Abant Gölü Tabiat Parkı | Gezi Rehberi | Bolu

Abant Gölü Tabiat Parkı

Yıllarca gitmemiş olmam ve açıkçası uzun süre ilgimi çekmemiş olmalarından kaynaklı olsa gerek, Yedigöller ile özellikle Abant ve Gölcük hep aynı yermiş hissiyle yaşayıp durdum:) Tabi bunda coğrafya bilgimin eksikliğini de unutmamak lazım:) 

Ama geçen sene, önce Yedigöller'i ziyaret edip, bu sene de Abant ve Gölcük'ü ziyaret ederek üçlemeyi tamamlamış oldum ve farklı yerler olduğunu gördüm:) (Üçleme: Birbirinin devamı niteliğinde olan, karakterler veya konu açısından bağlantılı olan 3 eser.)

Bu yazıda başlıklar kullanmadan Abant Gölü Tabiat Parkını düz yazı olarak, görsellerle birlikte anlatmaya çalıştım. Umarım beğenirsiniz:)

Oradaydım:)

Öncelikle, Abant Dağları üzerinde oluşmuş bir krater ve birikinti gölü. Yani doğal bir oluşum. En derin yeri 18 metre olan gölün toplam alanı ise 127 hektar. 1 futbol sahası yaklaşık 1 hektar olduğuna göre buradan büyüklüğü ile ilgili bir hesaplama yapabilirsiniz:)

Göl, Bolu sınırları içerisinde yer aldığından flora ve fauna (bitki topluluğu ve hayvan türü) açısından çok zengin bir alan. Resmi kaynaklar bitki topluluğu açısında toplam 672 takson (cins, tür, alt tür vb.) kaydı olduğunu yazmışlar. Ve bunların 51 adedi de endemik (o yöreye özgü nadir bitkiler) olarak kayıt altına alınmış. Bitkiler kadar çok olmasada, hayvan türü açısından yöreye özgü, özel hayvanlar da kayıt altına alınmış.

Abant Gölü Tabiat Parkı Konum

Göle ulaşım son derece kolay ve her türlü araç ile gidebileceğiniz bir konumda. Sadece kış mevsiminde yollar nasıl olur, çok kestiremiyorum. Bu bölgede yoğun kar yağışı olduğunu, hatta kışın bu gölün donduğunu düşünürsek, kış lastiği takmadan yola çıkmak tehlikeli olacaktır. İstanbul'dan yaklaşık 3,5 saat, Ankara'dan ise 2,5 saat mesafede yer alıyor. 

Benim gördüğüm iki girişi var. Ve ana giriş olarak kabul edilen yerde büyük bir ücretsiz otopark var. Ancak benim gibi araç ile içeriyi gezmek isterseniz, bu giriş yanlış tercih olacaktır. Çünkü göl çevresini sadece tek yönlü, saat yönü tersinde araçla gezebiliyorsunuz. Ve buna göre ana giriş terste kalıyor. O yüzden İstanbul tarafından gelirken karşınıza çıkacak ilk girişten araç ile girmenizi tavsiye ederim. Zaten bu girişten sonra tek yönlü gidecek ve ana giriş dediğim yerden çıkış yapacaksanız. Yol üzerinde durmak istediğinizde aracınızı bırakmak için uygun yerler var. Ayrıca tabiat parkına giriş ücretsiz. 

Tanıtım Merkezinin İçi

Peki içeride neler var? Benim görebildiğim üç adet otel var. Yaptığım araştırmada gecelik kişi başı 1000 TL. den başlayan ücrete sahipler. Bu kadar para vermem, ne gerek var diyenler için çadır kampı ve karavanınızla konaklama imkanı da olan bir yer. Ayrıca göl çevresinde bir kaç tane de restoran/ kafe var.

