Payas ve İskenderun | Hatay Gezi Rehberi


İskenderun Anıt Meydanı

Geldik Hatay gezimin son gününe:) Her zaman olduğu gibi Genel Bilgileri yazdığım yazıya buradan, Antakya'da gezilecek yerlere buradan ve Samandağ çevresinde gezilecek yerlere ise buradan ulaşabilirsiniz.

Genel Bilgiler yazısında Antakya ve İskenderun'dan uzun uzun bahsettim ama Payas'tan hiç bahsetmedim. Çok kısa yazıp, hemen keşfedilecek yerlere geçelim:)

Payas ilçesi, İskenderun ve Antakya gibi tarihi bir geçmişe sahip. Özellikle Suriye istikametinden Ortadoğu'yu Anadolu'ya bağlayan yol üzerinde bulunması ve liman kenti olması nedeniyle tarih boyunca stratejik öneme sahip bir yer olmuş. Burası da İskenderun gibi Büyük İskender ile Persler arasında ki savaş sonrası kendini bulan yerlerden. 

Sokullu Mehmet Paşa Külliyesi

İlk kullanılan adının Baias olduğu biliniyor. Sonra değişe değişe bugünkü Payas haline geliyor:) Bu arada zamanında dünyanın en güçlü iki büyük devletinin başında ki Bizans İmparatoru Heraklius ile İran Kralı 11. Hüsrev arasında ki büyük savaş burada meydana gelmiş. İranlıların zaferiyle sonuçlanan savaş sonrası, bölge bir süre de İranlıların hakimiyetinde kalıyor. İlerleyen tarihlerde hac yolu üzerinde olması, Haçlılar zamanında ise orduların Anadolu'ya ilk çıktıkları yerlerden olması nedeniyle hep önemini korumuş. 

Bir dönem Adana'ya bağlı olsa da Hatay Meselesi çözüldükten sonra Hatay'a bağlı bir ilçe oluyor. Cumhuriyetin ilk yıllarında eski önemini biraz kaybeden Payas, 1970'li yıllarda Demir-Çelik Fabrikasının kurulmasıyla tekrar kendisine geliyor:) 6-7 binlerde olan nüfusu kısa sürede 35 binlere geliyor:) Bugün hem doğa güzellikleri, hem tarihi eserleri, hem de sanayisi ile güzel ilçelerimizden.

Geçelim keşfetmeye:)

Payas Kalesi:

Payas Kalesi

Haçlıların bölgeye hakim olduğu dönemde Cenevizliler tarafından inşa ediliyor. Ve Kudüs'e giden hacıların güvenliğini sağlamakla görevli Tapınak Şövalyeleri tarafından kontrol ediliyor. Bir süre sonra kullanılamaz duruma gelen kale, bölge Osmanlı hakimiyetine geçince aslına uygun olarak yeni baştan inşa ediliyor. Kıbrıs'ın fethi sonrası, daha da önem kazanan kaleye şu an giremiyorsunuz:) Kapısına bildiğiniz kocaman bir asma kilit vurulmuş. İçeriye de kocaman bir köpek bağlanmış:) Orada ki esnaf ablaların söylediği, çocuklar kaleyi oyun alanı olarak kullandıkları için surlar tehlikeli oluyormuş. Bu yüzden de kapatılmış.

Girilemeyen Kale İçi

Vakti zamanında Şair Namık Kemal, Kıbrıs'a sürgün edildiğinde burada bir süre tutulmuş. Gazimağusa'da 38 ay kaldığı zindanı da görme imkanım olmuştu. Hiç iç açıcı bir yer değil. Nitekim orada defalarca sıtma ve başka hastalıklara yakalanmış. 

Payas Kalesi Cumhuriyetin ilk yıllarında ise karakol ve hapishane olarak kullanılmış. Şu an dediğim gibi kapalı:) Benim şahsi fikrim; kalenin çok yapmacık durduğu, çocukların içeri girip oynamalarına hak verilecek, oyuncaktan kale gibi duran bir yer:)

Sokullu Mehmet Paşa Külliyesi:

Kervansaray Girişi

Payas Kalesi ile yan yana olan külliye, Mimar Sinan tarafından kale ile uyumlu olacak, bir bütün şeklinde görünecek tarzda inşa edilmiş. Yaptıran kişi devrin Sadrazamı Sokullu Mehmet Paşa. Bugüne kadar gördüğüm en düzenli ve güzel külliyelerin başında gelen bir yer oldu. Zaten Anadolu'nun en büyük külliyesi olarak kabul ediliyor. Yapım tarihi 1574. Yapıldığı ilk günden 1nci Dünya Savaşına kadar da aktif olarak kullanılıyor. Ancak savaş sonrası değişen ticaret yolları gibi birçok sebeple kullanımına ara veriliyor.

İmaret Bahçesi

Külliyeye giriş ücreti yok. Kışın 10.00-22.00 saatleri arasında, yazın 10.00-23.00 saatleri arasında her gün ziyarete açık.

