Dünyanın En Popüler Anıtsal Yapıları-3

En Popüler Anıtsal Yapılar dizisinin son yazısı ile beraberiz. Bir önceki yazı ile bunun arası ne yazık ki uzun oldu. Arada iki günlük Ankara, dönüşte İstanbul ziyareti ve bunların verdiği fiziksel ve manevi yorgunluk sanırım biraz etkili oldu ama zorda olsa seriyi tamamlayabildim. Bu sefer liste uzun ama laf kalabalığı kısa. Olabildiğince, kendimi tutabildiğim kadar yorum yapmadan listemize geçelim.

Tac Mahal, Hindistan : 

Kaynak: Pixabay

Nam-ı diğer "Aşk Anıtı". Hamile eşini doğum esnasında kaybeden Şah Cihan, yüzyıllar sonra bile aşkının konuşulması, eşinin hatırasını yüzyıllar boyunca yaşatmak adına böyle bir şaheser yaptırmaya karar veriyor. Hatta bununla ilgili ilginç rivayetler, efsaneler var. İnşaatta çalışan işçilerin bir daha buna benzer işlerde çalışamaması için ellerini kestirdiğinden bahsediliyor. Muhtemelen abartıdır diye düşünüyorum:) 

Kaynak: Pixabay

Dünyanın tescilli yedi harikasından birisi. Ve bunu sonuna kadar hak eden bir görüntüsü var. Yapımı 20 yıl sürüyor ve 1651 yılında tamamlanıyor. Hatta Mimar Sinan'ın talebelerinden iki tanesi Şah Cihan tarafından Hindistan'a davet ediliyor ve bu esere katkı sağlıyorlar. Ayrıca Tac Mahal'in etrafında yazılı Yasin Suresi de İstanbul'dan davet edilen bir hattat tarafından yapılıyor. Son olarak sarayda kullanılan değerli mücevherler saymakla bitmeyecek kadar çok çeşit ve miktarda. Ülkemizde benzetecek bir yapı var mı derseniz, sanırım maksadı böyle olan sembolik bir yapı yok:) Yıllık 3 milyon civarı ziyaretçisi var.

Angkor Antik Kenti, Kamboçya:

Kaynak: Pixabay

Önce kısaca Kamboçya'dan başlayalım. Bana nedense Amerika Kıta'sındaymış hissi veren bu ülke, Güneydoğu Asya'da yer alıyor. Seçimli Meşrutiyet denilen bir krallık yönetimi var. Hepi topu 15 milyon nüfuslu ülkenin dini ise budizm. Uzun yıllar Fransa'nın sömürgesi olmuşlar. 1953 yılında özgürlüklerine kavuşmuşlar ama her sömürge ülkesi gibi önce iç savaş, sonra uzun yıllar süren kaotik düzen burada da yaşanmış. 1980'lerden sonra biraz düzene girmişler.

Kaynak: Pixabay

Antik kent 1100'lü yılların başında Khmer Krallığı tarafından yapılmış. Hem başkent, hem de tapınak şehir olarak geçiyormuş. 14üncü yüzyılda krallık şehir değiştirince, öylece kaderine terk edilmiş. Ta ki 1800'lerde Fransızlar istila edene kadar. Gerçi istila etmişler ama onlarda dokunmamış ve unutmuşlar. 20nci yüzyıla kadar orman içinde ağaçlar, kurtlar, kuşlar arasında kalmış. Daha önceki birkaç yerde bahsettiğim gibi insan olmayınca sapasağlam kalmış ve günümüze ulaşabilmiş. 1992 yılında UNESCO tarafından koruma listesine alınmış. Bugün ülkenin en çok ziyaretçi ağırlayan merkezi.

Çin Seddi:

Kaynak: Pixabay

Herhalde çocukluktan beri en çok duyduğum, daha o yaşlarda öğrendiğim ilk efsane yapı:) Eee nede olsa Türklerden korkularına yapmışlar diye öğretildi, hafızamıza böyle işlemişler demek ki:) Tamı tamına 22 kilometre ve dünyanın en uzun savunma hattı olarak geçiyor. Günümüzde sanırım 2500 kilometrelik bir kısmı ayakta kalmış. Ve 1987 yılında UNESCO tarafından tescillenmiş. Gerçekte yapılış maksadı ise; 20'den fazla Çin Krallığının birbirlerine karşı kendilerini korumak:) Ama  yine de tek imparatorluk haline geldiklerinde Moğol ve Türk Boylarının saldırılarından korunmak için de kullanıldığı biliniyor:) Görselliği tartışılabilir ama 22 kilometre sur o çağlar için son derece mühim bir şey diye düşünüyorum. Son olarak ziyaretçi sayısı; yıllık 10 milyon civarı.. İnanılmaz bir rakam değil mi sizce de? 