Tabiat Parkı Tanıtım Merkezi

Bunun haricinde Tabiat Parkının ana girişinde, ücretsiz ziyaretçi tanıtım merkezi ve ufak bir yöresel ürünler pazarı bulunuyor. Tanıtım Merkezinde bölgede ölü olarak bulunmuş ve içi doldurulmuş hayvanlar sergileniyor. Ayrıca duvarlarda bölge ile ilgili bilgilendirme panoları yer alıyor.

Yöresel Ürünler Pazarı

Günübirlik kullanım için (piknik vb.) göl kıyısında, farklı 4-5 noktada kamelya tarzı yerler yapılmış. Bunun haricinde aktivite yapılabilecek bir işletme ile gölün tüm çevresini ister yürüyerek, isterseniz araba ile gidebileceğiniz bir yol yapılmış. Tabi yürüyüş yolu, araba yolundan ayrı:) 

Piknik Alanı

Ben gitmeden önce birçok siteden araştırma yapıp, göl çevresini bisiklet turu ile gezmeyi kafama koydum ama ne yazık ki Abant Gölü Tabiat Parkında bisiklet kiralama için imkan yok. Muhtemelen yazılar güncel değildi. Ya da yakın zamanda bisiklet kiralama kaldırıldı. Tabi kendi bisikletinizi getirerek gölü gezme imkanınız var. Aynı zamanda bazı yerlerde at safari turu tabelaları gördüm ama alan içerisinde böyle bir aktivite yapan da yoktu:)  

Varsa yanınızda, ilk önceliğiniz bisiklet turu, sonrasında ise araba ile gezmek olsun:) Bildiğim kadarıyla iki adet yürüyüş parkuru var ve biri 8 kilometre, diğeri ise 11 kilometre. Eğer burada ki otellerde yada kamp/ karavanda konaklama yapacaksanız sabah erken saatte yürüyüş yapmak çok keyifli olacaktır. Ama benim gibi günübirlik geldiyseniz, bu etaplar yorucu olacaktır:)

Yürüyüş Yolundan Bir Kare

Tabiat parkında benim gördüklerim bunlardan ibaret. Gelelim benim burası hakkında ki izlenimlerime. Açıkça söylemek gerekirse birçok gezi sitesinde abartıldığı kadar güzel bir yer olduğunu düşünmüyorum. Bence sıradan bir tabiat parkı:) Alanda en çok dikkatimi çeken, göl üzerinde ki nilüfer çiçekleri oldu. Her ne kadar açmamış olsalar da göle harika bir görsellik katmışlar. Açtıklarında sunacakları güzel manzarayı hayal dahi edemiyorum:) Uygun zamanda bunları izlemek, fotoğraflamak harika olacaktır.

Birçok sitede buranın fotoğrafçılar için harika bir yer olduğundan da bahsediliyor. Ben her ne kadar bu işi amatör olarak ve hobi maksatlı yapıyor olsam da, bence fotoğrafçılık anlamında yetersiz bir yer. Ziyaret planınız bunun üzerine ise; boşuna gitmeyin derim:)

Açmamış Nilüferler

Bunun haricinde ne göl kenarında göl ile birlikte çekilecek bir yapı, ne göl etrafında düzgün bir dağ manzarası, ne de yansıma vb. oluşturacak bir durum var:) Tabi siz yine de farklı düşünüyor olabilirsiniz. Sadece kış mevsiminde belki gölün donmuş hali güzel görünüyor olabilir. Ama dediğim gibi etrafında bunu destekleyecek bir şey yok.

