Misi Köyü (Gümüştepe) Gezi Rehberi | Bursa

Misi Köyü

Genel:

Bursa gezimin ikinci gününde ilk ziyaret noktamız Misi Köyü, yeni adıyla Gümüştepe Mahallesi. İlk gün ziyaret ettiğim Trilye'nin, Gezi Rehberine buradan ulaşabilirsiniz.

Misi Köyü, Bursa'ya bağlı Gölyazı ile birlikte uzun süredir ziyaret etmek istediğim yerlerin başında geliyordu. Yorgunluğumun hakkını veren, gezi güzergahında en çok keyif aldığım yerlerin başında geldi :)

Misi Köyü ile ilgili en çok dikkatimi çeken, hoşuma giden konu; köye verilen değer oldu. Türkiye'nin hemen her yerinde yapı itibariyle birçok benzer köy var ama sihirli bir kaç dokunuş ile burası diğerlerinin önüne geçen, adı çok duyulan ve turizmden ciddi gelir sağlayan yerler arasına çoktan girmiş. Detaylar yazının devamında:)

Misi Sokakları

Misi Köyü, geçmişi bundan 3000 yıl öncesine dayanan ve günümüze kadar kesintisiz yaşamın sürdüğü düşünülen sayılı yerlerden. Tabi Nilüfer Çayı'nın köyün içinden geçmesi de yerleşim yeri olarak seçilmesinde ki en büyük etken. Bildiğiniz gibi zengin toplumlar tarih boyunca yerleşim yeri olarak ya deniz kenarı, ya da nehir, dere, göl kenarlarını tercih etmişler :)

Nilüfer Çayı ve İşletmeler

Buraya ilk gelen toplumun Mysialılar olduğu tarih kaynaklarında yazıyor. Ve birçok kaynakta dünya tarihinde batıdan doğuya yapılan ilk göç olarak bilinen Mysia Göçü burada yaşamın başlangıcı olmuş. Sonrası ile ilgili çok bilgi olmasa da M.S. 183 yılından bugüne olan tarihi olaylar detaylı olarak biliniyor. Batı Roma zulmünden İstanbul'a, oradan da Bursa'ya kaçan Alex isimli keşiş ve 85 kişilik arkadaş grubu bu bölgeye gelerek, uzun yıllar misyonerlik faaliyetlerinde bulunuyor. Tabi bölgenin ormanlık yapısı, yamaçta kurulması, saklanmaya uygun olduğu için işlerini kolaylaştırıyor. Burası ülkemizde ki birçok yer gibi Hristiyanlar için önemli bir yer. Üçüncü kez yazılan İncil ile ilgili din adamları burada bölgesel bir konsil yapıyorlar ve orijinal İncillerden birinin burada ki manastır altına gizlendiği söyleniyor.

Ama ne yazık ki şu an ortada ne manastır var, ne de İncil:) 1950'lerde burada resmi bir kazı çalışması yapılıyor ama define avcıları tarafından her yerin talan edildiği tespit ediliyor.

Oradaydım:)

1300'lü yıllara geldiğimizde bölge Osmanlı hakimiyetine giriyor. Resmi bilgi olmasada, bir dönem geçici başkent olarak kullanıldığını iddia edenler var. Uzun süre konumu ve doğal zenginlikleri sayesinde önemini koruyan köy, Bursa, Gölyazı, Mudanya ve İznik'in fethinden sonra yavaş yavaş popülerliğini kaybetmeye başlıyor. 

Köyümüzün geçmişi böyle:) Peki burada turizm nasıl gelişmiş ve neden diğerlerinden ayrılan, daha özel bir köy olmuş? 

