Genel:
6 Şubat 2021 tarihinde Dağlık Frigya Gezisi Bölüm-1'i yayınladığımda, yazının gördüğü ilgi beni inanılmaz motive etmiş ve daha bir istekli yazmaya teşvik etmişti. Aynı zamanda en keyifli gezilerimin başında geldiğini de ilave etmem lazım:) Bu yazı öncesi Bölüm-1'i buradan okumanızı tavsiye ederim. Orada anlattığım tarihi bilgileri burada bir daha yazıp sizleri daraltmayacağım:) Sadece bilmemiz gereken, bu bölge Friglerin dini merkezi ve bu yüzden de özellikle kaya kilise, tapınak ve anıt sayısı çok fazla.
Son bir genel bilgi; bu yazıda okuyacağınız yerlere giriş ücretsiz ve şimdilik bir ziyaret saati kısıtlaması yok. Ayrıca bir yer dışında araç bırakma konusunda sıkıntı yaşamayacaksınız.
Ulaşım:
O tarihte tamamlayamadığım gezi rotasını ilk görselde, bu gezide tamamladığım rotayı ikinci görselde paylaşıyorum.
6 Şubat 2021 Rotası |
5 Mayıs 2022 Rotası |
Bu arada ilk yazıyı okumayanlar için kısa bir açıklama yapayım; ilk gezide tüm yerleri aynı gün ama iki etap olarak düşünmüştüm. İlk etabı öğlene kadar bitirip, ikinci etabı da akşama kadar tamamlayacaktım. İlk etabı planladığım gibi bitirdim ama ikinci etap için yola çıktığımda ne yazık ki yolların karla kaplı olmasından dolayı geziyi sonlandırıp dönmek zorunda kaldım. Bir sene gecikmeli olsa da ikinci etabı bu gezi de tamamlamış oldum.
Ulaşım ile ilgili en önemli söyleyeceğim husus; ilk etaba göre yolların çok daha iyi olduğu ve kolaylık tesislerinin çok daha fazla olduğu. Aracınızda problem yoksa yoldan dolayı sıkıntı yaşama ihtimaliniz çok düşük. Ayrıca benim ziyaret ettiğim noktaların bir çoğuna toplu taşıma yok. Ya tur ile geleceksiniz yada kendi aracınızla:)
Özellikle Ayazini sınırları içerisinde ki yol tabela desteği çok iyi. Ama Üçlerkayası ve Döğer sınırları içerisinde sıkıntı yaşama ihtimaliniz çok yüksek. O yüzden haritalar uygulaması kullanmanızda fayda var. Burada Etap-1'dekinden daha iyi olan bir diğer husus ise; gittiğiniz yerlerde ki bilgilendirme tabelaları. Hepsi tertemiz ve ayakta. Etap-1'deki yerlerin tamamına yakını ne yazık ki kırılıp, parçalanmışlardı. Zaten o yazıyı okuduktan sonra bunu okuyanlar, iki bölge arasında ki farkı, Afyonkarahisar'daki yetkililerin Eskişehir'dekilere göre bu bölgeye nasıl daha çok değer verdiğini anlayacaksınız.
Keşfet:
Göynüş Vadisi:
Bu vadi ile ilgili Frig Dönemine ait en önemli kaya anıt ve kaya mezarlarının olduğu iddiası var. Ama ne yazık ki görebileceğiniz pek fazla bir şey yok:) Vadi içerisinde 2 anıt kaya, 2 adet de kaya mezar odası var. Bunlardan Kumcaboğaz Anıtının tabelası yok ve kaynaklarda zemin altında kaldığı yazıyor. Maltaş Anıt Kayasının tabelası var ama kendisini bulmak pek kolay değil. Bulunduğu bölgede alt yapı çalışmasına benzer bir kazı alanı var ve girilmesi yasak. Zaten bu da zemin altında kalmış:)
Kaya mezarlarından Yılantaş'ın bulunduğu alan bölgenin tipik kaya yapısında. Ancak kaya mezarı bir şekilde yıkılmış ve şu an sadece kapısı var. O da ters dönmüş bir şekilde yerde yatıyor. Sadece kayanın yanında bir aslan kabartması görünüyor.
