Vezirköprü Şahinkaya Kanyonu |
Geldik Samsun gezimizin son yazısına:) 5 günlük gezinin her günü Dayımın Oğluyla çok keyifli geçse de bu yazıda yazacağım iki yer Kızılırmak Deltası Kuş Cenneti ile birlikte en keyif aldığım yerler oldu.
Şahinkaya Kanyonu |
İlk ziyaret noktamız, bence Ülkemizin en iyi doğa harikalarının başında gelen Şahinkaya Kanyonu. Bugüne kadar abartı sayıda doğa güzelliğine şahit olmadım ve bu anlamda çok fazla yer gördüğümde söylenemez. Ama en azından gördüklerim arasında en iyisiydi diyebilirim.
Samsun merkezden yaklaşık 130 km. mesafede olan kanyon 2015 yılından beri resmi olarak tabiat parkı kapsamında hizmet veriyor. Kanyon için iki ziyaret noktası var. Birisi Çeltek Beldesi üzerindeki giriş, diğeri de bizim giriş yaptığımız resmi tabiat parkı. Bizim giriş yaptığımız bölge ise Türkmen Köyü olarak geçiyor. Yollar ve tabela desteği gayet güzel. Ancak son bir kaç kilometre asfalt olmasına rağmen çok virajlı ve yol dar. Özellikle inişte sürat yapmamaya özen göstermenizi tavsiye ederim. Çeltek tarafı da incelediğim kadarıyla güzel ama telefonla öğrendiğimiz kadarıyla orada ki tekne turları kaldırılmış. O yüzden de oraya gitmenize gerek yok diye düşünüyorum.
Tabiat parkına giriş ücretli. Otomobil için giriş ücreti 40 TL. Gördüğüm kadarıyla buraya toplu taşıma yok ve en yakın köye olan mesafede epey uzak. Ya şahsi aracınızla yada turla gelmek dışında bir imkanınız yok. İçeri girdikten sonra otopark alanı ne yazık ki yetersiz ve yer bulmakta zorlanıyorsunuz. Biz hafta içi geç saatte gitmemize rağmen yer bulmakta zorlandık. Hem turist, hem de piknik yapmak için gelen yerel halk sayısı çok fazla.
Tabiat parkına girdikten sonra yapılacak 3 şey var. Birincisi bizim yaptığımız gibi tekne turuna katılmak ki en kolay ve zevkli olan bu diye düşünüyorum. Tekneler saat başı yada doldukça kalkıyor. Ücreti sanırım kişi başı 100 TL. ve işletme hakkı Samsun Büyükşehir Belediyesinde. Sanırım diyorum çünkü biletleri sağ olsun Mustafa aldı:) Tekne turuna tekrar döneceğim diyerek diğer yapılabileceklere geçiyorum.
İkincisi, ki bunun benim için bir anlamı yok. Piknik yapmak:) Açıkçası sırf piknik yapmak için o yolu çekmek pek aklıma yatmıyor. Ama hatırı sayılır sayıda insan buraya piknik yapmak için gelmişti. İskelelerin üst tarafında piknik yapmak için kamelyalar var. Gördüğüm kadarıyla içme ve kullanma suyu da mevcut. Ayrıca ücretsiz tuvaletler de var. Ben görmedim ama araştırma yaparken alanda çadır kurmak ta serbest gibi. Ne yazık ki tabiat parkının kendine ait bir internet sitesi yok ve bu tür aktiviteler hakkında bilgi almak zor.
Üçüncüsü ise; hazırlıklı, uygun saatte, uygun mevsimde ve uygun ekipmanla gelmek şartıyla yürüyüş yapmak:) Şahinkaya Kanyonu ile ilgili inanılmaz güzel görseller var ve bunları çekebilmek, izleyebilmek için bu seçeneği tercih etmek zorundasınız. Bildiğim kadarıyla yürüyüş yolları var ama biz oraya vardığımız saat itibariyle tekne turuna anca yetişebildik. Ayrıca yürüyüş için uygun ekipmanda yoktu yanımızda.
