SEKA Kağıt Müzesinin Hikayesi | Hayat40tansonra

SEKA Kağıt Fabrikası

Genel:

Bugün yine bir müze yazısı ile beraberiz:) Ama bu sefer İstanbul'dan değil, yaşadığım şehrin bir müzesi ile. Daha önce İzmit Müzelerini topluca ama kısa kısa anlattığım yazıda geçen, İzmitliler için hem tarihi, hem de duygusal anlamda önemi büyük bir müzeyi daha detaylı olarak sizlerle paylaşacağım:) Burası hikayesi olan bir müze, Cumhuriyet tarihi için önemli bir yer. Tabi İzmitliler için önemli dediğime bakmayın, Türkiye için de çok önemli bir yer. SEKA Mehmed Ali Kağıtçı Kağıt Müzesi...

Kağıt:)

Bu çok değerli müzeyi anlatmaya geçmeden önce gelin kısaca kağıttan bahsedelim:) Kağıt ile ilgili bulunan ilk kalıntılar M.Ö 2nci yüzyıla ait, yani bundan yaklaşık 4 bin yıl öncesine dayanıyor. Ve bulan millet Çinliler olarak kabul ediliyor. 13üncü yüzyılda önce Orta Doğu'ya, sonrasında ise Avrupa'ya yayılıyor. Tabi Avrupa'ya yayılmasıyla birlikte sanayileşme başlıyor. 

751 senesinde ki Talas Meydan Muharebesinde Abbasiler ve Çinliler arasında yapılan savaşta esir alınan Çinlilerden kağıt yapımı öğreniliyor ve Çin dışında ki ilk üretim merkezi Semerkand'da kuruluyor. Sonrasında Şam, Trablusşam (Lübnan'da bir kent) ve Mısır'da kağıt üretim merkezleri kurulmaya başlıyor. 

Bundan sonra ise Kuzey Afrika'nın Müslümanlar tarafından kontrol edilmesi ve oradan İspanya'ya geçilmesi ile kağıt üretim merkezleri de Avrupa'ya geçmiş oluyor. 18nci yüzyıla gelindiğinde ise ilk kağıt makinesi Fransa'da üretiliyor. Ve yavaş yavaş sanayileşme başlıyor. 

Kağıt Fabrikasından bir kare

Osmanlı'da dünya ile paralel bir gelişim söz konusu. Evliya Çelebi'nin Seyahatnamesinde Kağıthane semtinde Bizans'tan kalma bir kağıt fabrikası olduğu, yine Sultan III. Selim zamanında bir fabrika kurulduğu ama maliyetler nedeniyle kısa sürede kapatıldığı tarihi kaynaklarda yer alıyor.

Osmanlının ilk resmi kağıt fabrikası ise Yalova'da kurulmuş. İlk Türk Matbaasının kurulması ile ortaya çıkan kağıt ihtiyacını karışılmak maksadıyla 1744 yılında fabrika kuruluyor. Ancak Batının oyunları ile bir süre sonra kapılarını kapatmak zorunda kalıyor. Bu arada şu an halen Yalova'da İbrahim Müteferrika Kağıt Müzesi var.

Arkasından 1804'te Beykoz'da, sonra 1844'de İzmit Kağıt Fabrikaları kuruluyor. Ancak bunlarda benzer sebeplerle kapatılıyor. Yine Beykoz'da kurulan ve Osmanlı döneminin son kağıt fabrikası olan Hamidiye Kağıt Fabrikası 1nci Dünya Savaşının azizliğine uğruyor ve galip devletler tarafından kapatılıyor. 

Gelelim Cumhuriyet Dönemine. Burada benim yaşadığım şehrin, Kocaeli'nin, İzmit'in kağıt fabrikasının hikayesi başlıyor:) Buraya kadar biraz uzun oldu ama asıl hikayemiz burada başlıyor. İlk fabrikamıza geçmeden önce size idealist bir insandan kısaca bahsedip, fabrikaya geri döneceğim.