Burada görülmeye değer tek yapı ise; Aslantaş Kaya Mezarı. Mezarın girişinde iki adet ayağa kalkmış aslan kabartması var. M.Ö 13üncü yüzyılda yapıldığı ve önemli bir Frig Kralının mezarı olduğu yazıyor.
Bu bölgede herhangi bir kolaylık tesisi yok. Her ne kadar en fazla 20 dakika kadar kalacak olsanız da ihtiyaçlarınızı gidererek gelmekte fayda var.
Araç park etme konusunda tek sıkıntı yaşayacağınız yer burası. Yolları yeni yapılmış ve çok güzel. Ayrıca yol kenarları müsait ama yol zeminden yüksek olduğu için yana araç bırakamıyorsunuz:) Sadece Yılantaş'ta bir kaç araç yan yana bırakılabilecek arazi parçası müsait. Orası doluysa burada araç bırakma ve ziyaret etme şansınız pek yok.
Ayazini Ören Yeri:
Açıkça söylemek gerekirse ben buranın bir ören yeri olduğunu bilmiyordum. Burası için sadece Ayazini Kilisesi ve Avdalaz Kalesini ziyaret edip, diğer noktalara gitmeyi planlamıştım. Ancak burası resmi olarak ören yeri ve aslında bir açık hava müzesi:) Ve inanın tek başına yazı olacak, bir tam gününüzü ayırabileceğiniz bir yer.
Ayazini, Afyonkarahisar'ın İhsaniye ilçesine bağlı bir mahalle. Zaten bu gezide keşfedeceğiniz yerlerin tamamı Afyonkarahisar sınırları içerisinde. Mahalle çok şirin olmasının yanısıra turizm anlamında inanılmaz bir hareketlilik var. Sadece Friglere ait yerler değil, merkezinde de restore edilmeye başlanmış evler, güzel dizayn edilmiş dükkanlar var. Çok değil, en fazla birkaç sene içerisinde ciddi bir turizm merkezi olacağı çok açık. Tabi reklam ve tanıtımı doğru yapılırsa. Ayrıca burası ile ilgili halen devam eden "Frig Vadisi Ayazini Kırsal Turizm Destinasyonu Devam Projesi" adı altında çalışmalar var.
Ören yeri içerisinde Frig Döneminde yapıldığı değerlendirilen yaşam merkezleri ile Bizans ve Roma'lılar döneminde kullanılmaya devam eden Kaya Evleri, Mezarlar/ özel mezar odaları, Kaya Kiliseler ve bunların biraz uzağında Peri Bacaları ile Avdalaz Kalesi var. Bunlardan bazılarından kısaca bahsedelim:)
Ayazini (Meryem Ana) Kilisesi:
Ören yerinin en popüler ve bilinen yeri. Sebebini bilmiyorum ama halk arasında Gavur Hamamı da deniliyormuş:) Burada ilginç görüntülerden biride giriş koridoru ve duvarlarda Kayı, Afşar, Bayat ve Emir Boylarına ait damgaların olması. Anadolu'nun Türk hakimiyetine geçiş zamanını belirlemek açısından faydalı bir bilgi olabilir. Mimari ve plan özelliklerine bakılarak yapının 10 ila 12nci yüzyıllar arasında yapıldığı tahmin ediliyor.
İçerideki manzara alıştığımız görüntülerden biraz uzak:) "Ali Ayşe'yi seviyor" yazılarına burada rastlamak mümkün değil:) Tabi fotoğrafa baktığınızda, bu tip yazıların giderilmesi için duvarların yakıldığı da düşünülebilir.
Metropolis Katlı Yerleşim Yeri:
Avdalaz Kilisesini biraz geçtikten sonra geniş bir alana varacaksınız ve ilk bu yapı dikkatinizi çekecek. Burası için söylenilen en önemli husus; dünyanın ilk apartmanı olduğu iddiası. Gerçi Yazılıkaya Antik Kentinde ki yapı içinde aynı şey söyleniyor:) Üç katlı yapı Bizans dönemine tarihlense de (M.S 5nci yy-12nci yy) Frig döneminden kaldığı düşünülüyor.