Büyük Saray, Bangkok, Tayland:

Kaynak: Pixabay

Burası da uzak doğunun efsane yapılarından:) 1700'lü yıllarda birkaç saray olarak yapılıyor. Ve 1925 yılına kadar da Tayland Kraliyet ailesi tarafından kullanılıyor. Şu  an alanda yüzden fazla yapı var. Kraliyet ailesi mekan değiştirince burası da müze olarak kullanılmaya başlanıyor. Halen cenaze vb. faaliyetler için kraliyet ailesi tarafından kullanılıyormuş. UNESCO burayı listeye almış mı bilemiyorum. Herhangi bir kaynakta gözüme çarpmadı. Ama monarşinin hakim olduğu ülkede zaten Kraliyet ailesi yeterince koruyordur diye düşünüyorum:)

Petra, Ürdün:

Kaynak: Pixabay

Burası da sosyal medya platformlarında boy boy  fotoğraflarını gördüğüm ve en çok merak ettiğim yerlerden. Ama merakım sadece görmek üzerine değil. Acaba gerçekten çok güzel bir antik kent mi? Yoksa görünenden ibaret ufacık bir yer mi? Bakalım nasılmış:) 

Burası ile ilgili ilk söyleyeceğim, UNESCO burayı tanımlarken "insanlığın kültürel mirasının en değerli kültürel varlılarından" birisi olarak nitelendirmesi. Ve haliyle dünyanın yeni yedi harikasından birisi olarak tescillemiş. MÖ 7000'li yıllardan beri yaşamın olduğu bir yer. Fotoğrafta gördüğünüz, kayaya oyulmuş şaheser ise krallardan birisinin anıt mezarı. Bu antik kent çok uzun yıllar önemli bir ticaret merkezi olarak nam salıyor. Ama Romalıların eline geçtikten sonra deniz ticaret yolları keşfediliyor ve burası yavaş yavaş terk edilmeye başlanıyor. Üzerine bide büyük deprem yaşayınca kaderine terk edilme seviyesine geliyor. 

Kaynak: Pixabay

Gelelim gördüğümüz anıtmezardan ibaret mi? Değil:) 100 kilometre karelik bir alana yayılmış, onlarca yapının olduğu bir şehir. Mesela kanyon tarzı dar bir vadi var. Orasının uzunluğu 1,2 kilometre:) İlk fotoğrafta gördüğünüz yerin ismi Hazine olarak geçiyor. Bunun gibi bir sürü anıt mezarlar, amfitiyatro vb. yapılar var. Gerçekten de görülmeye değer bir yer olduğu anlaşılıyor. Her yıl yaklaşık 1 milyon ziyaretçi ile ülkenin turizm merkezi.

Potala Sarayı, Tibet:

Kaynak: Pixabay

Ben bu adamların sanırım tüm yapılarına hayranlık duyuyorum. Minimal taklidi yapan devasa saraylar, simetriler falan resmen beni benden alıyor. Bu da öyle yapılardan birisi. İlginç bir hikayesi yok ama UNECSO burayı da dünya mirası listesine almış. 1645 yılında eskisinin yerine yapılıyor. Ama o tarihten itibaren 300 yıl süren eklemeler ile bugünkü halini almış:)

Ayutthaya Antik Kenti, Tayland: 

Kaynak: Pixabay

Önce ziyaretçi sayısından başlayalım:) Yılda 4milyon insan burayı ziyaret ediyormuş. 1300'lü yıllarda kurulmuş ve adını taşıyan krallığın başkentliğini yapmış. Uzun yıllar önemli bir ticaret merkezi olmuş. 1700'lü yıllarda nüfusu 1milyonu aşarak dünyanın en kalabalık şehirlerinden birisi olma ünvanını bile almış. Ama bu tarihlerden sonra istilacılarında gözbebeği olmuş:) Ve zamanla talan edilerek insanların kaçmasına sebep olmuşlar. 1991 yılında UNESCO burayı da dünya mirası listesine dahil etmiş.

Borobudur, Endonezya:

Kaynak: Pixabay

Ne zaman yapıldığı bilinmiyor ama yapımının 75 yıl sürdüğü tahmin ediliyor. Sanırım kullanılan malzeme, mimari özelliklerine bakarak böyle bir tahminde bulunuyorlar. En önemli özelliği ise dünyanın tek parça halinde ki en büyük Budist tapınağı olması. Daha ilginci ise burada bir volkan var ve zamanında patlayınca tapınak volkanik küllerin altında kalıyor:) Sonrasında yeniden keşfediliyor ve Hollandalılar 11 yıl süren restorasyon çalışması sonucunda burayı yeniden hayata döndürüyor. 1991 yılında UNESCO dünya mirası listesine alıyor.