Mehmed Ali Kağıtçı. Mehmed Ali Bey 1899 yılında Heybeliada'da dünyaya geliyor. 1922 yılında İstanbul Üniversitesi'nden kimyager olarak mezun oluyor. Aynı zamanda Mineraloji (mineralleri inceleyen bilim dalı) ve Genel Matematik alanlarında da sertifika sahibi. 1925 yılında ise Almanya'ya kağıtçılık eğitimi almaya gidiyor. Ve aslında SEKA Kağıt Fabrikasının fikri temelleri de bu süreçte atılmaya başlıyor:) Almanya macerasının arkasından 1 sene süreyle Fransa'da bir kağıt fabrikasında işçilik yapıyor. Ve devamında aynı ülkede bir üniversitenin Kağıtçılık Bölümünde eğitim alıyor. Burayı birincilikle tamamlayan Mehmed Ali Bey, Türkiye'nin ilk Kağıt Mühendisi ünvanı ile ülkemize geri dönüyor.

Tabi bu kadar eğitim üzerine, ülkemizde artık bir ulusal kağıt sanayi kurulması gerektiğini çeşitli gazete ve dergilerde dile getirmeye başlıyor. Bununla ilgili onlarca makale ve yazı yazıyor. Bu konuda ilk girişimi ise İş Bankası yapıyor. O dönem İş bankasının başında olan Celal Bayar (Türkiye Cumhuriyeti'nin Üçüncü Cumhurbaşkanı, 1950-1960) ile görüşme imkanı buluyor ve 1932 yılına gelindiğinde bu konuda bir şartname hazırlıyor. 

En sonunda hayalleri gerçek oluyor ve Sümerbank eliyle, devlete ait bir kağıt fabrikası kurulmasına karar veriliyor. Bunun üzerine Mehmed Ali Bey, Sümerbank'ın başına getiriliyor. Böylelikle Ülkemizin ilk kağıt fabrikasının temelleri 1934 yılında atılmış oluyor. Mehmed Ali Bey, 1935 yılında yürürlüğe giren Soyadı Kanunu ile Kağıtçı soy ismini kullanmaya başlıyor. Burada Mehmed Ali Kâğıtçı'nın hikayesine virgül koyup, fabrikamıza geri dönelim.

İki yıl sonra, yani 1936 tarihinde fabrika ilk üretimini geçekleştiriyor. 1944 yılında ikinci, 1954 yılında üçüncü, 1960 yılında dördüncü ve 1961 yılında beşinci fabrikalar da hizmete giriyor. Adı İzmit Kağıt ve Karton Fabrikası olan işletme, ilk isim değişikliğini 1938 yılında yaşıyor ve Sümerbank Selüloz Sanayi Müessesi oluyor. Bu arada Mehmed Ali Bey'i de unutmayalım. 1941 yılına gelindiğinde siyasi nedenlerle itibarsızlaştırma yapılarak görevinden alınıyor. Hatta ilginç notlar var bununla ilgili.. Kendisi görevden alındıktan sonra yerine yönetici bulmak için ilk olarak Norveç'in kapısı çalınıyor. Ama Norveç "sizin bu alanda ilk kağıt mühendisi ünvanına sahip Mehmed Ali Bey'iniz var, ne oldu ona?" diye sorunca Norveç'ten vazgeçip, Fransa'nın kapısını çalıyorlar. Ve oradan Mehmed Ali Bey'in eski bir sınıf arkadaşı getiriliyor. Kendisi de durumu sorgulayınca gerçekler ortaya çıkıyor ve siyasi nedenlerle bu işin yapıldığı itiraf ediliyor.. 1955 yılına gelindiğinde fabrika yine isim değiştirir ve bugünkü binene adıyla SEKA olur. 

SEKA Kağıt Fabrikası Binalarından

Seneler 1998 yılını gösterdiğinde işler değişmeye başlar ve fabrika özelleştirilir. O tarihe kadar SEKA'ya bağlı Türkiye'nin farklı şehirlerinde 7 adet karton ve kağıt fabrikası vardır. 