Burası çevredeki diğer yapılara bakıldığında biraz daha özel bir yer. Bu sebeple de yönetim merkezi benzeri bir yapı olduğu değerlendiriliyor. Her 3 kata da çıkış var ama biraz tehlikeli:)
Kybele Kutsal Alanı:
Kybele Kutsal Alanı |
Frig inanışının en önemli sembollerinden birisi, Doğa Tanrıçası olarak bilinen ve ilkbaharda tabiata bereket getirdiğine inanılan Kybele. Bununla ve burası ile efsaneler var. Ama çok anlatmaya değecek hikayeler değil:) Bölgede Kybele'ye adanarak yapılmış bir çok tapınak var ama burası anladığım kadarıyla en önemlilerin başında geliyor.
Başta da belirttiğim gibi bu ören yerinde çok fazla tarihi yapı var ve buraya hepsini yazmak mümkün değil. Burada bir önemli husus daha var. Ören yerinin merkezinden Avdalaz Kalesine yürüyüş yolu yapılmış. Ve son derece güzel görünüyor. Ancak benim gibi başka yerleri de planlarınıza aldıysanız, yürümenizi tavsiye etmiyorum. Çünkü mesafe yakın değil:) Ama ben burada 1 tam gün geçireceğim, gelmişken doğa yürüyüşü de yaparım diyorsanız, tercih sizin:)
Ayrıca bu bölgede yeme-içme tesisleri ile lavabo vb. ihtiyaçlarınızı karşılayabileceğiniz yerler var. Konaklama işini yazmak lazım ama ne yazık ki ben kendim kalmayacağım için bencillik yapıp bu konuya hiç girmedim:(
Bir sonraki durağımız olan Avdalaz Kalesi de bu ören yeri içerisinde geçiyor. Çünkü Ayazini'ne bağlı. Ancak mesafe olarak bu gezdiğimiz yerlere biraz uzak. O yüzden ben ayrı bir başlık olarak yazdım.
Avdalaz Kalesi:
Buraya gidiş için normalde köyün içinden geçen bir yol var. Ancak araç trafiğine kapatılmış ve hummalı bir çalışma söz konusu. Anladığım kadarıyla restorasyon ve düzenlemeler ile köyü yaza yetiştirmeye çalışıyorlar. Köyün etrafını dolaşarak Avdalaz Kalesi yoluna düştüğünüzde tabelalar size yol üzerinde Peri Bacalarını işaret edecek. Bunun için ayrı bir yola girmenize gerek yok. Aracınızı kenara çekip, yukarıdan manzarayı izleyebilirsiniz. Bence çok özellikli değil ama geçerken durulabilir.
Avdalaz Kalesinin de Bizanslılar döneminde inşa edildiği düşünülüyor. Burası hem savunma amaçlı bir kale, hem de yerleşim yeri olarak kullanılmış. Yanlış saymadıysam beş katlı:) Ve en üst kata kadar çıkmak serbest. Burası ve hemen karşısında bulunan yapı bu bölgede ki en ihtişamlı yerlerin başında geliyor.
Avdalaz Kalesi'nden Manzaralar:) |
Bölgede herhangi bir kolaylık tesisi yok. Sadece seyyar olarak çay ve ufak atıştırmalık satan arkadaşlar var. Buraya da Ayazini Köyünde ihtiyaçlarınızı karşılayarak gelmekte fayda var.
Buraya kadar olan yerler birbirine çok yakındı. Şimdi ise yaklaşık 30 dakikalık araba yolculuğu ile Üçlerkayası Mahallesine gidiyoruz:)
Üçlerkayası:
Üçlerkayası |
Bakmayın fotoğrafın güzel göründüğüne:) Burası hayal kırıklığı yaşadığım yerlerden biri. Bizans ve Roma döneminden kalma yerleşim alanları, kaya mezarları ve odaları içeren bir yapılar topluluğu. Mahallede ismini bu kayalardan almış. Çok güzel gibi görünse de sonradan yapılmış evler arasında kalmış ve girip gezmek yada fotoğraflamak çok zor. O yüzden ben sadece arabadan inip, 2 dakika bir kaç fotoğraf çektim ve yoluma devam ettim. Bu arada buraya gelmeden önce birkaç yer daha var ama pek durmaya değecek yerler değil.