Köyün geçim kaynağı çok uzun yıllar ipekböcekçiliği ve kaliteli üzümlerinden dolayı şarap ve pekmez üreticiliği olmuş. Ancak üzüm bağlarının zamanla yetersiz kalması, üzüme bağlı ürünlerin zamanla yapılamamasına, Çin'den gelen ucuz mallar da ipekböcekçiliğini bitirme noktasına getirmiş. 2000'li yıllara gelindiğinde işsizlik oranı iyice artan köy için Anadolu Efes'in sponsorluğunda "Gelecek Turizmde" projesi ile "Gel Bir Gün Misili Ol" sloganı ortaya çıkmış ve bölgeye, bölge insanına yatırım yapılmış. Ve kadınlarımız ön planda tutularak Misi Koza Evi kurulmuş. Arkasından da devamı gelmiş ve köyde farklı alanlara açılan müzeler ile turizm patlamış:) Demiştim ya, yapı anlamında, tarih açısından bu tarzda köy sayısı çok fazla ama buraya el atılmış ve bilinçli köylüler ile şu an turizm anlamında üst seviye bir yer haline gelmiş.

Ulaşım:

Misi Konum

Kendi aracı ile gelecekler için ulaşım kolay:) Google Maps'e Misi yazdığınızda köye doğru bir şekilde ulaşabiliyorsunuz. Köyde ne yazık ki otoparklar ücretli ve orada ki kahvaltı/yemek hizmeti veren işletmelere ait. Ben ücretli otoparka bırakmam derseniz, köy içerisine araba ile girmek serbest ama sokakları dar. Bu yüzden arabanızı park etseniz bile gözünüz arkada kalabilir:)

Köy Bursa merkezden yaklaşık 15 kilometre mesafede ve Nilüfer İlçesi'ne bağlı. Bursa'ya kadar geldikten sonra toplu taşıma (Bursa Acemler Durağı) ile köye ulaşım var. Ayrıca İstanbul'dan deniz otobüsü ile Mudanya'ya geçerseniz, buradan da toplu taşıma ile köye ulaşabilirsiniz. Köy girişinde ki otobüs durağından sadece 2 dakika yürüyerek köy içinde kaybolmaya hazır olabilirsiniz:)

Keşfet: 

Bu sefer en verimli rota görseli paylaşmayacağım:) Köy çok küçük ve sorarak gezmekte fayda var. Zaten köy meydanında yönlendirici tabelalar sizi hedeflerinize ulaştıracaktır. Google Maps'te yazan konumların bir kaçı hariç, diğerleri yanlış. Onlara kanmayın sakın:)

Köy Meydanı:

Köy Meydanı ve Fotoğraf Müzesi ile Çocuk Kütüphanesi (Mavi Bina)

Geziye başlayacağınız ilk nokta burası:) Köy girişinde biraz cılız olsa da boylu boyunca akan Nilüfer Çayı, dere üzerine işletmeler tarafından atılmış masalar ve köy meydanının renkli görünüşü daha baştan gönlünüzü alıyor:) Eğer kahvaltı yapmadan geldiyseniz dere üzeri işletmeleri deneyebilirsiniz. Ben otelden çıkmadan kahvaltı yaptığım için buraları sadece çay içmek için kullandım. 

Mysia Fotoğraf Müzesi:

İki katlı eski bir konakta kurulmuş olan müze, küçük gibi görünüyor ama modern müzecilik anlayışına göre düzenlenmiş ve dikkatli gözler için çok şey ifade eden bir müze.

İçeride Fotoğrafın Öyküsü, Türk Fotoğrafı, Kütüphane ve Arşiv, Seminer Odası, Sergi Salonu, Karanlık Oda (Her ayın 3üncü hafta sonları 2 günlük siyah beyaz film çekim, banyo ve kart baskı eğitimleri veriliyor) ve soluklanıp çay içebileceğiniz bir Kış Bahçesi bulunuyor. Gördüğünüz gibi son derece güzel tasarlanmış ve modern bir müze:)

Mysia Fotoğraf Müzesi

Giriş ücretsiz ve pazartesi günleri hariç, her gün 09.00-17.30 saatleri arasında açık.