Bugün OYAK kuruluşu olan ve 1970 yılında hizmete giren Zonguldak Çaycuma'da ki  fabrika halen üretime devam etmekte. Giresun Aksu'da ki fabrikanın ise 2002 yılından sonraki durumu biraz tuhaf:) Basında da çokça yer alan ilginç ihaleler sonucunda en son TOKİ'ye devredilmiş ve şu an sanırım fabrikanın yerinde stadyum var:) Dalaman'da ki fabrika MOPAK adıyla üretime devam ediyor. Afyon'da ki fabrika 2003 yılında özelleştirilerek ALBAYRAK Grubuna devrediliyor. Balıkesir'de ki fabrika da VARAKA ismi ile 2003 yılında yine ALBAYRAK Gruba devredilmiş ve üretime devam ediyor. Kastamonu'da ki fabrika 2003 yılında MOPAK'a devrediliyor ve üretime devam edenlerden. Antalya ve Bolu'da ki ki fabrikalarla ile ilgili bir bilgiye ne yazık ki rastlayamadım. 

Dönelim bizim fabrikaya:) Sene 1998 demiştik. 1998 yılından sonra teknolojinin eski olduğu gerekçesi ile 2005 yılında fabrika kapatılıyor. Yanlış bilmiyorsam 10 bin üzerinde çalışanı olan fabrikada en son 600 işçi kalıyor. Sonrasında ise olaylar başlıyor.

SEKA İzmit'in sembollerinden, fabrika girişinde ki "Kağıt Medeniyetin Hamurudur" sözü İzmit için önemli. İzmit'in ilk spor kulübü Kağıtspor'un temelleri burada atılıyor. Ve yıllarca farklı alanlarda ülkemize sporcu kazandırmaya devam eden bir kulüp. 1937 yılında kadınlardan kurulu kürek takımı körfezde kürek çekiyor. İzmitliler, 1940'lı yıllarda ilk tiyatro ve sinema ile SEKA Kağıt Fabrikası sayesinde tanışıyorlar. Binlerce insana yıllarca ekmek veren, şehrin gelişimine en büyük katkıyı veren tesislerin başında yer alıyor. Kendine ait marşı olan bir fabrika, daha ne olsun:) Ancak 2005 yılında çalışan sayısı iyice düşen, teknolojinin çok gerisinde kaldığı söylenen fabrika, çalışanlarının kendilerini 9 gün boyunca fabrikaya kapatmasına rağmen kapılarını kapatıyor...

Ta ki 2016 yılına kadar:) 2005 yılında Büyükşehir Belediyesine devredilen yapı, 2011 yılında müze hazırlıklarına başlıyor ve 2016 yılında müze olarak hizmet vermeye başlıyor.

SEKA Kağıt Fabrikası

Zamanında Genç Cumhuriyetin dışa bağımlılığını kısa sürede kapatan ve onca yıl başarı ile hizmet veren ana fabrikanın kapatılması, diğerlerinin özelleştirilme süreçleri ve bugün Ülkemizin kağıtta dışa bağımlılık miktarı, benim yazı alanıma çok girmediği için bunlardan bahsetmiyorum. Ancak okuyan, yazan herkesin kolaylıkla anlayabileceği hususlar olduğunu da belirtmek isterim.

Son olarak kağıdın hayatımızda ki yerinden de kısaca bahsedip diğer kısımlara geçelim:)  Sevgili Vikipedi kağıdın kullanıldığı alanları 8'e ayırmış; Değerli kağıtlar (para vb.), bilgi depolama araçları (kitap, gazete vb.), kişisel kullanım (not defteri vb.), iletişim (mektup vb.), ambalaj, temizlik, inşaat ve yapım, son olarak da diğer kullanım alanları:) Hayatımızda olmadığı bir alan var mı?

