum.
Vakit ayırıp okuduğunuz için şimdiden teşekkür ederim:)
(Güncelleme: Bu bölgeyi iyi bilen arkadaşlarımın tavsiyesi, Haziran ayının ortalarında ziyaret ettiğiniz taktirde bölgeye has renkleri çok daha iyi görebileceğiniz ve fotoğraflar çekebileceğiniz yönünde. Ayrıca 2021 sonuna kadar devam edeceği bildirilen bakım çalışmaları sonunda tamamlandı ve Longoz kapılarını tekrar ziyaretçilerine açtı.)
19 Yorumlar
Harika bir yazı olmuş, ellerinize sağlık
YanıtlaSilÇok teşekkür ederim:-)
SilHarika bir gezi olmuş bu bilgiler için teşekkür ederim ����
YanıtlaSilÇok teşekkür ederim, sağolun 🙏 ☺️
SilSizin ziyaretiniz eskidenmiş sanırım. Artık deniz bisikleti ve kanoyu yasaklamışlar.. Çünkü insanların verdiği zararın (çevre kirliliği) önüne geçmek için başka çare kalmamış.. Artık sadece ahşap yoldan yürünebiliyor. Onda bile durumu içler acısı...Teşekkür ederim vakit ayırıp okuduğunuz için:-)
YanıtlaSilGittiği her yeri kirleten insanlara anlam veremiyorum. İlkokulda iyice öğretilmeli insanlara çevre temizliği, ailelerin öğreteceği yok çünkü.
YanıtlaSilBu kez bayağı talihsizlik yaşamışsınız ama fotoğraflar çok güzel. Tam bir doğa gezisi olmuş. :)
Ne yazık ki doğaya karşı çok saygısız ve bu konuda çok ağır ilerleme kaydediyoruz.. Teşekkür ederim:)
Sil90 lı yıllarda Poyrazlar gölü ve Karasu' ya gitmiştik ama Longoza gitmedik. Fotoğraflar yine muhteşem, her ne kadar hava kapalı olsa da göğün bulutlarla dansı enfes görüntü yaratmış. Yollar toprak olmasa da bazen o kadar şiddetli yağış sonrası yolda göçükler ve çamur olabiliyor. Bence geri dönmekle iyi yapmışsınız.
YanıtlaSilElinize sağlık yazı için.
Bu bölge yağmur açısından zaten sıkıntılı.. Doğru mevsimde gitmek lazım:) Longoz tekrar ziyarete açılmış ve en kısa zamanda tekrar görmeye gideceğim:) Teşekkür ederim.
SilGittiğiniz gün ışık pek iyi değilmiş. Evet bu tarz yerlerde gidilen mevsim önemli oluyor. Oranın renkleri, su olayı, bitki durumu.
YanıtlaSilGezi tarihi aslında biraz eski ve çekimler cep telefonu ile:)
SilAlways nice places to visit and enjoy!
YanıtlaSilHave a great week!
marisasclosetblog.com
Thank you so much:)
SilNe güzel bir doğası var, Nilüfer çiçekleri çook güzel:))) Çok güzel bir gezi olmuş:)))
YanıtlaSilDoğru mevsimde harika bir yer:) Çok teşekkür ederim:)
SilBu kez biraz maceralı bir gezi olmuş anlaşılan Sezgin Bey. İyi ki birilerine danışıp geri dönmüşsünüz. Rotayı oralara çevirmeyi düşünenler için ne kadar da değerli bir paylaşım olmuş bu tecrübeleriniz.
YanıtlaSilUmarım gezi yapan insanlar doğal güzellikleri ziyaret ederken bulmak istedikleri gibi bırakmayı da adet edinirler. Çabalarınıza, emeklerinize değecek daha nice güzel yerler keşfetmeniz ve paylaşmanız dileğiyle :))
Çok teşekkür ederim Sibel Hanım:) İnşallah daha güzel gezi ve yazılar yolda:)
SilHocam geçmiş olsun. Ama iyi de tecrübe olmuştur sana :)
YanıtlaSilTecrübesiz zamanlarımdı Hocam:)
Sil