Çocuk Kütüphanesi:

Çocuk Kütüphanesi

Her yaştan çocuğun ve yetişkinlerin ilgisini çekecek kitapların bulunduğu kütüphane 3 salondan oluşuyor ve 2014 Mart ayında hizmete açılmış. Hafta içi 09.00-18.00, hafta sonu ise 10.00-18.00 saatleri arasında açık. Ancak gezmek için değil kitap okumak için hizmet veriyor ve bu yüzden de girişinde bu hususa dikkat edilmesi konusunda uyarı levhası var:)

Misi İpek Evi:

Misi İpek Evi

Yazının başında da belirttiğim gibi ipekböcekçiliği Misi'de artık bitme noktasına gelmiş ama bunu en azından turizm vasıtasıyla yaşatmak, geçmişini günümüze taşımak maksadıyla böyle bir yer Misi'ye kazandırılmış. İçeride gezmenin yanı sıra bu zanaatı kısa atölye çalışmaları ile öğrenme şansınız da var. Ayrıca İpek Evi'nin bir bölümü satış alanı, bir bölümü de kafeterya olarak değerlendirilmiş.

Zaten Misi'nin turizm anlamında gelişimi için ilk adımlar bu geleneksel zanaattan yola çıkılarak başlamış ve sonrasında müzeler köye kazandırılmış.

Misi Etnografya ve Karagöz Evi:

Misi Etnografya ve Karagöz Evi

Köy meydanının hemen üstünde yer alan sarımsı bina:) Konumu nedeniyle Kartal Yuvası olarak da anılıyor. Özel işletme ve giriş ücreti 9 TL. Müzenin sahibi Şinasi Çelikkol, Bursa'da ticaret yaptığı yıllarda çevre ilçe ve köylerden yöreye özel etnografya örnekleri toplamış. Bunları yaparken bir taraftan da Karagöz Sanatıyla ilgilenmiş.  

Şinasi Bey 1980 ve 1990'lı yıllarda Aynalı Çarşı'da turistlere Karagöz oynatıyor ve arkasından Bursa'nın bazı köylerine turlar düzenliyormuş. Misi'de o yıllarda şarap imalathanesi ve şarap evleri olduğu için turistleri götürdüğü köylerden birisi de burası oluyormuş :) Velhasıl aradan yıllar geçtikten sonra 2011 yılında şu anki binayı kiralıyor ve yıllarca topladığı etnografya örnekleri ile Karagöz karakterlerini burada sergilemeye başlıyor.

Misi Etnografya ve Karagöz Evi

Şinasi Bey çok samimi ve müzesini anlatmak için çok istekli ama fotoğraf çekilmesi konusunda ilginç bir tavrı var:) Fotoğraf çekiyorsunuz, "2 hakkınız kaldı" diye uyarıyor. Sebebini sorunca ise; "her şeyin fotoğrafının çekilmesi doğru değilmiş" diyor:) Birileri muhtemelen bir şeyler anlatmış ve onunda söylenenlere kafası yatmış olacak ki, böyle ilginç bir tavır sergileniyor. Ama nihayetinde iyi ve içten bir insan:)

Misi Edebiyat Müzesi:

Misi Edebiyat Müzesi

Aslında Misi'ye sanat köyü de denilebilirmiş:) Köyün en güzel ve ilgi çekici müzelerinin başında bence burası geliyor. Meydandan tabela ile kaybolmadan gidebiliyorsunuz. İki katlı eski bir konak restore edilerek müze haline getirilmiş.

Misi Edebiyat Müzesi

İçeride 185 yazar ve şairin el yazmaları, kitap eskizleri (taslak), daktilo ve gözlükleri gibi kişisel eşyaları sergileniyor. İki ayda bir değişen geçici sergi alanları da var. Ayrıca bu müze tescillenerek "Özel Müze" statüsüne alınmış bir yer. Gittiğinizde kesinlikle görülmesi gereken ilk yer diyebilirim:)

Edebiyat Müzesinden daha yukarıya çıktığınızda Yazı ve Sanat Evi isimli bir yer daha var ama ne yazık ki kapalı. Bina son derece bakımlı ama muhtemelen meydana en uzak yer olduğu için pek önemsenmiyor.