Genel hususlar kısmı sanırım başlı başına bir yazı oldu:) Hatta pek gezi yazısı değil de güncel yaşama dair bir yazı oldu:)

Ulaşım:

Aşağıya hem bir harita, hem de ulaşım için Google Maps bağlantısı bırakıyorum.

SEKA Kağıt Müzesi Konum

Direk önüne kadar götürecek bir ulaşım vasıtası yok. Ancak hemen 200 metre ön tarafında (deniz tarafında) tramvay durağı mevcut. Ayrıca otobüslerle geldiğinizde yürüme mesafesinde.

Keşfet:

Müze 2016 yılından beri hizmet veriyor ve giriş ücretsiz. Pazartesi günleri hariç her gün 09.00-18.00 saatleri arasında ziyaret edebilirsiniz.

Müze zemin katla birlikte 3 katlı ve toplam 16 sergi salonundan oluşuyor. 3 tane de geçici sergi salonu var. Geçici salonlar kültür ve sanat eserlerinin dönemsel olarak sergilendiği alanlar. Benim için ilgi çekici olanlar, koca koca makinelerin sergilendiği alanlar oldu:) İlk salondan, son salona kadar kağıdın tarih ve üretim sürecine şahitlik ediyorsunuz.

Her salondan bir kare ile tavsiyeler kısmına geçiyorum:)

Türbin Dairesi;

Türbin Dairesi

Şlayfer (Parçalama) Salonu;

Şlayfer Salonu

Güç Santralı Salonu;

Güç Santralı Salonu

Bu salonun bir kısmı; Kocaeli'nin Milli Mücadele Dönemini anlatan fotoğraf sergisinden oluşuyor.

Dekantasyon Kuleleri;

Dekantasyon Kuleleri

Teksif Dairesi;

Teksif Salonundan bir oda

Hamur Hazırlama Salonu;

Hamur Hazırlama Salonundan bir kare

Hamur Temizleme Salonu;

Hamur Temizleme Salonu

Kağıt Makinesi Salonu;

Kağıt Makinesi Salonu

Mehmed Ali Kağıtçı Salonu;


Matbaa Salonu;

Matbaa Salonu

Baskı Dairesi;

Baskı Makinesi

Ayrıca şu an kapalı olsalar da içeride hediyelik eşya satan dükkan, restoran ve kafe var. Son olarak bu bina aslında sadece Kağıt Müzesine ait değil. Aynı çatı altından Bilim Merkezi de bulunuyor. Her ikisi için de aynı giriş kapısını kullanıyorsunuz. Buraya kadar gelmişken tabi ki burayı da ziyaret etmeden dönmeyin. Unutmadan eğer çocuklarınız ile gelecekseniz, önce Kağıt Müzesine girin:) Çünkü ilk Bilim Merkezi'ne girecek olursanız, çıkamayabilir ve diğer müzenin ziyaret saatlerini kaçırabilirsiniz:)

Tavsiyeler:

İlk tavsiyem Kocaeli'ye gelen, yolu buradan geçen arkadaşlar vaktiniz varsa bu müzeye mutlaka uğrayın:) Otoyoldan gitmiyorsanız, ulaşım son derece kolay ve en azından benim gibi belli bir yaşa ulaşmış arkadaşlara, büyüklerime hitap eden, hikayesi ve hatıraları olan bir müze.

Müze için mevsimin hiç bir önemi yok. Müzenin tamamına yakını kapalı alan ve ısıtması da son derece iyi.

Fotoğrafçı arkadaşların fazlası ile ilgisini çekecek bir müze. Sadece makine ile çekim yapacaklar için müzenin büyük bir kısmında ışık problemi var. O yüzden tripod ihtiyacınız olabilir. Özellikle modelli çekimler için sizi mutlu edecek bir yer:)

Vakit ayırıp okuduğunuz için şimdiden teşekkür ederim:)

Yorum Gönder

29 Yorumlar

  1. Şu fabrika kapatıldı diye her zaman üzülürüm be hocam

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Aynen hocam.. En azından yerinde blr AVM yok :) Bir şekilde anılar yaşatılıyor.