Açık söyleyeyim eğer bu bölgeye yakın bir yerde oturmuyorsam, piknik için, yürüyüş için, yada fotoğraf çekimi için geleceğim bir yer değil. Kalabalık ve taştan binalardan nefes alınmayacak yerlerde yaşıyorsanız belki düşünülebilir ama yine de buraya yakın çok daha güzel yerler var:) 

Ne olursa olsun, ben merak ediyorum, illa gideceğim diyorsanız, burada en iyi yapılacak aktiviteler; göl kenarında ki işletmelerde kahvaltı yada yemek, arkasından çay/ kahve içmek ve son olarak da yürüyüş yapmak olabilir. Eğer evden hazırlıklı geldiyseniz, piknik alanlarını kullanabilir ve balık merakınız varsa balık tutabilirsiniz. Ayrıca, geçen gün telefon ile konuştuğum Değerli bir Arkadaşım tabiat parkı girişine yakın, çok güzel bir kamp alanı olduğunu anlatmıştı. Eğer yeterli ekipmanınız varsa, çadırda konaklayıp, göl çevresinin tadını çıkartabilirsiniz.

Yürüyüş Parkuru

Unutmadan, eğer hafta sonu giderseniz, kalabalıktan dolayı bunları yapma ihtimaliniz de azalacaktır. Sonuçta yakın yerlerden gelen insan sayısı çok olacaktır. Ben hafta içi gitmeme rağmen kalabalık fena değildi.

Sonuç olarak; benim tavsiyem, ya sonbahar renklerinin iyice olgunlaştığı, ya da bölge karlarla kaplı iken gitmek sizi daha çok mutlu edecektir.

Eğer çocuklarınız doğada vakit geçirmekten, piknik yapmaktan hoşlanıyorsa, onları mutlu edecek bir yer. Hele ki yanınızda bisiklet götürme imkanınız varsa daha da mutlu olacaklardır.

Araba Yolu

Ayrıca sadece bir bakıp çıkacağım derseniz, Mudurnu İlçesine mesafe yaklaşık 30 dakika. Ve Gölcük Tabiat Parkına olan mesafe yaklaşık 1 saat. Buraları da planlamaya almak gününüzü daha güzel geçirmenize sebep olacaktır.

Son olarak; Ben bir kere merak ettiğim için gittim ama muhtemelen ikinci sefer (çadır kampı yapmayacaksam) olmayacaktır:)

Vakit ayırıp okuduğunuz için şimdiden teşekkür ederim.

Yorum Gönder

25 Yorumlar

  1. Fotoğraflar harika yöreyi çok güzel
    anlatmışsınız.emeğinize sağlık.

    YanıtlaSil
  2. Bölgede pastırma yazı yani şu kırmızı sarı yaprakların dönemi gerçekten muhteşem :) girmem demişsini ama bence okurlarınız için bir daha gidin o dönemde, bir de kışın kar altında. Yoksa bahar ve yaz çok sevimsiz gerçekten gitmeye değmez..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kışın Gölcük Tabiat Parkı niyetim var:) Hazır oraya gitmişken, buraya da bir göz atabilirim tekrar:)

      Sil
  3. Sanıyorum Abant' a iki kez gittik. İlki arkadaşlarla idi, ikincisi ise şirket gezi düzenlemişti (fi tarihi diyorum ben bunlara) :)
    Keyif almıştık, daha sakin ve temizdi. İkinci gidişte bir kalabalığa denk gelmiştik. Doğa fotoğrafları çekenler için çok iyi.
    Elinize sağlık :)
    Sevgiler,

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok teşekkür ederim:) Hafta sonu kalabalıkları kaçınılmaz..

      Sil
  4. Birkaç kez gittim. Doğa harikası yerler. Siz de her zamanki gibi yazınız ve resimlerinizle çok güzel tasvir etmişsiniz. Emeğinize sağlık 😊🤚

    YanıtlaSil
  5. Üniversite yıllarımda 4 arkadaş araba kiralayıp gitmiştik Abant'a. Güzel bir yer ama aklımda mükemmel bir yer gibi de kalmamış sanırım.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Benimde çok aklımda kalacak gibi değil:) Belki kamp için gidersem fikrim değişebilir:)