Emre Gölü:
Artık Döğer sınırları içerisindeyiz. İlk ziyaret noktamız ise; yüzölçümü 5 kilometrekare ve derinliği 3 metreyi bulan Emre Gölü. Burası ilginç bir yer:) Turizm merkezi olsam mı? Olmasam mı? diye arada kalmış. İçeride büyük ve son derece modern bir sosyal tesis var. Aynı zamanda piknik yapabileceğiniz alanlar ile kolaylık tesisleri mevcut. Sosyal tesisin bir bölümünde ise gölde tekne turu yapmanız için ayrılmış bir iskele var. Üç adet son derece güzel ve yeni elektrikli tekne ile 30 TL. karşılığında, 20 dakika süren bir göl turu yapma imkanınız var. Benim gibi bölgenin kısmen boş olduğu dönemde giderseniz pazarlık yaparak bu fiyatı biraz daha aşağı çekebilirsiniz:)
Sosyal tesisin hemen karşısında ise Yunus Emre Türbesi ile kayalardan istifade edilerek hazırlanmış bir kafe var. Göl vasat ama hem çevresinde, hem de yer yer göl içerisinde ki kaya oluşumları gölü görsel olarak güzel hale getirmiş. Bu arada sosyal tesis içinde bir de balon turu ofisi var:) Bildiğiniz Kapadokya yada Denizli de gibi ama kapalı. Yaptığım araştırmalarda burada daha önce 1000 TL. karşılığı 45 dakikalık sıcak balon uçuşları olduğunu gördüm. Ama şu an pek bir hareket yok. Belki yaz mevsimleri bekleniyordur.
Emre Tekkesi yada Yunus Dergahı ismi ile bilinen yapının Osmanlı döneminde yapıldığı biliniyor. Ama başka da somut belge, bilginin olmadığı birçok kaynakta yazıyor. Sadece bu bölgede eskiden Emre Köyü isimli bir yer olduğu ve tekkenin adının bu köyden geldiği söyleniyor. Benim anladığım kadarıyla Yunus Emre ile ilgili bir bağı yok. Velhasıl Emre Gölü bu bölgede ziyaret edilmesi gereken yerlerin başında geliyor. Sadece ufak bir ilgi ile çok popüler olacağı belli ama sanırım istenmiyor:)
Aslankaya Anıtı:
Aslankaya Tapınağı ve AROG filminin çekildiği alanlar Emre Gölüne gelmeden hemen önce. Ancak ben göl ziyareti sonrasında buralara uğradım. Aslankaya Tapınağı için haritalar uygulamasını kullanmayın. Konum doğru ama tarif ettiği yol yanlış:) AROG filminin çekildiği yer, Emre Gölü'ne giden ana yol üzerinde ve hemen karşısında ki otopark tarzı yerden girerseniz sıkıntı yaşamadan tapınağa ulaşabilirsiniz.
Aslankaya Anıtı ismini tapınaktan alıyor. Bu bölge de yapı olarak diğerleri ile benzerlik gösteriyor. Burası da Friglerin en önemli kaya anıtı ve açık hava tapınaklarından biri olarak kabul ediliyor. Anıtın iç yüzeyinde Tanrıça Kybele ile onu kutsayan iki aslan kabartması var. Bu arada neden her yerde aslan kabartması var derseniz, Friglerin sembolüymüş:)
Yine buranın 1 kilometre kadar karşısında AROG filminin çekildiği alan var. Bu da tipik Frig yapılarından oluşan ama film nedeniyle çok ziyaretçi ağırlayan yerlerden.
Buradan sonra açlık ağır bastı ve Döğer merkeze gidip burada bir şeyler yedim. Merkezde de tarihi bir yapı var ve oradan da kısaca bahsetmek istiyorum. Sultan Murat (1421-1451) zamanında yaptırılmış Döğer Kervansarayları. Burası iki bölüm olarak inşa edilmiş. İlk bölüm zamanında yolcuların develeri için, ikinci bölüm ise insanların konaklaması için düşünülmüş. Şu an özel şahıs tarafından devletten kiralanmış ve otel, restoran, kafe yapılmak üzere restorasyona girmiş. Sahibi ile konuştuğumda Kapadokya'da ki otellerden çok daha üst seviyede olacağını anlattı ve yaza hazır olacağını da ilave etti. Görmeye ve kalmaya değer bir yer olacak gibi görünüyor.