      Sil
  2. Müzeyi ve Bilim Merkezini pandemiden önce gezmiştik. Hatta dediğiniz gibi Bilim Merkezine doyamayıp, çocuğumuzla birlikte iki defa gitmiştik. İzmit'te mutlaka ziyaret edilmesi gereken yerlerden. Tarihçede belirttiğiniz o büyük atılım, yatırım günlerinden sonra bugün selülozda dışa bağımlı ülkelerden biri konumumdayız ne yazık ki. Mevcut kriz kağıt fiyatlarına çok yansıyor. Kitapseverler kitap raflarında gönlünce kitap alamamaktan mustarip. İnşallah güçlü bir ekonomi olur ve kağıt sektöründe ülke olarak çok daha iyi noktalara gelmeyi başarabiliriz. Emeğinize sağlık Sezgin Bey.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Özellikle kitap kağıdı konusunda sıkıntı büyük. Türkiye'de üretilmediğini ve tamamen dışa bağımlı olduğumuzu okumuştum:( Kaynak varsa, fabrika var. Fabrika varsa, üretim var:) Bilim Merkezi de özel bir yer, ne iyi etmişsiniz de hep beraber gezmişsiniz:) Çok teşekkür ederim Sibel Hanım:)

      Sil
  3. Interesting historical story about the paper museum. We use paper but seldom do people realize the process that it goes through before it reaches the public. Nice story and history! Thanks for sharing, my friend and have a wonderful new week.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Thank you Bill:) If this process is known, maybe it will be used more consciously... Have a great new week for you too:)

      Sil
  4. Tarihi bilgilendirmeler için teşekkürler. Böyle yerler kapanmasa keşke. Bir coğrafya hocası ülkemizdeki ağaçlardan 1.kalite hamur elde edilemediği için kitapların ithal kağıttan yapıldığını söylemişti. Ne kadar doğru bilemem de başka alanlarda yararlanılabilir en azından.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Seka Kağıt Fabrikası kapanmadan önce gazete ve kitap kağıdı ihtiyacını büyük oranda karşılıyormuş, ancak üçüncü kalite kağıt ile:) Tabi o da özellikle okurlar tarafından istenmeyen birşey. Bu konuyla ilgili bilimsel bir kaç makale okumuştum. Ülke olarak orman alanları ve zenginliği açısından ciddi bir ilerleme kat etmişiz. Ama ıslah etme, kullanılır hale getirme konusunda çalışmalar devam ediyormuş. Ve ağaç türünden çok selüloz üretimine uygun bitki konusunda sıkıntı varmış. Bu da aslında aşılacak bir konuymuş ama hem bunların üretilmesi, hem de birinci kalite kağıt için kurulması gereken tesislerin maliyeti inanılmaz rakamlar ve özel şirketlerin girmeyi kesinlikle istemeyeceği bir sektör olarak söyleniyor:) Devlet desteği veya eliyle yapılması gereken bir iş olarak söyleniyor.

      Kalitesi düşükte olsa 90'lı yılların başına kadar elde bir fabrikamız varmış ve teknoloji yenilenmesi ile belki de çözülebilecek bir konuyken bu hale gelmişiz:) Şu an 3üncü kalite basılı yayın kağıdı üreten fabrikamız yok.. Ben teşekkür ederim, mutlu bir hafta dilerim şimdiden:)

      Sil
  5. Görseller ve anlatım 10 numara olmuş.