Yasak Şehir (Forbidden City), Çin:

Kaynak: Pixabay

Dünyada halen ayakta olan en büyük ve geniş saray kompleksi olarak biliniyor. Tamı tamına 500 yıl İmparatorluğa hizmet etmiş ve Pekin'in göbeğinde yer alıyor. Halen hükümet tarafından farklı maksatlarla kullanılmaya devam ediyor. En önemli özelliklerinin başında ise; dünyada korunmuş en geniş antik ahşap yapılar bütünü olarak UNESCO tarafından tescillenmiş olması. 1987 Dünya Kültür Mirası listesine eklenmiş. Başlı başına yazı konusu olacak bir yer ama gezip gördükten sonra yazmak daha keyifli olurdu:)  

Toprak Askerler, Çin:

Kaynak: Pixabay

Çok ama çok enteresan bir yer:) Çin tarihinde önemli bir yeri olan ve en zalim imparatorların  başında gelen Qin Shi Huang'ın eseri. Bu zalim imparatorun en büyük korkusu ölümmüş ve hayatı boyunca ölümsüzlük iksirini bulmak için çabalamış. Ama olurda bulamazsam beni tüm ordum ve çalışanlarım ile gömeceksiniz diye de vasiyette bulunmuş:) Tabi akıllı vezirlerden biri bunu göze alamadığı için imparatora ordu ile birebir heykellerin yapılıp, onlarla ve silahlarıyla gömülmesine ikna etmiş adamı:) Ve 40 yıl boyunca bunu yapmakla uğraşmış binlerce insan. Böyle bir deli ve yıllarca imparatorluk yönetmiş:) Bu ilginç mezar 1974 yılına kadar bilinmiyormuş. Çiftçinin biri tarlasını sürerken şans eseri buluyor ve yüzyılın en büyük arkeolojik kazısı olarak kabul ediliyor. Aslında 1920'li yıllarda başka bir çiftçinin de fark ettiği ama askerlerden korktuğu için geri kapattığı da rivayetler arasında:)

Kremlin Sarayı, Rusya:


Kaynak: Pixabay

14üncü yüzyılda yapılan saray halen yapılış maksadıyla hizmet vermeye devam ediyor. Cumhurbaşkanı'nın resmi çalışma konutu olarak geçiyor. Bana hep masallardan çıkma harika bir yer gibi gelmiştir. Ama kim bilir yapıldığından bu yana nasıl kararlara imza atmıştır, bilinmez:) 1990 yılında Kızıl Meydan'la birlikte UNESCO Dünya Mirası Listesine girmiş. Yalnız bilinmesi gereken fotoğrafta görülen yer saray değil:) O kompleks içinde bulunan yapılardan sadece birisi:)  

Listemiz bu kadar. Bunlara Mısır Piramitleri de ilave edilebilir. Hatta bu listenin belki de en başında olmalı ama çok bilindiği için, en çok bilinen yapılardan olduğu  için sadece ismini yazarak geçiyorum:) Umarım keyif aldığınız bir yazı dizisi olmuştur. Sağlıcakla kalın.

Yorum Gönder

5 Yorumlar

  1. Dünyanın en popüler anıtsal yapılar dizisinin üçüncüsünü inceleme fırsatım oldu. Elinize, emeğinize ve gönlünüze sağlıklar dilerim. Bu yapıların içinde benim en çok dikkatimi Ürdün'deki Petra çeker. İnternette herkes kafasına göre bir şeyler kurgular, bu kurgulardan biri de Petra oldu. Güya aslında İslam dini, burada doğmuş ve buradan yayılmış. Taç Mahal'in de bir "Aşk Anıtı" olduğunu öğrendim. Gerçekten hepsi birer anıtsal yapılar ve hepsinin ayrı bir hikayesi var. Keyifli bir paylaşımdı, teşekkür ederim. Keşke bu her anıtsal yapıyı bizzat yerinde görme ve inceleme imkanımız olabilseydi, çok daha anlamlı olurdu. Dünya gözüyle bakmanın keyfine diyecek yok.
    Selam ve saygılarımla.

    YanıtlaSil
  2. Toprak Askerler'i hiç duymamışım:) Hikâyesi de çok ilginç geldi. Zalim İmparator mu Diktatör mü her ne ise artık, bencillik Nirvana. Derdi tabii ki ölene kadar hükümdarlık yapmak. Böyleleri kainata da sahip olmak ister özünde, kesin. Yüzyılın kazısıymıs cidden:)
    Taç Mahal' i daha ilkokulda beynimize kazidiklarini hatırlıyorum. İşçilerin ellerini kesme olayı doğru degildir umarim. Doğruysa yıksınlar hemen o şaheseri.Taş taş üstünde kalmasın!
    Nemrud Daği'ndaki heykeller için hangi listeden bahsettiğinizi anlayamadım ama 1987'de UNESCO Dünya Mirasi Listesi'ne girdiğini ve hatta bölgede deprem olmasından korktuklarını da öğrenmiştik.
    Gayet güzel bir liste hazirlamissiniz. Elinize sağlık :) Selam ve saygılar...

    YanıtlaSil
  3. Petra, gitmek, görmek istediğim bir yer. Umarım bi gün mümkün olur.

    YanıtlaSil
  4. Şu toprak askerlerin olduğu Xi'an şehrinde fabrikamız var ve adamlar beni davet etti. Ayarlayıp da gitmek o kadar istiyorum ki.... :D

    YanıtlaSil