Sonlara yaklaştık:) İlk durağımız Asar Kalesi, sonrasında ise Döğer Peribacalarından kısaca bahsedip, tavsiyelere geçeceğim.
Asar Kalesi ve Döğer Peribacaları:
Döğer sınırlarından çıkıp, bu sefer Bayat ilçe sınırlarına giriyoruz. Asar Kalesi de AROG filminin çekildiği yerlerden. Heybetli ve diğerleri gibi:) Bizans döneminde Kedrea isimli önemli bir yerleşim yeriymiş. Ve o dönemde önemli ticaret yollarını korumak maksatlı bir savunma kentiymiş.
Son durağımız ise Peri Bacaları. Burası da haritalar uygulamasında sıkıntılı yerlerden. Hem yolu, hem de konumu tamamen yanlış. Asar Kalesi için ana yoldan ayrılır ayrılmaz sol tarafınızda kalıyor. İster girişte, isterseniz dönerken uğrayabilirsiniz. Küçük bir alan ama bildiğiniz peri bacaları:) Burada dikkat etmeniz gereken konu ise; anayoldan sapıp hemen yanınızda duran peri bacaları asıl yer değil. Burası başlangıç kısmı. Bunların içinden geçerek asıl yere geçiş yapılıyor. Ben ilk başta bunlar mı peri bacaları diyerek epey söylendim. Ancak arabaya binip ana yola çıktığımda asıl yerin arka taraf olduğunu anladım:) Böylelikle son yerimizi de keşfetmiş olduk.
Tavsiyeler:
Bir önceki gezide açıkçası çok üzülmüştüm. Çünkü böylesi değerli tarihi yerlerin kimsesiz bırakıldığını görmek, kaderine terk edilip, insanlar tarafından yok edildiğine şahit olmak acı vermişti. Ancak bu gezide gördüğüm yerler beni fazlası ile mutlu etti. Bir kısmı yine ilgisiz ama en değerli görülenler için büyük çaba harcandığı ve turizme kazandırılmaya çalışıldığı aşikar.
Şahsi fikrim bu bölge en az Kapadokya kadar görsel güzelliğe sahip, hatta fazlası bile var. Ama ne yazık ki turizm anlamında orasının çok gerisinde. Belki çok geniş bir alan olduğu için müdahale edilemiyordur. Ama dediğim gibi en azından bir kısmının resmi makamlarca ilgileniliyor olması sevindirici.
Burası için en önemli tavsiyem tabi ki mevsim. Afyon tarafında anladığım kadarıyla kar yağışı çok yoğun oluyor ve buralarda kara yakalanırsanız mahsur kalabilirsiniz. Yolda gördüğüm kar direkleri 1,5 metre civarındaydı ve ana yol harici tali yollar size sıkıntı verebilir. Nitekim ben geçen seneki gezide kardan dolayı ilerleyemeyip, geziyi yarım bırakmak zorunda kalmıştım. Yağmursuz ilkbahar ve sonbahar ayları bence ideal. Bu ziyareti 5 Mayıs'ta yaptım ve sıcaklık 10 dereceydi. Ama bildiğiniz kar soğuğu vardı. Üzerinize, yanınıza mutlaka kalın bir şeyler alın. Aynı zamanda rüzgarlı bir bölge olduğunu da hatırlatmakta fayda var.
Bu etapta ziyaret ettiğim yerlerin çoğunda kolaylık tesisleri var. Ama siz yine de sırt çantanıza atıştırmalık bir şeyler ile termos alabilirsiniz. Ayrıca yol üzerinde birçok akaryakıt istasyonu mevcut. Diğer etapta en büyük sıkıntılardan birisi de buydu.
Fotoğrafçılık adına mükemmel bir yer demek isterdim ama her yer aynı:) Eğer karelerin içinde siz olmayacaksanız eve döndüğünüzde hep aynı yeri mi çektim yanılgısına kapılabilirseniz.