    YanıtlaSil
  6. O yazınızı kaçırmışız galiba. Ne kadar güzel müzeler varmış İzmit'te. Geniş bir zamanda inceleyerek okumak lazım. Seka Kağıt Müzesi'ni ilk kez sayenizde duymuş oldum. Talas Savaşı olmasaymış kim bilir kaç yüzyıl daha kağıttan mahrum kalacaktı insanoğlu. Esir alınan bir Çinliden öğrenmek büyük kurnazlık:)
    Her türlü aşaması mevcut çok geniş kapsamlı bir kağıt müzeymiş. 2016 açılış için yeni bir tarih. Siz de oldukça bilgilendirici bir yazı hazırlamışsınız. Emeklerinize sağlık. Keyifli bir hafta dilerim:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Müzeler yazısı eski yazılardan:) O zamanlar blog ailesinden yazılarımı okuyan arkadaş sayısı azdı:) Müzenin yerinde bir AVM görmüyor olmamız büyük şans ve belediyeye bu anlamda teşekkür etmek lazım:) Sizin de güzel bir haftanız olsun.

      Sil
  7. Ne büyük bir kayıp bu fabrikanın kapanması. Şimdi çalışsa kitaplara, dergilere ulaşmak çok daha kolay olurdu.

    YanıtlaSil
  8. Böyle yerlerin kapanmasına çok üzülüyorum. Hiçbir şeyin değerini bilmiyoruz. Bilgiler, fotoğraflar çok güzel:))) Emeğinize sağlık:)))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yazık edilmiş bir fabrika diye düşünüyorum. Keşke Devletimiz özelleştirmeseymiş.. Teşekkür ederim:)

      Sil
  9. Sayenizde müze de gezdik efem :) Ne güzel bilgiler, kareler. Emeğinize sağlık.

    YanıtlaSil
  10. İzmit^çok enteresan bir şehir, sessiz ama nedense Türkiye'de pek çok şeyde yatırımın ilk düşünüldüğü yer, belki coğrafi konum olarak uygun bilemiyorum, SEKA parka gidip buraya gitmemiş olmamı affedemiyorum şimdi, bizler bir yakınımızı görmeye gittiğimiz zaman avm ye götürülen ama müzeye götürülmek aklına gelmeyen bir millet oluşumuzdan normal olabilir görememiş olmam. Bu özelleştirmeler ile ne canım fabrikalar, santraller vs off çok can yakıcı ve kahredici şeyler insanın canı acıyor ama elinden düzeltebilmek adına bir şey gelmiyor. Teşekkürler paylaşım için, ...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bugün Kocaeli'de turizm şurası yapılacak ve inşallah şehrin tanıtımı konusunda ciddi atımlar atılır. Burası turizmin her alanında ciddi bir potansiyele sahip:) Ama ciddi oranda da AVM miz var:))) Ne yazık ki bizim insanımız da dediğiniz gibi bir ağırlama yöntemi var. Çünkü inanın burada yaşayan birçok insanın müzelerden haberi bile yok... Ben teşekkür ederim:)

      Sil
  11. Ülkenin birçok değeri ya satıldı yada kapatıldı

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok şaşırtıcı bir durum değil:) Bir de yalan haber kanalını izleyenler bunun farkına varsa, her şey daha güzel olacak..

      Sil
  12. kağıdımıza kadar karıştıklarını bilmiyordum, bilim merkezini gezmek güzel olurdu merak ettim

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Özellikle de kitap, gazete yapımında kullanılan kağıda:) Aslında onlar karışmıyor, biz karıştırıyoruz:)

      Sil
  13. Bir İzmit'li olarak Seka'dan emekli çok fazla güzel insan tanıyorum. :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. İzmit'li olup da Seka'da çalışmış ,tanıdığı olmayan yoktur sanırım:)

      Sil
  14. Yazıların böyle bir faydası olabiliyor:)

    YanıtlaSil
  15. Bu yazıda o kadar çok şey öğrendim ki tek tek yazmam mümkün değil. Elinize sağlık.

    Kağıt fabrikaları kapandı ama biz bunu tuvalet kağıdı fiyatları yükselmeye başladığında tartışmaya başladık. :(

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkür ederim Hocam:) Tuvalet kağıdı önemli ve tam da dediğiniz gibi zamla aklına geldi insanların... Halbuki o fabrikalar bizim Milli değerlerimizdi..

      Sil