Ara sokaklar:

Tescilli Evler

Özellikle köy meydanıyla, kapalı olan Yazı ve Sanat Evi arasında kaybolabileceğiniz bir çok ara sokak var. Ve tahmince birçok insanın üşenip gitmediği asıl güzellikler bu tarafta:) Bu tarafta ki evler ve sokaklar diğer taraflara göre daha cazip. Çünkü hem yaşamın en doğal haliyle devam ettiği, hem de asıl güzel eski evlerin olduğu alan burası. Dediğim gibi insanlar köy küçük olmasına rağmen buraları keşfedememiş. Benim gördüğüm daha çok yeme-içme derdinde olan bir insan kalabalığı var:) 

Yürüyüş/ Bisiklet Parkurları:

Bu bölgede Avrupa Birliği ve Türkiye Cumhuriyeti tarafından finansa edilen, meşhur Mysia Yolları var. Bunu anlatmaya kalksam başlı başına bir yazı olur. O yüzden çok kısa bahsedip, detaylara bakabileceğiniz güzel bir link bırakıyorum. 

Misi Ara Sokaklar

Bölgede 21 adet doğa yürüyüşü, 18 adet bisiklet, at yürüyüş parkurları ve Trans Mysia adı verilen 21 adet parkur var. Bunlar içerisinde de Misi'den Dağyenice Göletine ve Doğancı Sırtına yürüyüş parkuru, yine Misi'den Dağyenice Göleti ve Çalı'ya, ayrıca Kayapa ve Akçalar'a resmi bisiklet parkurları var.

Tavsiyeler:

Köy çok büyük alana yayılmış bir yer değil. Eğer yürüyüş yollarını kullanma gibi bir niyetiniz yoksa kıyafet tercihi çok önemli değil. Ama ben her zaman olduğu gibi spor ayakkabı tercih ederek rahat ettim:)

Köyün mevsimi sonbahar yada ilkbahar:) Çok sıcak yada yağmurlu havalar burayı çekilmez hale getirebilir. Ben ziyaret ettiğimde pazar günüydü. Ama buna rağmen rahatsız edici bir kalabalık yoktu. Gerçi öğlene doğru yavaş yavaş kalabalık artmaya başlamıştı:) İmkanınız varsa hafta içi gelin ve rahat rahat her yerini keşfedin:)

Misi Köyü

Fotoğrafçı arkadaşlar için daha çok eski yapı ve nostaljik sokak çekimleri yapılacak bir yer.

Benim şahsi fikrim çocuklu aileler için çok uygun bir yer değil. Özellikle küçük yaşta ki çocukların ilgisini çekebilecek bir aktivite alanı yok. Sadece çocuk kütüphanesi ve dere içinde kahvaltı ilgilerini çekebilir:)

Köy dediğim gibi küçük ve kısa zamanda hemen her yerini görebileceğiniz bir alana yayılmış. Ama buna rağmen o tarafa gidiyorsam ikinci kez hiç üşenmeden ziyaret edebileceğim bir yer:)

Misi'de benim gördüğüm 2 adet otel var. Eski konaklar restore edilerek otele çevrilmiş. Burada bir günden fazla zaman geçirmek çok anlamlı olmayabilir. O yüzden fiyatları normalin üstünde olan bu otellerde kalmak ne kadar mantıklı olur bilmiyorum. Ben Bursa gezim süresince Nilüfer'e bağlı Görükle Mahallesinde bir otelde kaldım. Belki konak değildi ama hem kaliteli, hemde fiyat olarak çok uygundu. Üstelik diğer gezi noktalarımın orta noktası olduğu için ulaşım anlamında daha mantıklıydı.

Yemek konusuna gelince, burada en popüler şey kahvaltı. Onun haricinde hemen her yerde yenilen yiyecekler gördüm. Belki yöreye özgü bir şeyler vardır ama ben göremedim:)

Misi ile ilgili anlatacaklarım bunlardan ibaret:) Ben gezerken çok keyif aldım. Umarım sizde ziyaret etme imkanı bulursunuz. Vakit ayırıp okuduğunuz için şimdiden teşekkür ederim. 

Yorum Gönder

20 Yorumlar

  1. Ne de olsa tarihi olan bir şehir:)

    YanıtlaSil
  2. Benim en keyif aldığım yerlerin başında geldi:) Teşekkür ederim.

    YanıtlaSil
  3. Sürekli gidip geldiğim köy vallahi sizin fotoğraflarda çok bambaşka (ve çok daha güzel) çıkmış yahu :)) Bu arada Mysia önerisi için tekrar teşekkürler, hakikaten çok sevdim!