Son olarak; Buraya küçük yaşta ki çocuklarınız ile gitmeniz pek mümkün değil. Buralar biraz sırt çantasını alıp macera arayanlar, biraz da tarihe ilgi duyanlar için ideal bir bölge. Unutmadan bölgede çadır kampı yada karavan ile gelmek isteyenlere yönelik bir bilgilendirme görmedim.
Yine çok uzun bir yazı oldu ama umarım faydalı ve beğendiğiniz bir gezi olmuştur. Vakit ayırıp okuduğunuz için şimdiden teşekkür ederim:)
41 Yorumlar
Interesting places, but if I understand correctly, tourism is only in its infancy. You are an explorer :) I wonder how people from the 10th century managed to build such impressive structures ... You wrote that the article was long. I don't think so at all. My time has passed very quickly while reading :)) Regards:))
YanıtlaSilYes, unfortunately, the subject of tourism is very weak in these regions.. Thank you so much for your nice comment Ela:)
SilPrzyjemność po mojej stronie :)
SilEn son Sümela Manastırına gitmiştim ve inanılmaz yorulmuştum.Pek benlik yerler değil ama yine de tarihi olarak çok güzel yerler:)
YanıtlaSilSümela Manastırı gerçekten yorucu:) Buralar biraz daha düz ayak:)
SilAnother great read your post is. Lots of interesting places with historical background. Enjoy the day and new week.
YanıtlaSilThank you so much Bill, happy new week:)
SilMeryem Ana Kilisesi ve Kybele kutsal alanı ilgi çekici...Aslında genel olarak verimli ve geniş bir alan anladığım kadarıyla ama dediğiniz gibi Kapadokya kadar popüler olamadı nedense...O taraflara yolum düşerse mutlaka uğrayacağım :)
YanıtlaSilGezmekle bitecek gibi değil:) Popüler olmaması benimde dikkatimi çekti ve aslında çok üzücü... Teşekkür ederim:)
SilBildiğim kadarıyla 500km civarında bir yürüyüş yolu tanımlanmış Frig vadisi için ve meraklısı çok. Gerçekten ilginç bir bölge, insan kendi içsel süreçlerine yönelerek ne güzel yürür bu bölgede.. Fakat dediğiniz gibi mevsimi çok iyi ayarlamak lazım, zira bozkır iklimi çok değişken, zorlar diye düşündüm..
YanıtlaSilTam da dediğiniz gibi bir yer. Deniz yok ama keyif veren bir yer:) Mayısta bile hasta edecek seviyede ayaz var ama yine de bence gidilmeli ve iyi bir planla tadı çıkarılmalı:)
SilBayağı geniş bir alanı kaplıyormuş. Her detayına kadar bilgi vermişsiniz, emeğinize sağlık. :) Emre Gölü'nde tekne turu yapmak isterdim, peribacaları da ilgi çekici görünüyor.
YanıtlaSilİlk yazıda ki bölge ile bu gerçekten çok büyük. Hatta dahası da var:)
SilÇok detaylı bir yazı olmuş, elinize emeğinize sağlık. Gezmiş kadar oldum ben de :)
YanıtlaSilÇok teşekkür ederim, sağ olun:)
SilMerhabalar.
YanıtlaSilMaşAllah Sezgin Bey, size yetişmek ne mümkün! Siz onca yeri geziyor, gezdiğiniz yerlerle ilgili gerekli bilgi, belge ve fotoğrafları topluyor ve bizlerle paylaşıyorsunuz, ancak sizin onca emeğinize; başkasının adına konuşmadan kendi adıma konuşuyum da, ben şahsen yetişemiyorum. Bu aralar eşimle birlikte hastane işlerimiz sıklaştığı için blogları düzenli olarak ziyaret etmeye yetişemiyorum.
Frig vadisi ile ilgili bu güzel izlenimlerinizi bizlerle paylaştığınız için teşekkür eder, emeğinize ve yüreğinize sağlıklar dilerim.
Selam ve saygılarımla.
Merhaba Recep Bey,
SilÖncelikle geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum.. İnşallah her şey yolundadır. Sağlığınız ve sıhhatiniz iyi olsun da bloglar sonra da okunur:) Güzel yorumunuz için teşekkür ederim, saygılarımla.