Bazı internet sitelerinde bölgede, base jump, slackline, kaya tırmanışı, kano, paramotor yapıldığı ile ilgili bilgilere yer verilmiş ama ben bunları görmedim.
Tekne turuna dönmeden önce kısaca kanyon ile ilgili bilgiler de vereyim. Kanyon mevki olarak Vezirköprü İlçesi Altınkaya Barajı üzerinde. Kızılırmak üzerindeki hem en dar, hem de en uzun geçit olarak geçiyor. Kanyon dağ oluşumu ve akarsu aşındırması ile meydana gelmiş ve yaklaşık 3,5 km. uzunluğunda. Ama en dar yeri olarak geçen bölge yaklaşık 1,5 km. Derinlikler yaklaşık 100 metre civarında ve 350 metreye ulaşan yükseklikler var. Tekne turu esnasında bu yükseklik sizi sizden alıyor:) Bu arada ilginç bir bilgi; en dar yerin bir kısmı Sinop, bir kısmı Samsun il sınırlarında. Tekne turu boyunca bir Sinop'ta, bir Samsun'dasınız:)
Son bir bilgi daha; bölgede uzun zamandır Alman arkeologlar tarafından kazılar yapılıyormuş. İnşallah kısa zamanda tarihi yerler anlamında da turizme kazandırılan bir bölge haline gelir.
Burası ile ilgili en önemli tavsiyem; sırf burayı görmek için gönül rahatlığıyla Samsun'a gelebilirsiniz. Hem burası, hem de Vezirköprü ilçeleri başlı başına ziyaret edilecek yerler. Burası için yazı da belirtiğim yürüyüş seçeneği ve kamp yapma imkanı aklınızda olsun. Ciddi anlamda unutulmayacak anılar biriktireceğinizi düşünüyorum:)
Geçelim Vezirköprü'ye:)
İlk olarak söyleyeceğim, Samsun'da bulunan Osmanlı Eserlerinin %80'i Vezirköprü'de. Tarih kokan bir ilçe ve turizme ciddi anlamda yatırım yapılıyor. Ciddi bir restorasyon işi devam ediyor. Ve kısa zamanda en az Amasya kadar popüler olma potansiyel var. O yüzden henüz ucuz ve çok bilinmiyorken gidip ziyaret edin:)
Her ne kadar son yıllara kadar tarihinin Hititlere dayandığı bilinse de yapılan kazılarla, bulunan höyüklerle (Oymaağaç) tarihinin ilkel topluluklara kadar uzandığı tespit edilmiş. Tarih boyunca da bölgenin en zengin şehirlerinden olmuş. Ama bu yüzden de tarih boyunca üç kere yıkılıp yeniden inşa edilmek zorunda kalmış:) En son Köprülü Mehmet Paşa tarafından inşa ediliyor ve bugünkü Vezirköprü'nün temelleri oluşturuluyor. İsmi de o zamanlardan beri Vezirköprü olarak anılıyor.
Camiler, hamamlar, arasta ve bedestenler, restore edilmiş tarihi evler ve saat kulesi ile görülmesi gereken bir yer olduğunu tekrar belirtmek istiyorum.
Her şehrin sembol yapılarından tarihi saat kulesi ile başlayalım.