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. :))) Teşekkür ederim:) Ben bölgeye çok hakim değilim ama bu civarda en çok hoşuma giden yer burası oldu:) En azından diğerlerine göre daha sakin ve huzurlu geldi bana:) Yürüyüş yolları için rica ederim, ilgi çekici duruyor ama tecrübe etmek lazım:)

      Sil
  4. Güneşi Beklerken dizisinde Gölyazidan haberdar olmuş ve hayran kalmıştım. Sayenizde de Misi'yi öğrenmiş oldum. Böyle köylere kimin ön ayak olup da güzellikler getirdiğini merak ederim.Edebiyat müzesi çok güzel bir fikir örneğin. Kim düşünüp uyguladı acaba?Şinasi Bey de film kahramanı gibiymiş. Çok emek vermiş, detaylı anlatmışsınız,gezmiş kadar olsam da görülecek yerler listeme ekledim Misi'yi. Teşekkürler:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ben teşekkür ederim:) Birkaç yazı sonrasında da Gölyazı'yı anlatacağım:) Hem Anadolu Efes sponsor olma anlamında, hem de Nilüfer Belediyesi Misi'ye inanılmaz katkı sağlamış ve halkta buna olumlu cevap vermiş görünüyor:)

      Sil
  5. Çok keyifli bir gezi olmuş. Çok seviyorum renkli kasaba havasını.

    YanıtlaSil
  6. Evler çok güzelmiş gerçekten, renk renk. :) Kütüphane olması da çok hoş. Belki bir gün yolumuz düşer. Bilgilendirme için teşekkürler. :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. İnşallah ziyaret etme imkanınız olur, ben beğeneceğinize inanıyorum:)

      Sil
  7. Sosyal sorumluluk projelerinin işe yaradığının harika bir örneği Misi Köyü. Küçük bir yer dediniz ama maşallah ne çok müzesi var. Karanlık oda detayını sevdim. 1 kez böyle bir eğitimde bulunmuştum. Herhalde Misi'de eğitim verenlerden film, makine tedarik edilebilir. Orada konaklayıp fotoğraflar çekip peşinden karanlık odada çekilenlerin banyosunu yapmak alternatif bir tatil için çok ilgi çekici olur diye düşündüm. :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet aslında dediğiniz gibi fotoğraf atölyesinden faydalanmak güzel olabilir:) Atölyeye katılanlara ekipman desteği veriliyor mu, bilmiyorum:( Keşke sorsaydım ama boynumda makine olunca aklıma hiç gelmedi:)

      Sil
  8. Bu tip yerleri gezmeyi çok severim. Adeta bir kültür sanat köyü. Türkiye'de gizli saklı o kadar çok hazine var ki pek çoğunun farkında bile değiliz. Bursa'ya seyrek de olsa yolumuz düşüyor. O yüzden aklıma yazdım bu mis gibi Misi köyünü. Çok teşekkürler Sezgin Bey. Emeğinize sağlık :))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ben teşekkür ederim Sibel Hanım:) Gerçekten de ta bir sanat köyü ve kesinlikle görmeye değer:)

      Sil
  9. Yazı ve sanat evi de açık olsaymış iyi olurmuş hocam :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. O kadar müze için de sadece birinin kapalı olması iyi Hocam:) Geçen sizin o tarafa yakın bir yerlere geldim, her yer kapalıydı:)

      Sil
  10. Gitme isteğim iyice depreşti :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Gittiğim hemen her yerde karavan arıyor gözlerim ve varsa sizi de düşünerek mutlaka yazmaya çalışıyorum:) Burası günübirlik gidip gelinebilecek bir yer:)

      Sil
  11. Karagöz Evi'ni atlamışız biz burada. Orayı da görmek isterdim açıkcası. Bursa'da benim de ev sevdiğim yerlerden biri Misi Köyü oldu.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Karagöz Evi, Etnografya Evi'nin içinde. Ben farklı bir yer olarak düşünüp, bulamadım sanmıştım ilk başta :) Benimde Bursa civarında en keyif aldığım yer oldu:)

      Sil