Tabelası var ama kendisini bulmak pek kolay değil :)
YanıtlaSilAradım, yürüdüm ama bulamadım hocam:) En son kazı çalışması var, girmek yasak yazısı ile vazgeçtim:)
SilAsar Kalesi ilginç... benim için şaşırtıcı oldu ve bir tanım olduğunu düşünüp anlam aramaya uğraştım ama bir açıklama bulamadım. Çünkü bizim burada da kayalara oyulmuş mezarlar barındıran, Kızılırmak üzerinde Asarkale denen bir bölge var. Bu muhtemelen başka başka yerlerde olduğunu da düşündürttü ve Frig'lere daha daha geniş bakmam gerektiği noktasında dürttü beni:)
YanıtlaSilBu bölgede bir tane daha var:) Hatta gitmeden önce yaptığım araştırmada Türkiye'de farklı bölgelerde de aynı isimli yerler olduğunu gördüm:) Belki de buralardan zamanla farklı bölgelere göç eden gruplar olmuştur.
SilFotoğraf gezilerine sık sık misafirlik yapan bir alan. Hatta bir yıldız fotoğraçılığı videosunda izlemiştim. O amaç içinde çok güzel bir yer. Bakalım ben ne zaman göreceğim burayı.
YanıtlaSilYıldız fotoğrafçılığı hiç aklıma gelmemişti ama dediğiniz gibi bu teknik için ideal bir yer:) İnşallah en kısa zamanda ziyaret etme imkanınız olur.
SilYou're close to a big chunk of world history.
YanıtlaSilCoisas de Feltro
Yes, I'm really lucky to see these places:)
SilEnfes bir yazı ve büyük emek var, bravo! Ben bütün fotoğraflara bayıldım ama özellikle Yılantaş ve Aslantaş kaya mezar fotoğraflarını çok beğendim. Fotoğraf karesinden bile olsa insanı etkileyen yapılar var, oraya gitsem sanırım çok fazla etkilenirim.
YanıtlaSilTeşekkürler elinize sağlık. :)
Çok teşekkür ederim:) Biraz zorlansam da çok keyifli oluyor, özellikle de doğa içerisinde ki tarihi yerleri bir arada görmek:)
SilAlways showing us great places to visit!
YanıtlaSilxoxo
marisasclosetblog.com
Thank you so much Marisa:)
SilBöyle tarihi yerleri çok seviyorum:))) Keşke daha fazla önem verilse böyle yerlere. Metropolis Katlı yerleşim yeri ilginç geldi bana. Ayazini Kilisesi ilgimi çekti. Emre Gölündeki tekne turu çok güzel, bu arada teknenin ucundaki kartal mı? Ben mi öyle görmek istedim:))) Çok güzel bir yer:) Benim biraz daha sıcak havada gitmem daha iyi olur, rüzgarlı dediğiniz için büyük ihtimalle fazla üşürüm:) Mükemmel bir yazı olmuş, emeğinize sağlık:)))
YanıtlaSilBenim tercihim de her zaman doğa ile iç içe tarihi yerler:) Teknelerin hepsinde Kartal figürü var ve benim de ilk dikkatimi çeken bu oldu:) Çok teşekkür ederim.
SilPeribacalarının olduğu her yer büyüleyici değil mi ama?
YanıtlaSilKesinlikle:) Her yeri ayrı güzeldi:)
SilYine harika yerler gezip görmüşsünüz Sezgin Bey. Fotoğrafların her biri birbirinden güzel.🧿👏👏 Akıcı anlatımınızla daha da değer kazanmış. İnşallah Frig Vadisini görmek bizlere de kısmet olur. Emeğinize sağlık
YanıtlaSilÇok teşekkür ederim Sibel Hanım:) Güzel yerler ve şu an ideal mevsim:)
SilGezip görülmesi gereken harika yerler, fotoğraflarda çok güzel emeğinize sağlık.
YanıtlaSilTeşekkür ederim, sağolun 🙏 ☺️
SilÇok güzel detaylara yer vermişsiniz. Gidecek olsam mutlaka yazınıza tekrardan bakmak isterdim. Teşekkür ederiz :)
YanıtlaSilTeşekkür ederim:)
SilGreat report of a fantastic corner of world!
YanıtlaSilHave a nice week !
Thank you so much:)
Sil