      Sil
  6. Yorumunuz şaşırttı bu kez, ben çok sevmiştim, yağmurlu bir gündü gittiğimizde, toprak kokusu harikaydı ve manzara da. Fırsatım olsa gitmek isterim yine, hatta o civarda yaşamak güzel olurdu. :))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bir sonraki yazıda anlatacağım Gölcük Tabiat Parkı beni etkisi altında bırakmış olabilir:) Önce burası, aynı gün diğer yeri gezince aklımda hep oranın güzelliği kaldı:)))

      Sil
  7. Merhabalar.
    Sizin gibi teferruatlı ve ayrıntılı olmasa da, çocuklarla burasını biz de görüp, gezme imkanı yakalamıştık. Elbette çok güzel yerler. Bal yiyen baldan usanır derler ama, bazı güzellikler vardır ki, yaşamına doyum olmaz, tıpkı "sevmek" gibi.

    Abant Gölü ve Tabiat Parkını yeniden bizlere hatırlattığınız ve gezdirdiğiniz için kaleminize, emeğinize ve gönlünüze sağlıklar dilerim.
    Selam ve saygılarımla.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Merhaba Recep Bey;

      Ben teşekkür ederim değerli yorumunuz için, saygılarımla.

      Sil
  8. Çoğu yerler olduğundan fazla abartılıyor:) Resimler hoş, doldurulmuş geyik değildir o umarım :(

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Özellikle sosyal medya ve fotoğrafçılık, hemen her yeri olduğundan çok daha güzel gösterme becerisine sahip:) Ama birilerinin de doğruları söyleyip, doğru yönlendirme yapması gerekiyor:)

      Sil
  9. 2018 Kasım'da Yedigöller'e gitmiş, kar yağışı nedeniyle dönüşümüz biraz gecikince Abant'a gecenin karanlığında ulaşabilmiştik. Aslında gitmesek daha iyiydi ama istekliler çoğunluktaydı. Doğru dürüst aydınlatma da yok, kapkaranlık bir ortamda aracın farları sayesinde gölün belli belirsiz görünümü ile kenardaki kopkoyu sazlıklardan başka bir şey bilmiyordum velhasıl.

    O kadar güzel anlattınız ki harika fotoğraflarınız eşliğinde görmüş kadar oldum inanın. Gidip görmek ister miyim? Bence artık hiç gerek yok:) Ancak, o bölgeye hiç gitmemiş olup da gitmek isteyenler rehberliğiniz ve objektif bakış açınız sayesinde hiç vakit kaybı yaşamadan pek çok kolaylık elde edecek.
    Emeklerinize sağlık diyor, teşekkürlerimi bırakıyorum:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok teşekkür ederim, yazılarınızı sürekli takipteyim ama yorumlarda da olsa sesinizi duymak iyi geliyor:)

      Abant'tan çok beklentim yoktu ama yine de hayal kırıklığı diyebiliriz:) Olur da kışın Gölcük Tabiat Parkına tekrar gidersem, buraya da şöyle bir bakıp geçebilirim:) Ben teşekkür ederim, saygılarımla.

      Sil
  10. Bende çok uğraştım güzel bir şeyler yakalamak için ama ne yazık ki bulamadım:) Keşke nilüferler açsaymış dedim ama onun için de dağ çileği gibi doğru zamanı beklemek lazım:) Teşekkür ederim:)

    YanıtlaSil
  11. You wrote that this place is nothing special and there are no pretty places to photograph. Mhm, I saw at least 3 beautiful places / photos. (I wonder if you know what I'm talking about :)). I think I'd like a bike trip, it doesn't look very difficult :)))

    YanıtlaSil
  12. You should check my last post about Gölcük Nature Park:) Probably those photos from Gölcük:))) Thank you Ela, happy weekend:)

    YanıtlaSil
  13. Ben gitmedim, geçen sene kardeşim gitmişti:))) Benim orada ilgimi çeken en güzel şey Nilüfer Çiçekleri:)))) Fotoğraflar çok güzel:)))))

    YanıtlaSil
  14. Yanıtlar
    1. Kamp yapmayacaksan tam öyle demelik Hocam:)

      Sil