Tabi ki tarihi saat kulesi bu değil:) Birazdan aşağıya görselini koyacağım. Bu da Vezirköprü'de, yolda gelirken ilk gördüğüm ve tarihi saat kulesi bu mu diye düşündüğüm yapı. Ama bu değilmiş:) Gerçi bu da gayet güzel inşa edilmiş, görsel olarak başarılı ve güzel bir saat kulesi. Başka şehirlerde saat kulesi diye neler neler yapılmış bir bilseniz:)
Vezirköprü Saat Kulesi |
1906 yılında dönemin Sivas Valisi tarafından yaptırılmış. Vezirköprü o dönemlerde Sivas'a, sonrasında Amasya'ya ve en son Samsun'a bağlanmış. Şekle bakınca acaba eskiden bir kilisenin çan kulesi mi, yada eski bir caminin minaresi miydi soruları akla gelse de, orijinal yapımı bu şekildeymiş. Saathane meydanı olarak geçen yerde artık birçok dükkan var ve meydan namına bir şey kalmamış. 1943 yılında meydana gelen büyük depremde hayli zarar görse de 1959 yılında yeniden restore ediliyor. Halen düzenli olarak bakımları yapılıyor ve faal olarak hizmet veriyor.
Vezirköprü'de bulunan tarihi eserlerin hemen hemen hepsi bu bölgede ve yürüme mesafesinde. Şehrin hemen her yerinde tarihi evlere rastlamanız mümkün ama restore edilen evlerin tamamı yine bu bölgede.
Saat Kulesi'nin en yakınında ki diğer bir tarihi yer ise; halen faal olarak kullanılan bedesten ve arasta. Yapım tarihi ise 1160 olarak kaydedilmiş. İç bedesten ve dış bedesten olarak iki bölümden oluşuyor. Şu an restoran olarak hizmet veren iç bedesten vakti zamanında kervansaray olarak hizmet veriyormuş. Dış bedesten ise yaklaşık 110 dükkandan oluşuyor. Halen faal ama şehir dışarı doğru büyüdükçe ve modern dükkanlar devreye girdikçe popülerliğini kaybetmeye başlamış.
Yine bu bölgede halen aktif olan hamam ve camileri de görüp ziyaret edebilirsiniz. Arastadan sonra benim en çok ilgimi çeken tarihi evler oldu. 2011 yılında "sokak sağlıklaştırma" projesi adında bir çalışma başlatılıyor. Proje kapsamında 4 farklı sokakta 126 evin dış cephesi restore ediliyor. Bunlardan 56 tanesi de tescilli koruma varlığı kapsamında yer alıyor. Tabi sadece dış cephe restorasyonu ile kalmıyor proje ve tüm telefon, elektrik vb. alt yapı çalışmaları yer altına alınarak sokaklar güzel bir görünüme sahip oluyor.
Tek kötü şey ise, yada eksik kalan demek daha doğru olur. Reklamı yeterince yapılmıyor. Çünkü ne Safranbolu'dan, ne Amasya'dan, ne de Odunpazarı Evlerinden aşağı kalır yanı yok. Yada mevki olarak insanlara ters geliyor ve çok ziyaret almıyor gibi. En azından bölgede ki otel ve restoran durumuna bakınca bu sonucu çıkarıyorsunuz. Şehirde yeni yeni büyüme göze çarpıyor ama birkaç seneye daha ihtiyacı var gibi. Kastamonu ve Sinop'a da çok yakın bir ilçe. O yüzden bu şehirlere gelecek olursanız, bir kaç saatlik mesafede ki bu güzel ilçeyi de ziyaret etmeyi unutmayın:)
2 Yorumlar
Vezirköprü farklıdır bilirdim ama bu kadar detaya hakim değildim. Gideceğimi sanmam ama bir gün ordan yolum geçerse (yine) neye ve nereye bakacağımı biliyorum. Keyifli yazıydı yine, ayaklarına-emeklerine sağlık.
YanıtlaSilHala buralarda olursak , ben 60'ından sonrasını yaşarken senin 50'sinden sonra nereleri gezdiğini görmek hala neşeli bir şey olacak bence. O zaman çocuklarım üniversiteyi bitirmiş olur ve ben de eşimi alıp merak ettiklerimi gezerim belki kim bilir 🤩
Sevgiler
:)) Çok teşekkür ederim:) Burası zaman zaman aksıyor olsa da daimi liman, inşallah bizimle beraber hep devam eder. Saygılarımla:)
Sil