Lezzet Durakları | Karafırın Alabalık Kahvaltı | Hayat40tansonra

Karafırın Alabalık/Kahvaltı

Merhaba Arkadaşlar; Gezi yazılarıma kısa bir ara verip birkaç Lezzet Durağı tavsiyesi yazdıktan sonra kaldığım yerden devam edeceğim. Gezi yazılarında aslına biraz zorlanmaya başladım. Gezdiğim/gördüğüm yerlerin sayısı fena olmamasına rağmen elimde yeterli fotoğraf olmaması nedeniyle yazıp/yazmamakta kararsız kaldığım çok fazla yer var... Malum görsel olmadığı zaman sadece yazı bazen sıkıcı olabiliyor ve okuması da zor gelebiliyor... Birde zaten hemen herkesin gittiği yerleri yazmakta açıkçası çok anlamlı gelmiyor:-)) Ama elimden geldiğince merak çekebilecek yerleri yazmaya devam edeceğim... 

Korona zamanı lezzet durağı tavsiyelerinin de aslına bakarsanız kulağa çok hoş ve cazip gelmediğinin farkındayım. Ama hem blok sitemi aktif tutmak hemde aklınızın bir köşesinde kalması için yazmaya devam ediyorum/edeceğim. Bu korona illeti yüzyıllar sürmez herhalde... 

Bugünkü yazımda sizlere, ilk defa 2018 yılında ailecek keşfettiğimiz ve ikinci gidişimde de (12.08.2020) beni hayal kırıklığına uğratmadan, mutlu bir şekilde evimize dönmemizi sağlayan Karafırın Alabalık/Kahvaltı'dan bahsetmek istiyorum. 

Bilecik/Bozüyük ne alaka demeyin, aslında birçoğumuz bir şekilde tatil vs.ye giderken aslında buradan veya buraya yakın yollardan geçiyoruz:-) 

Genel;

Buranın bölge halkı tarafından iyi bilinen ve çok tercih bir yer olduğu konusunda şüphem yok, çünkü günün hangi vakti giderseniz gidin rahatsız olmayacağınız bir kalabalık ile karşılaşma ihtimaliniz çok yüksek. Ancak benim gibi sık olmayan aralıklarla Eskişehir ziyareti için bu güzergahı kullanıyorsanız burayı bilme ihtimaliniz pek fazla yok. Bu sebeple de burası bölgeden birilerinin tavsiyesi üzerine bulabileceğiniz ve keşfedebileceğiniz bir tesis. Şu an benim sizlere yaptığım gibi:-)) Umarım bu yazı sonrası, bu güzergahı kullanan daha fazla arkadaşım tarafından gidilip keşfedilen bir yer olur:-)

Bizim ziyaretimiz hafta içiydi ve makul bir kalabalık vardı. Haftasonu özellikle kahvaltı için gidecekseniz kesinlikle rezervasyon yaptırmalısınız, yoksa mümkün değil yer bulamaz ve o kadar yolu geri dönmek zorunda kalırsınız:-)) 

Mevsim olarak tavsiyeme gelince; kış aylarında hiç gitmedim. Gördüğüm kadarı ile de tesisin tamamı yarı açık (kamelya tarzı) ve açık oturma alanlarından oluşuyor. Bu sebeple kışın nasıl bir düzen alındığı konusunda bir fikrim yok. Bu konu verebileceğim tek tavsiye; yaz aylarında giderseniz ki özellikle akşam yemekleri için tercih edecekseniz yanınıza mutlaka uzun kollu bir şeyler almanız yönünde. Çünkü gerçekten serin oluyor. (Bu bölgenin tipik iklimi)

Tesiste çalışan garson arkadaşların tamamına yakını benim gördüğüm kadarı ile çok genç ve büyük ihtimalle üniversite öğrencisi. Davranış şekilleri son derece samimi, sıcak ve seviyeli ki benim en dikkat ettiğim konuların başında bu geliyor. Bu konuda herhangi bir sıkıntı yaşama ihtimaliniz çok düşük. Hijyen konusunda sizi üzecek bir durumda mevcut değil.

Ulaşım;

Bu tesise ulaşım için kesinlikle Google Maps'i kullanmanızı tavsiye ediyorum, her ne kadar tabelalar sizi hedefinize ulaştıracak olsa da , "kaybolduk galiba" hissine kapılmamanız açısından bir taraftan tabelaları takip ederken bir taraftan da uygulamayı kullanmayı ihmal etmeyin.