Külliye toplam 8 bölümden meydana geliyor. 2 adet tabhane (üst düzey yöneticilerin ağırlandığı odalar), imaret (yoksullara ve medrese öğrencilerine yemek dağıtılan yer), hamam, camii, sıbyan mektebi, kervansaray ve arastadan oluşan 13 bin metrekarelik bir alan:) 

Külliye Arastası

Şu an en faal alanı Arasta. Halihazırda 48 adet dükkanın faal olarak çalıştığı Arasta, girişte ilk karşılaşacağınız alan. Sol tarafta şu an kapalı olan 2 adet tabhane, en büyük açık alanın olduğu kervansaray ve çok güzel bahçeye sahip imaret bulunuyor. Arastanın sağ tarafında ise halen faal olarak hizmet veren hamam, II. Selim Camii ve kapalı olan sıbyan mektebi var. 

II. Selim Camii

Külliyenin en dikkat çeken yerlerinin başında cami geliyor. Külliyeyi her ne kadar Sokullu yaptırmış olsa da, dönemin padişahı II. Selim'in ismi veriliyor:) Külliye ile iç içe ama kendi sınırları olan bir yer. Avlu içerisinde başka bir ilgi çekici yer ise anıt ağaç:) Yaklaşık 1350 yaşında bir zeytin ağacı var ve 2017 yılında koruma altına alınmış. Böyle giderse daha çok zeytin ağacını "anıt ağaç" olarak görmeye devam edeceğiz gibi....:(((

Zeytin Ağacı:)

Ayrıca Külliyenin alan olarak yarısını oluşturan kervansaray içinde bir de kütüphane mevcut. Ancak kervansaray içerisinde ki diğer alanlar, odalar kapalı. 

Cin Kulesi:

Kale ve külliyeden sahil tarafına doğru yaklaşık 10 dk. sonra ikinci bir askeri yapı daha var. Burası Osmanlı döneminde, 1577 yılında limanı korumak ve gözetleme maksadıyla yapılan Cin Kulesi. Buraya girişte kale gibi yasaklanmış. Bu bölgede bir balıkçı barınağı ile tahminimce yazın aktif hale geçen kafe/ restoranlar var. Çok iç açıcı bir yere benzemiyor. Ayrıca Cin Kule etrafında uygun otopark yok. Aracınızı balıkçı barınağının oraya bırakıp tekrar geri yürümeniz gerekiyor.

Burası Payas'ta benim son ziyaret noktam oldu ve İskenderun'a doğru yola çıktım. Bu arada aklınızda olsun, bölgede demir-çelik fabrikası olduğu için yollarda, yol kenarlarında yük taşıyan çok fazla ağır vasıta var. O yüzden burada daha dikkatli araç sürmekte fayda var. Ayrıca bölge önemli bir liman bölgesi olduğu için İskenderun-Payas arası olduğu gibi ağır vasıtalar ile dolu. Yolun tamamında dikkat edin.

İskenderun Sahil: 

İskenderun:)

İskenderun ilçesi Hatay gezimin son durağı:) Buraya 2018 yılında 4-5 günlüğüne geldiğim için Hatay gezimde daha önce görmediğim yerlere öncelik verdim ve bu güzel ilçeyi son güne bırakarak, birkaç saatimi ayırdım. Aslında İskenderun'da, daha doğrusu merkezde tarihi eser anlamında ziyaret edilecek benim bildiğim ve gördüğüm kadarıyla bir yer yok. Ancak sahili bile tek başına gezilecek, görülecek güzel bir alan:) Ben buraya ayırdığım bir kaç saat içerisinde ne yaptım peki:) Önce araba ile tüm sahil şeridini baştan sona gidip geldim:) Bildiğiniz araba sürüş keyif yaptım:) Zaten git-gel en fazla 15 dakika ama deniz görmek, deniz havası almak ayrı bir güzel:)

Nihal Atakaş Camii

Sahilde önceki ziyaretimden farklı  olarak gördüğüm (benim fark edebildiğim) yeni yapılan bir camiydi. Caminin özelliği ise; dünyada tek örneği Budapeşte'de olan caminin bir büyüğü olarak yapılmış olmasıymış. İsmi Nihal Atakaş Camii. Onun haricinde sahil hattı boyunda bulunan Deniz Müzesi de gezebileceğiniz alanlardan.

İskenderun Sahil

Sahilde benim fotoğraf çekmek için durduğum ve en sevdiğim alan ise İskenderun Anıt Meydanı oldu. Sonrasında ise daha önceden geldiğimde künefe yemek için ziyaret ettiğim bir pastaneye geçip, son saatlerimi burada geçirdim:) Sonrasında tekrar havaalanına gidip, aracı teslim ettim ve İstanbul yolunu tuttum:)

Son olarak İskenderun-Antakya yolu üzerinde bulunan Bakras Kalesi ile buraya yakın Arsuz isimli ilçeyi de ziyaret edebilirsiniz. Böylelikle 3 günlük Hatay gezimizi toplam 4 yazı tamamlamış oldum:) Ben gezerken de, yazarken de büyük keyif aldım, umarım sizlerde okurken aynı keyfi almışsınızdır:) Vakit ayırıp okuduğunuz için teşekkür ederim:)