Eskişehir merkezden yaklaşık 60 km. mesafede bulunan tesisin son 9-10 km. mesafesi kısmen bozuk ve virajlı yollarda geçiyor. Bu mesafeyi dikkatli ve hız yapmadan geçmenizi şiddetle tavsiye ediyorum. Ayrıca bu son 9-10 km. mesafe için yol ayrımının Eskişehir-Bursa yolu üzerinde (Grand Çalı oteli kendinize referans alabilirsiniz.) olduğunu da unutmazsanız daha zorlu yollara girmeden tesise ulaşabilirsiniz. Tesisin kendisine ait son derece büyük ve açık bir otoparkı mevcut. (Otopark büyük ama haftasonları gitmeniz durumunda yine de yol üzerine bırakma ihtimaliniz çok yüksek.)

Dekorasyon/Yerleşim;

Tesis büyük bir alan içerisinde kurulu (doğa ile iç içe) ve tahminimce 500 kişiye yakın bir kapasiteye sahip. Ama aynı anda bu kadar insan olsa bile rahatsız olmayacaksınız hissi veren bir genişlik ve ferahlık var mekanda.  

Benim anladığım ve gördüğüm kadarı ile tesis üç bölüme ayrılıyor, üst bahçe, orta alan ve açık alan. Gitmeniz durumunda zaten detaylı bir şekilde görme ve keşfetme imkanınız olacak. Benim tavsiyem, orta alanı tercih etmeniz. Üst alan sanki biraz daha soğuk ve manzaradan yoksun gibi, alt bahçe ise zaten anladığım kadarı ile çok yoğun olduğunda açılıyor. Çünkü biz gittiğimizde yemeğini bitiren insanların çay/kahve içtiği bir yer olarak kullanılıyordu. Orta alan ise kısmen daha sıcak ve samimi bir hava veriyor.

Bu arada dekorasyon anlamında tesisin özel bir şeyi yok. Sadece alt bahçede farklı ve azda olsa dikkat çekici, fotoğraf çektirilebilecek alanlar, dekorlar mevcut.

 

Açık Alan

Ayrıca tesis içerisinde ana binalardan ayrı her zaman temiz ve hijyenik olarak idame edilen wc/lavabolar mevcut. Ayrıca ibadet etmek isteyenler için mescitte var. 

Lezzet;

Lezzet konusuna geçmeden önce ana yemek olarak alabalığın çeşitleri, ızgara tavuk/et çeşitleri ile tatlı ve semaver çay hizmeti var tesiste. Alabalık yiyenler bilir, tatlı su balığı ve yetiştirme balık olduğu için lezzet vermek gerçekten zor iştir. Bu yüzden ustalarını gerçekten tebrik etmek lazım, gerek sade alabalığı gerekse mantarlı/kaşarlı alabalığının lezzeti harika. Ayrıca ızgara çeşitlerinin lezzeti de standardın üzerinde... 

Lezzetler gerçekten harika ama asıl konulardan biri de ana yemek öncesi gelen mezelerin lezzet ve bol çeşidi. Birde yemek sonrası fırın helvası (porsiyonu çok az olsa da..). Tam anlamıyla yiyeceğiniz yemekten baştan sona zevk alacağınız bir durum söz konusu.

Mezeler

Unutmadan alabalıklar kendi tesislerinde yetiştiriliyor. Tesisin hemen yanında yetiştirme havuzları var.

Son olarak ben kahvaltı için buraya gitme imkanı bulamadım ama eşim ve oğlum kahvaltısının efsane olduğunu söylüyor ki biz Maşukiye/Sapanca tarafında sıklıkla kahvaltıya giden bir aileyiz:-))

Fiyat;

Fiyat konusuna gelince açıkçası biraz standardın üzerinde ancak gelen meze çeşitliliği ile ana yemeklerin lezzetine baktığınızda verdiğiniz ücret sonucunda aldığınız hizmet ile bunun karşılığını fazlası ile alıyorsunuz.

Gelelim en önemli kısmına fiyat ile ilgili olarak; sonuç itibari ile tüm lokanta/restoran veya tesisler ticari amaçla, para kazanmak üzerine kuruluyor. Ama bunu bazıları yanlış işletme mantığıyla gözünüze sokuyor kimi ise size bu hissi en ufak bir şekilde hissettirmiyor. (Gölevi için de benzer şeyleri yazmıştım.)

Burası da bunu size kesinlikle hissettirmeyen bir tesis. Ne iki tane çayın ne de içtiğiniz suyun hesabını yapmıyor, küçük ikram ve jestlerle ödediğiniz ücreti size unutturuyor :-))

Tavsiye;

İkinci kez gidilir mi? Kesinlikle "EVET":-)) Hem kahvaltı hemde öğle/akşam yemeği için gidilecek bir yer. Gerek ailecek gerekse misafirlerinizi gönül rahatlığı ile götürebileceğiniz doğa ile içi içe harika bir tesis....

Ufak bir hatırlatma; evcil hayvan ile girişe tabelalardan anladığım kadarı izin verilmiyor.

Tesisin resmi internet sitesi mevcut ancak sanırım çok fazla güncel olarak işletilmiyor. İlgilenen arkadaşlar için; https://www.karafirinalabalik.com/