Bir sonraki gezi yazım, en kısa zamanda İstanbul'un yeni cazibe merkezlerinden birisi olacak. Ama bu yazıyı kendi blog sayfamda değil, severek takip ettiğim bir blog arkadaşıma konuk yazar olarak paylaşacağım:)

Yorum Gönder

23 Yorumlar

  1. İyi ki gittiniz, iyi ki yazdınız. Okurken keyif almamak mümkün mü? Dahası, Hatay ile ilgili önyargılarım yok oldu. Dolu dolu gezilebilecek ve keyif alınabilecek bir yer olduğunu hiç zannetmiyordum. Ama öyleymiş. Otelimiz İskenderun'daydı ama karanlıkta giriş yaptık, sabah erkenden yola düştük. Meğer deniz eşliğinde şahane İskenderun manzarasına sahipmişiz. Görüp göreceğimiz o kadarmış:)
    Hatay için 3 gün ayırıp planlı programlı gezmeniz ne kadar isabetli bir karar, onu anladık her şeyden önce. Paayas'taki kaleye kilit vurmak acayip bir karar. Onun yerine girişe bir görevli koyulabilirdi. Ama görünümü halletmişler, değmez galiba:)) Kervansaray muhteşemmiş yalnız.
    Harika Hatay seriniz için tüm bölümler adına bir kez daha teşekkürlerimi iletiyorum. Emeklerinize, ayaklarınıza sağlık:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok teşekkür ederim:) İnanın en keyif aldığım yazı dizilerinden birisi oldu benim için:) Sizlerinde faydalı bulması beni ayrıca mutlu etti:) Mutlu pazarlar, saygılar:)

      Sil
  2. Harika bende hataya gideceğim yakında

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yazı dizisi sona erdi, umarın ziyaretinizde faydası dokunur:)

      Sil
  3. Sounds like a nice area. The olive tree was interesting to see and glad that it has protection. So much too see and read about. Thanks for another great report. Enjoy the weekend.

    YanıtlaSil
  4. Great historical place with a beautiful white mosque ( Nihal Atakaş) ! What a fantastic silhouette of the old olive tree.

    YanıtlaSil
  5. Namık Kemal'in başına böyle şeyler geldiğinden haberim yoktu, İskenderun başta olmak üzere özlediğim yerler hep :) İstanbul yazınızı bekliyoruz ^^

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bir aksilik olmazsa çarşamba günü için ziyaretimi planladım:)

      Sil
  6. Çok güzel bir yazı dizisi oldu, emeğinize sağlık:))) Ne güzel yerler gezdiniz, bizimle de ayrıntılı paylaştınız, gezmiş gibi hissettim:))) Zeytin ağacına bayıldım, çook güzel:)))) Fotoğraflar harika:) Yazı dizisini okuduktan sonra Hatay'a ışınlanmak istedim desem:))) Sayenizde daha yakından tanıma fırsatımız oldu:))) İstanbul yazınızı da merakla bekliyorum:)))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok teşekkür ederim:) Bir süre İstanbul ziyaretleri olacak, hatta güzel bir yazı için hazırlanıyorum:) Sonra yine yeni planlar olur inşallah:)

      Sil
  7. Ah o zeytin ağaçları. Neden? diyor insan. Neden bu düşmanlık? Gelecek nesle bırakacak neyimiz var ki yaşadığımız dünyadan başka.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Anlamak ve olanlara inanmak zor... İnsanoğlunun doğa ile alıp veremediği ne olabilir ki.. Para için değer mi:(

      Sil
  8. Çok güzelmiş ben de hatay tarafına gitmiştim ama detaylı görme imkanım olmamıştı

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. İnşallah tekrar gitme ve daha detaylı görme imkanınız olur. Teşekkür ederim:)

      Sil
  9. Kaleyi daha kullanımı mümkün bir yer haline getirmeyi neden düşünmüyorlar hayret, bas kilidi çürüt gitsin.. mantık bu :/ Caminin mimarisi ilginçti. O zeytin ağacı ne kadar heybetli :(
    (Bu arada kapalı olan sıbyan mektebinden bahsetmişsiniz, kelimenin anlamına baktım bir açıklama yoktu. Acaba sübyan mı? Yoksa gerçekten o yöreye ait başka anlamı olan bir kelime mi? Merak ettim)
    Elinize sağlık, yazılar takdire şayan. :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sıbyan Mektebi her yerde geçen resmi ismi ama aslında sübyan kelimesinin karşılığı ile aynı:) Birçok yerde Osmanlıca sözlükte geçiyor diyor ama açıkçası bende çok bilmiyorum. Kale tam bir facia:) Bildiğiniz maketten yapılmış gibi... Teşekkür ederim:)

      Sil
  10. Yanıtlar
    1. Hocam hayırsever bir iş insanının eşi. Onun adına yaptırmış camiyi.

      Sil
  11. Arasta sessiz sakinmiş hocam :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hocam herhalde yazın daha çok gelen oluyordur. Gerçi oralar sıcaklık anlamında hep yaz gibi:)

      Sil